Altınova’da düşman işgalinden kurtuluşun 101. yıl coşkusu yaşandı
Sabah resmi törenle başlayan kutlamalar gün boyunca devam etti. Kurtuluşun yüz birinci yılı gece ve gündüz düzenlenen çeşitli etkinlikler ile kutlandı. Altınova Cumhuriyet Meydanı’ndaki törene; Ayvalık Kaymakamı Hasan Yaman, Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, ilçe protokolü, belediye meclis üyeleri, siyasi partilerle sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, gaziler ve kalabalık bir vatandaş topluluğu katıldı.
“Bu onuru yüz bir yıldır yaşıyoruz”
Saygı duruşu, istiklal marşının okunması ve çelenk sunumunun ardından günün anlamıyla ilgili konuşma yapan Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, tarihin en önemli zaferlerinden olan 14 Eylül Altınova ve 15 Eylül Ayvalık’ın düşman işgalinden kurtuluşunun yüz birinci yılının büyük bir coşkuyla kutlandığını söyledi.
Başkan Mesut Ergin günün anlamına ilişkin yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Birinci dünya savaşından mağlup bir devlet olarak ayrılan Osmanlı devleti 1918 yılında Mondros Ateşkeş Antlaşması’nı imzalamış ve hemen ardından Türk yurdu itilaf güçleri tarafından işgale uğramıştı. İngilizler, Fransızlar, İtalyanlar ve son olarak da Ege Bölgesi’ni ele geçirmek üzere İzmir’i işgal eden Yunan ordusuna karşı Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 30 Ağustos 1922’de ‘İlk Hedefimiz Akdeniz’dir’ diyerek Afyon’dan başlattığı Kurtuluş Savaşı’nın ardından 14 gün sonra Altınova’ya gelindi.
Bu süreç aslında Türkiye’nin, Türk halkını en büyük zaferlerden birine taşıyan bir süreçti. Bu süreç; emperyalizme karşı yapılmış ve batmış bir imparatorluktan, Cumhuriyet’in doğuşuna giden bir yol olmuştu. Bir milletin tüm kaynaklarını seferber ederek başlatılan bu hareketle; önce İzmir 9 Eylül cumartesi günü düşman işgalinden kurtulmuş, sonrasında da bu kurtuluş destanı çok kısa aralıklarla devam etmiş ve 14 Eylül’de Altınova’da, tekrar yazılmıştı. O gün Altınova’nın kurtuluş yolunu açan kahramanlarımızın hatırasını sonsuza kadar yüreğimizde yaşatacağız, bu onuru gururla taşıyoruz, taşıyacağız, taşımaya devam edecek ve bu hatırayı gelecek nesillere aktarmak için elimizden ne geliyorsa yapacağız.
Bu topraklarda, bıkmadan, usanmadan her türlü olumsuz koşullara karşın, yıllarca süren direnişten sonra düşman işgalinden kurtarılan Altınova halkı, tamamıyla bitmiş ülke ekonomisiyle o dönemin koşullarında çok zor günler ve yıllar geçirmesine karşın kısa sürede savaş ekonomisini geride bırakmayı başardı. Çok bilinen bir atasözü vardır; azıcık aşım ağrısız başım diye. Altınova halkı da işte elinde olanlarla yetinmeyi bildi.
Altınovalı hemşehrilerim çok kısa bir zaman diliminde, Atatürk’ün verimli toprakları nedeniyle adını koyduğu Altınova’da kendi ayakları üzerinde durdu, tarlasını ekti, ürününü aldı, gerektiğinde tarhana çorbasına kaşık salladı ama bugünlere kadar dimdik ayakta gelebildi.
Bu toprakları, sırtında teçhizat taşıyan analarımıza; yıllarca dere tepe demeden topun, merminin altında savaşan Kuvayı Milliyecilerimize; halkımıza, atalarımıza, dedelerimize borçluyuz, her zaman bunun bilincindeyiz. Bu borcu da çok çalışarak, çok üreterek, Ulu Önder Mustafa Kemal’e layık evlatlar olarak ödedik, sonsuza kadar da ödemeye devam edeceğiz.
