Balıkesir Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesinde hizmet veren Akupunktur Uygulama Merkezi; ağrı yakınmaları, kilo problemleri, depresyon ve anksiyete başta olmak üzere farklı hasta şikayetlerinin tedavisinde tamamlayıcı tıp hizmeti veriyor.
Merkez çalışmaları hakkında bilgiler veren Anatomi Anabilim Dalı öğretim üyesi ve Akupunktur Uygulama Merkezi Sorumlu Hekimi Dr. Öğr. Üyesi Burak Gülcen; tüm dünyada uygulanan ve Sağlık Bakanlığının da desteklediği akupunktur uygulamalarının, tıbbın alternatifi değil tamamlayıcısı olduğunu belirtti. Dr. Gülcen; akupunkturun etkilerini altı başlık altında değerlendirirken; “İlk olarak analjezik etkisi var, yani ağrıları dindiriyor. İkinci olarak immünolojik aktiviteyi arttırıcı etkisi var, yani kişinin bağışıklık sistemini olumlu yönde etkiliyor. Homeostatik etki dediğimiz üçüncü bir etki var. Bu da genel olarak bozulmuş olan vücut dengesini sağlıklı bir şekilde geri getiriyor hastada. Psikolojik olumlu etkileri var. Sedatif etkisi var, yani kişileri rahatlatıyor. Son olarak motor aktiviteyi iyileştirici etkisi var” ifadelerini kullandı.
Gülcen, “Ağrı şikayetiyle merkezimize başvuranlar arasında migren, küme tipi baş ağrısı, gerilim tipi baş ağrısı ve boyun kaynaklı başa vuran ağrılar, bel, sırt, omuz ve boyun ağrıları ve dolayısıyla bel ve boyun fıtığı şikayeti olan hastalarımız var. Bel fıtığı sonucu olarak görülen siyatik ağrıları, gonartroz denilen diz kireçlenmesi ağrıları olan hastalarımız, osteoartriti ve gut artriti olan hastalarımız, karpal tünel sendromu dediğimiz 40 yaş üstü kadınlarda çok sık rastladığımız bilek ve el ağrıları yakınmaları olan hastalarımız, sebebi tam olarak açıklanamayan psikosomatik ağrıları olan fibromiyalji hastalarımız bulunuyor. Yapılan uygulamanın ağrısız olduğunu söyleyen Gülcen, iğneden korkanlar ve çocuklara da lazer akupunktur işleminin yapılabildiğini belirtti. Akupunktur tedavisinin yan etkisinin olmadığını söyleyen Gülcen; tedavinin, yaşı çok küçük çocuklar, yeni doğanlar, hamilelikte son döneme girenler ve son dönem kanser hastaları dışında her yaş ve cinsiyetten başvuranlara güvenle uygulanabileceğini sözlerine ekledi.
Balıkesir Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesinde hizmet veren Akupunktur Uygulama Merkezi; ağrı yakınmaları, kilo problemleri, depresyon ve anksiyete başta olmak üzere farklı hasta şikayetlerinin tedavisinde tamamlayıcı tıp hizmeti veriyor.
Merkez çalışmaları hakkında bilgiler veren Anatomi Anabilim Dalı öğretim üyesi ve Akupunktur Uygulama Merkezi Sorumlu Hekimi Dr. Öğr. Üyesi Burak Gülcen; tüm dünyada uygulanan ve Sağlık Bakanlığının da desteklediği akupunktur uygulamalarının, tıbbın alternatifi değil tamamlayıcısı olduğunu belirtti. Dr. Gülcen; akupunkturun etkilerini altı başlık altında değerlendirirken; “İlk olarak analjezik etkisi var, yani ağrıları dindiriyor. İkinci olarak immünolojik aktiviteyi arttırıcı etkisi var, yani kişinin bağışıklık sistemini olumlu yönde etkiliyor. Homeostatik etki dediğimiz üçüncü bir etki var. Bu da genel olarak bozulmuş olan vücut dengesini sağlıklı bir şekilde geri getiriyor hastada. Psikolojik olumlu etkileri var. Sedatif etkisi var, yani kişileri rahatlatıyor. Son olarak motor aktiviteyi iyileştirici etkisi var” ifadelerini kullandı.
Gülcen, “Ağrı şikayetiyle merkezimize başvuranlar arasında migren, küme tipi baş ağrısı, gerilim tipi baş ağrısı ve boyun kaynaklı başa vuran ağrılar, bel, sırt, omuz ve boyun ağrıları ve dolayısıyla bel ve boyun fıtığı şikayeti olan hastalarımız var. Bel fıtığı sonucu olarak görülen siyatik ağrıları, gonartroz denilen diz kireçlenmesi ağrıları olan hastalarımız, osteoartriti ve gut artriti olan hastalarımız, karpal tünel sendromu dediğimiz 40 yaş üstü kadınlarda çok sık rastladığımız bilek ve el ağrıları yakınmaları olan hastalarımız, sebebi tam olarak açıklanamayan psikosomatik ağrıları olan fibromiyalji hastalarımız bulunuyor. Yapılan uygulamanın ağrısız olduğunu söyleyen Gülcen, iğneden korkanlar ve çocuklara da lazer akupunktur işleminin yapılabildiğini belirtti. Akupunktur tedavisinin yan etkisinin olmadığını söyleyen Gülcen; tedavinin, yaşı çok küçük çocuklar, yeni doğanlar, hamilelikte son döneme girenler ve son dönem kanser hastaları dışında her yaş ve cinsiyetten başvuranlara güvenle uygulanabileceğini sözlerine ekledi.