Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Balıkesir Sivil Toplum Platformu, Cuma namazı sonrasında İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarını kınayarak, Filistin’de hayatını kaybedenler için gıyabi cenaze namazı kıldı, dualar etti.
Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Balıkesir Sivil Toplum Platformu, Cuma namazı sonrasında İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarını kınayarak, Filistin’de hayatını kaybedenler için gıyabi cenaze namazı kıldı, dualar etti.
Tarihi Zağnos Paşa Camisi’nde İl Müftüsü Celal Sürgeç tarafından kıldırılan gıyabi cenaze namazına Vali İsmail Ustaoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, Karesi Belediye Başkanı Dinçer Orkan, Altıeylül Belediye Başkan Yardımcıları Feyyaz Çiftçi, Fikrettin Kocaman, İl Emniyet Müdürü Hasan Yiğit, İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Nurettin Alkan, siyasi parti yöneticileri ve vatandaşlar katıldı. Gıyabi cenaze namazının ardından İl Müftüsü Celal Sürgeç, Filistin’de yaşanan katliamın durması için dua etti. Gıyabi cenaze namazı ve duadan sonra Balıkesir Sivil Toplum Platformu cami bahçesinde açıklama yaptı.
‘Bebeklerin ve çocukların parçalanmış bedenleri yüreğimizi yakıyor’
Balıkesir Sivil Toplum Platformu adına basın açıklamasını Anadolu Gençlik Derneği Başkanı Ersin Güçlü okudu. Güçlü, açıklamasında şu ifadelere yer verdi
‘Terör örgütü İsrail, Salı günü gece içinde binlerce çocuk, kadın ve sivilin bulunduğu el-Ehli Arab-Baptist Hastanesini bombalayarak tarihin en vahşi katliamlarından birini gerçekleştirdi. Bu saldırıda bine yakın kardeşimiz şehit edildi. Rahim olan Rabbimizden şehitlerimize rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Ve Aziyzün Züntikam olan, Kahhar olan Rabbimizden Siyonistlere bu dünyada şiddetli ve zelil bir azabı tattırmasını niyaz ediyoruz. On üç gündür tarihin en büyük yıkım ve soykırımlarından birine şahit oluyoruz. Gazze’de gözlerimizin önünde katliamlar yapılıyor. Bebeklerin, çocukların parçalanmış bedenleri yüreğimizi yakıyor. Bütün dünya on üç gündür Siyonist İsrail’in hukuk tanımaz ve had bilmez zulmüne karşı sessiz kalıyor. Bu sessizlik artık katil İsrail’e ikrar mahiyetinde bir desteğe dönüşüyor ve gün geçtikçe şiddetini artırmasına neden oluyor.’
‘Batılı ülkeler görmezden geliyor’
‘ABD’nin başını çektiği İsrail destekçileri Batılı ülkeler bu vahşet karşısında bile Siyonistleri kınamaktan imtina etmiş, saldırının faili hakkında saptırıcı açıklamalar yapmıştır’ diyen Güçlü, açıklamaya şöyle devam etti
‘Üstelik ABD, bizzat İsrail’e giderek açıkça destek vermiş, soykırımda kullanılan silahları İsrail’e göndermeye devam edeceklerini utanmazca beyan etmiştir. Soykırımcı devlet kendisine verilen şartsız ve kayıtsız desteği fırsata dönüştürmüş ve bütün dünyanın dehşet verici bir öfkeyle izlediği hastane saldırısını hem de açıkça bir katliam amaçlayarak en yıkıcı füzelerle gerçekleştirmiştir. Bu vahşet Filistin halkı için yeni bir şey değil. İnsanlığın yalnız bıraktığı Filistin bu şok edici katliamları 75 yıldır yaşamaktadır. Aslında sadece bugün değil 75 yıldır bitmeyen bir katliam yaşanıyor. Mescid-i Aksa’nın mahremiyeti 1948’den beri çiğneniyor. Barış şehri olan Kudüs 75 yıldır mahzun. Adına yerleşimci dedikleri işgalci çeteler her geçen gün Filistinlilerin evlerini ve mallarını gasp ediyor. 16 yıldır boykot altındaki Gazze’de iki buçuk milyon insan zindan hayatı yaşıyor. Siyonizm’i şımartan, kendileri de soykırım ve kan üzerine kurulu olan Batılı devletler, zalimi mazlum, mazlumu zalim göstermek için canhıraş bir şekilde ellerinden geleni yapıyor.’