Bölgenin en verimli topraklarına hakim olan; Mustafa Kemal Atatürk’ün ismini değiştirmesinin mânâsını gerçekten taşıyan Altınova, Kuzey Ege’nin en özel yerlerindendir. Tarlasından, bağından, taşından toprağından, ormanından denizinden, vatanından vazgeçmeyenlerin Kuva-yi milliyet kentidir Altınova. Altınova Kuvayi Milliyeciler tarihidir. Üç buçuk yıllık direnişin yatağıdır. Her şartta ayakta kalan, tarihteki kurtuluş sürecimizin en başından en sonuna, hikâyenin mihenk taşlarından olan bu coğrafyanın kadim insanları, düşman işgalinden kurtuluşumuzun 101. yılı kutlu olsun.
Türk ulusu Kurtuluş Savaşı sürecinde Mustafa Kemal’in ardından durmuş ve Anadolu toprakları düşman işgalinden kurtulmuştur. Eğer biz bu topraklarda özgürce yaşıyor, toprağımızı ekip biçiyor, ay yıldızlı bayrağımızın altında kardeşçe, birlik ve beraberlik içinde yaşıyorsak, bunu o günkü savaşları kanları ve canları pahasına kazanan o kahraman askerlerimize, kahraman kadınlarımıza borçluyuz. Şükürler olsun ki Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk 29 Ekim 1923’te kurduğu Cumhuriyetle hepimizi tek çatı altında birleştirdi.
İşte buradan bir kez daha sesleniyorum: Altınovamızın düşman işgalinden kurtuluşunun 101. yılı kutlu olsun, bugünü nice yıllarda kutlamak dileğiyle değerli Altınovalı hemşehrilerime sağlıklı, huzurlu ve bereketli günler diliyorum.”
Sabah resmi törenle başlayan kutlamalar gün boyunca devam etti. Kurtuluşun yüz birinci yılı gece ve gündüz düzenlenen çeşitli etkinlikler ile kutlandı. Altınova Cumhuriyet Meydanı’ndaki törene; Ayvalık Kaymakamı Hasan Yaman, Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, ilçe protokolü, belediye meclis üyeleri, siyasi partilerle sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, gaziler ve kalabalık bir vatandaş topluluğu katıldı.
“Bu onuru yüz bir yıldır yaşıyoruz”
Saygı duruşu, istiklal marşının okunması ve çelenk sunumunun ardından günün anlamıyla ilgili konuşma yapan Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, tarihin en önemli zaferlerinden olan 14 Eylül Altınova ve 15 Eylül Ayvalık’ın düşman işgalinden kurtuluşunun yüz birinci yılının büyük bir coşkuyla kutlandığını söyledi.
Başkan Mesut Ergin günün anlamına ilişkin yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Birinci dünya savaşından mağlup bir devlet olarak ayrılan Osmanlı devleti 1918 yılında Mondros Ateşkeş Antlaşması’nı imzalamış ve hemen ardından Türk yurdu itilaf güçleri tarafından işgale uğramıştı. İngilizler, Fransızlar, İtalyanlar ve son olarak da Ege Bölgesi’ni ele geçirmek üzere İzmir’i işgal eden Yunan ordusuna karşı Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 30 Ağustos 1922’de ‘İlk Hedefimiz Akdeniz’dir’ diyerek Afyon’dan başlattığı Kurtuluş Savaşı’nın ardından 14 gün sonra Altınova’ya gelindi.