‘İsrail hukuku ve insan haklarını ihlal ediyor’
İsrail’in bu vahşi saldırılarının, uluslararası hukuku ve insan haklarını açık bir şekilde ihlal olduğunu belirten Güçlü, ‘Sivil halkın yaşam hakkı, güvenliği her zamanki gibi hiçe sayılmaktadır. Bu barbarca saldırılar, soykırımcı İsrail’in hadsizliğini ve hukuksuzluğunu bir kez daha ortaya koymaktadır. Gazze başta olmak üzere bütün Filistin yıllardır insani krizin pençesinde olan bir ülkedir. İsrail’in bu saldırıları bölgedeki acıyı, yıkımı ve çaresizliği daha da artırmaktadır. Kadınlar, çocuklar ve yaşlılar dahil olmak üzere; masum sivillerin ölümüne neden olan bu vahşetin sorumluları acilen adalet önünde hesap vermelidir. Maalesef bütün dünya bu katliamlar karşısında gözlerini kapamakta, kulağının üzerine yatmaktadır. Onlar istiyorlar ki Filistin halkı; katliama uğrasa sussun. Sürülse de itiraz etmesin. Yok edilirken direnmesin. Kutsalları çiğnenirken, hastaneleri, okulları, camileri bombalanırken kaderlerine razı olsunlar. Onlar için mazlum Filistinli makul Filistinlidir. Direnen Filistinli ise teröristtir. Taş da atsa terörist, slogan atsa da terörist. Oysa buradan bir kez daha ifade ediyoruz; Filistin direnişi bütün hesapların üstünde Allah’ın bir hesabı olduğuna inananların davasıdır. Nice az toplulukların, daha çok topluluklara galip geldiğine inananların davasıdır. Cihadı yaşam bahanesi, şehadeti aşk belleyenlerin davasıdır. Filistin davası; kavmiyet hesabı yapmayanların, mezhep hesabı yapmayanların; çıkar, koltuk ve statü hesabı yapmayanların davasıdır. Filistin direnişi reel politik kaygıları ayaklarının altına alanların davasıdır’ dedi.
‘Tüm dünyaya sesleniyoruz’
Filistin davasına inanan ve Kudüs sevdalısı bir topluluk olarak bütün dünyaya seslendiklerini söyleyen Güçlü, ‘Birleşmiş Milletler’e, AB’ye, İslam İşbirliği Teşkilatı’na, bütün İslam ülkelerinin liderlerine sesleniyoruz; uluslararası toplum ve İslam ülkeleri uyku modundan çıkmalıdır. D-8 ülkeleri aktif hale gelmeli ve İslam Birliği kurulması için adımlar atılmalıdır. Filistin devletinin kendisini savunabilmesi için askeri yardımlar yapılmalıdır. İsrail’le bütün diplomatik ilişkiler kesilmelidir. İşgal bitmeli, başkenti Kudüs olan bağımsız birleşik Filistin devleti kurulmalıdır. Zehirli bir hançer gibi kalbimize saplanan bu terör şebekesi haritadan silinmelidir. Açık ve net söylüyoruz; bıçak kemiğe dayanmış, sabır taşı çatlamıştır. Siyonist İsrail döktüğü kanda boğulmalıdır, boğulacaktır. Ama bugün ama yarın. Buradan Zağnos Paşa’nın dizinin dibinden haykırıyoruz; Zafer İslam’ındır. Zafer inananlarındır ve zafer yakındır’ ifadelerini kullandı.
Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Balıkesir Sivil Toplum Platformu, Cuma namazı sonrasında İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarını kınayarak, Filistin’de hayatını kaybedenler için gıyabi cenaze namazı kıldı, dualar etti.
Tarihi Zağnos Paşa Camisi’nde İl Müftüsü Celal Sürgeç tarafından kıldırılan gıyabi cenaze namazına Vali İsmail Ustaoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, Karesi Belediye Başkanı Dinçer Orkan, Altıeylül Belediye Başkan Yardımcıları Feyyaz Çiftçi, Fikrettin Kocaman, İl Emniyet Müdürü Hasan Yiğit, İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Nurettin Alkan, siyasi parti yöneticileri ve vatandaşlar katıldı. Gıyabi cenaze namazının ardından İl Müftüsü Celal Sürgeç, Filistin’de yaşanan katliamın durması için dua etti. Gıyabi cenaze namazı ve duadan sonra Balıkesir Sivil Toplum Platformu cami bahçesinde açıklama yaptı.
‘Bebeklerin ve çocukların parçalanmış bedenleri yüreğimizi yakıyor’
Balıkesir Sivil Toplum Platformu adına basın açıklamasını Anadolu Gençlik Derneği Başkanı Ersin Güçlü okudu. Güçlü, açıklamasında şu ifadelere yer verdi
‘Terör örgütü İsrail, Salı günü gece içinde binlerce çocuk, kadın ve sivilin bulunduğu el-Ehli Arab-Baptist Hastanesini bombalayarak tarihin en vahşi katliamlarından birini gerçekleştirdi. Bu saldırıda bine yakın kardeşimiz şehit edildi. Rahim olan Rabbimizden şehitlerimize rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Ve Aziyzün Züntikam olan, Kahhar olan Rabbimizden Siyonistlere bu dünyada şiddetli ve zelil bir azabı tattırmasını niyaz ediyoruz. On üç gündür tarihin en büyük yıkım ve soykırımlarından birine şahit oluyoruz. Gazze’de gözlerimizin önünde katliamlar yapılıyor. Bebeklerin, çocukların parçalanmış bedenleri yüreğimizi yakıyor. Bütün dünya on üç gündür Siyonist İsrail’in hukuk tanımaz ve had bilmez zulmüne karşı sessiz kalıyor. Bu sessizlik artık katil İsrail’e ikrar mahiyetinde bir desteğe dönüşüyor ve gün geçtikçe şiddetini artırmasına neden oluyor.’
‘Batılı ülkeler görmezden geliyor’
‘ABD’nin başını çektiği İsrail destekçileri Batılı ülkeler bu vahşet karşısında bile Siyonistleri kınamaktan imtina etmiş, saldırının faili hakkında saptırıcı açıklamalar yapmıştır’ diyen Güçlü, açıklamaya şöyle devam etti
‘Üstelik ABD, bizzat İsrail’e giderek açıkça destek vermiş, soykırımda kullanılan silahları İsrail’e göndermeye devam edeceklerini utanmazca beyan etmiştir. Soykırımcı devlet kendisine verilen şartsız ve kayıtsız desteği fırsata dönüştürmüş ve bütün dünyanın dehşet verici bir öfkeyle izlediği hastane saldırısını hem de açıkça bir katliam amaçlayarak en yıkıcı füzelerle gerçekleştirmiştir. Bu vahşet Filistin halkı için yeni bir şey değil. İnsanlığın yalnız bıraktığı Filistin bu şok edici katliamları 75 yıldır yaşamaktadır. Aslında sadece bugün değil 75 yıldır bitmeyen bir katliam yaşanıyor. Mescid-i Aksa’nın mahremiyeti 1948’den beri çiğneniyor. Barış şehri olan Kudüs 75 yıldır mahzun. Adına yerleşimci dedikleri işgalci çeteler her geçen gün Filistinlilerin evlerini ve mallarını gasp ediyor. 16 yıldır boykot altındaki Gazze’de iki buçuk milyon insan zindan hayatı yaşıyor. Siyonizm’i şımartan, kendileri de soykırım ve kan üzerine kurulu olan Batılı devletler, zalimi mazlum, mazlumu zalim göstermek için canhıraş bir şekilde ellerinden geleni yapıyor.’