Bu süreç aslında Türkiye’nin, Türk halkını en büyük zaferlerden birine taşıyan bir süreçti. Bu süreç; emperyalizme karşı yapılmış ve batmış bir imparatorluktan, Cumhuriyet’in doğuşuna giden bir yol olmuştu. Bir milletin tüm kaynaklarını seferber ederek başlatılan bu hareketle; önce İzmir 9 Eylül cumartesi günü düşman işgalinden kurtulmuş, sonrasında da bu kurtuluş destanı çok kısa aralıklarla devam etmiş ve 14 Eylül’de Altınova’da, tekrar yazılmıştı. O gün Altınova’nın kurtuluş yolunu açan kahramanlarımızın hatırasını sonsuza kadar yüreğimizde yaşatacağız, bu onuru gururla taşıyoruz, taşıyacağız, taşımaya devam edecek ve bu hatırayı gelecek nesillere aktarmak için elimizden ne geliyorsa yapacağız.
Bu topraklarda, bıkmadan, usanmadan her türlü olumsuz koşullara karşın, yıllarca süren direnişten sonra düşman işgalinden kurtarılan Altınova halkı, tamamıyla bitmiş ülke ekonomisiyle o dönemin koşullarında çok zor günler ve yıllar geçirmesine karşın kısa sürede savaş ekonomisini geride bırakmayı başardı. Çok bilinen bir atasözü vardır; azıcık aşım ağrısız başım diye. Altınova halkı da işte elinde olanlarla yetinmeyi bildi.
Altınovalı hemşehrilerim çok kısa bir zaman diliminde, Atatürk’ün verimli toprakları nedeniyle adını koyduğu Altınova’da kendi ayakları üzerinde durdu, tarlasını ekti, ürününü aldı, gerektiğinde tarhana çorbasına kaşık salladı ama bugünlere kadar dimdik ayakta gelebildi.
Bu toprakları, sırtında teçhizat taşıyan analarımıza; yıllarca dere tepe demeden topun, merminin altında savaşan Kuvayı Milliyecilerimize; halkımıza, atalarımıza, dedelerimize borçluyuz, her zaman bunun bilincindeyiz. Bu borcu da çok çalışarak, çok üreterek, Ulu Önder Mustafa Kemal’e layık evlatlar olarak ödedik, sonsuza kadar da ödemeye devam edeceğiz.
Bölgenin en verimli topraklarına hakim olan; Mustafa Kemal Atatürk’ün ismini değiştirmesinin mânâsını gerçekten taşıyan Altınova, Kuzey Ege’nin en özel yerlerindendir. Tarlasından, bağından, taşından toprağından, ormanından denizinden, vatanından vazgeçmeyenlerin Kuva-yi milliyet kentidir Altınova. Altınova Kuvayi Milliyeciler tarihidir. Üç buçuk yıllık direnişin yatağıdır. Her şartta ayakta kalan, tarihteki kurtuluş sürecimizin en başından en sonuna, hikâyenin mihenk taşlarından olan bu coğrafyanın kadim insanları, düşman işgalinden kurtuluşumuzun 101. yılı kutlu olsun.
Türk ulusu Kurtuluş Savaşı sürecinde Mustafa Kemal’in ardından durmuş ve Anadolu toprakları düşman işgalinden kurtulmuştur. Eğer biz bu topraklarda özgürce yaşıyor, toprağımızı ekip biçiyor, ay yıldızlı bayrağımızın altında kardeşçe, birlik ve beraberlik içinde yaşıyorsak, bunu o günkü savaşları kanları ve canları pahasına kazanan o kahraman askerlerimize, kahraman kadınlarımıza borçluyuz. Şükürler olsun ki Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk 29 Ekim 1923’te kurduğu Cumhuriyetle hepimizi tek çatı altında birleştirdi.
İşte buradan bir kez daha sesleniyorum: Altınovamızın düşman işgalinden kurtuluşunun 101. yılı kutlu olsun, bugünü nice yıllarda kutlamak dileğiyle değerli Altınovalı hemşehrilerime sağlıklı, huzurlu ve bereketli günler diliyorum.”