‘İsrail hukuku ve insan haklarını ihlal ediyor’
İsrail’in bu vahşi saldırılarının, uluslararası hukuku ve insan haklarını açık bir şekilde ihlal olduğunu belirten Güçlü, ‘Sivil halkın yaşam hakkı, güvenliği her zamanki gibi hiçe sayılmaktadır. Bu barbarca saldırılar, soykırımcı İsrail’in hadsizliğini ve hukuksuzluğunu bir kez daha ortaya koymaktadır. Gazze başta olmak üzere bütün Filistin yıllardır insani krizin pençesinde olan bir ülkedir. İsrail’in bu saldırıları bölgedeki acıyı, yıkımı ve çaresizliği daha da artırmaktadır. Kadınlar, çocuklar ve yaşlılar dahil olmak üzere; masum sivillerin ölümüne neden olan bu vahşetin sorumluları acilen adalet önünde hesap vermelidir. Maalesef bütün dünya bu katliamlar karşısında gözlerini kapamakta, kulağının üzerine yatmaktadır. Onlar istiyorlar ki Filistin halkı; katliama uğrasa sussun. Sürülse de itiraz etmesin. Yok edilirken direnmesin. Kutsalları çiğnenirken, hastaneleri, okulları, camileri bombalanırken kaderlerine razı olsunlar. Onlar için mazlum Filistinli makul Filistinlidir. Direnen Filistinli ise teröristtir. Taş da atsa terörist, slogan atsa da terörist. Oysa buradan bir kez daha ifade ediyoruz; Filistin direnişi bütün hesapların üstünde Allah’ın bir hesabı olduğuna inananların davasıdır. Nice az toplulukların, daha çok topluluklara galip geldiğine inananların davasıdır. Cihadı yaşam bahanesi, şehadeti aşk belleyenlerin davasıdır. Filistin davası; kavmiyet hesabı yapmayanların, mezhep hesabı yapmayanların; çıkar, koltuk ve statü hesabı yapmayanların davasıdır. Filistin direnişi reel politik kaygıları ayaklarının altına alanların davasıdır’ dedi.
‘Tüm dünyaya sesleniyoruz’
Filistin davasına inanan ve Kudüs sevdalısı bir topluluk olarak bütün dünyaya seslendiklerini söyleyen Güçlü, ‘Birleşmiş Milletler’e, AB’ye, İslam İşbirliği Teşkilatı’na, bütün İslam ülkelerinin liderlerine sesleniyoruz; uluslararası toplum ve İslam ülkeleri uyku modundan çıkmalıdır. D-8 ülkeleri aktif hale gelmeli ve İslam Birliği kurulması için adımlar atılmalıdır. Filistin devletinin kendisini savunabilmesi için askeri yardımlar yapılmalıdır. İsrail’le bütün diplomatik ilişkiler kesilmelidir. İşgal bitmeli, başkenti Kudüs olan bağımsız birleşik Filistin devleti kurulmalıdır. Zehirli bir hançer gibi kalbimize saplanan bu terör şebekesi haritadan silinmelidir. Açık ve net söylüyoruz; bıçak kemiğe dayanmış, sabır taşı çatlamıştır. Siyonist İsrail döktüğü kanda boğulmalıdır, boğulacaktır. Ama bugün ama yarın. Buradan Zağnos Paşa’nın dizinin dibinden haykırıyoruz; Zafer İslam’ındır. Zafer inananlarındır ve zafer yakındır’ ifadelerini kullandı.