Balıkesir İnsan Yönetimi Platformu’nun ‘İnsana dokunmak’ sloganıyla düzenlediği 1. İnsan Yönetimi Zirvesi Sanayi Odası Rona Yırcalı Salonu’nda yapıldı. İnsan kaynakları konusunda yenilikçi bir bakış açısı ortaya koyan zirvede sektörlerinde başarılarıyla dikkat çeken 13 isim konuşma yaptı. Zirveye Balıkesirli firmalar yoğun ilgi gösterdi.

 

 

‘İnsana dokunmak’ sloganıyla sektör profesyonellerinin bilgi ve tecrübelerini aktardığı zirvenin açılışına; Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, Balıkesir Sanayi Odası Başkanı Hasan Eğinlioğlu, sivil toplum kuruluşları ve birçok firma yetkilisi katıldı.  Zirvede sektörün 13 isim insan sermayesinde zekaya, mobbing, iş veren markası, yönetişim, iş hukuku, suiistimal yönetimi gibi konularda bilgiler verdi. Gün boyu devam eden zirvenin açılış konuşması 1. İnsan Yönetimi Zirvesi Koordinatörü İsmail Orhan Sönmez yaptı. Konuşmaların ardından ilk oturumda Consulta Grup Başkanı Prof. Dr. Emre Burçkin ‘İnsan Sermayesi’ konusunda konuştu.  4. Boyut İnsan Kaynakları ve Yönetim Danışmanı Çağlar Çabuk, ‘Mobbing’ Kariyer.net İnsan Kaynakları ve Eğitim Genel Müdür Yardımcısı Çağlayan Göksan ‘Değişen Dünyada İnsan Kaynakları ve Dönüşüm Rolü’, 360 İletişim Kurumsal Eğitmeni Işıl Taysever ‘Profesyonel  Yaşamda Sosyal Beceriler’, Üniteks Teksil Danışmanı ve İcra Kurulu Üyesi Suistimal Yönetimi’, Farkedelim Danışmanlık Psikolog, Eğitmen ve Yönetici Koçu ‘İş Yaşamında Duygusal Zeka’, Arge Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı ve Starejist Dr. Yılmaz Argüden ‘Etkili Yönetimi Kaliteli Yaşam’, MOERS Eğitim Uzmanı ve Danışmanı Süleyman Işık ‘Yeni Nesil İnsan Yönetimi’, Talent Brand Co. Marka Danışmanı ve Kurucusu Meryem Adak ‘İşveren Markası’, Nazalı Avukat ve Müfettiş Halil Male ‘İş Kazalarında İşveren Sorumluluğu’. Zümbül Hukuk Kurucusu Hatice Zümbül, Nazalı Direktörü Nazif Karataş ise ‘İş Hukukunda Güncel Sorular’ konusunda konuşma yaptı.

 

SÖNMEZ: “ŞEHİRLERİ GELİŞTİREN O ŞEHİRDEKİ İNSANLARIN ENERJİSİDİR”

 

Şehirleri geliştiren o şehirde yaşayan insanların enerjisi, samimiyeti ve dayanışması olduğunu belirten Sönmez, “ O şehirde yaşayan insanların şehirlerinin taşına, toprağına, tarihine, insanına, sermayesine kısacası her türlü değerine sahip çıkmasıdır. Bu vizyon yereli geliştirir, yerelin gücü ve bereketi ile devlet ve millet ilerler, yükselir. Şu noktanın altını çizmek istiyorum; yönetimler değişir, siyasi partiler gelir geçer, ancak şehirler kendi istikballerini kendi enerji ve cesaretleriyle oluştururlar. Anadolu’da Selçuklu merkezi gücünün zayıflayışıyla bir uç beyliği olarak hızla büyüyen ve Osmanlılarla birleşip bir dünya gücünün temellerini atan, Anadolu işgal altındayken ve düzenli ordu kurulmadan önce yedi düvele meydan okumaya Alaca Mescit Kongresinde tek başına karar veren Balıkesir, anlatmak istediğim bu vizyonun mümtaz numunesidir. Bizler BALİP üyeleri olarak hiçbir resmi sıfatımız olmadan, hiç bir bütçemiz ve kaynağımız olmadan Balıkesir’in gelişimi için yola çıkmış ve bu şehri İnsan Yönetimi Zirvesi etrafında birleştirmiş kişiler olarak bu ruh ve bu vizyondan ilham alıyoruz. Bugün burada toplanan Balıkesirliler ve bu zirvenin yapılmasını sağlayan samimi dayanışma bize Balıkesir’in bu ananevi iradesinin hala yaşadığını ve isterse sadece kendi kaynaklarına dayanarak bile olsa güzel işler yapabileceğini gösteriyor. Bizler buradayız, Balıkesir’i ezelden ebede taşıyacak maneviyat bizlerindir. Kendi problemlerimize çözümler asıl ve kalıcı olarak bizdedir” diye konuştu.

 

EĞİNLİOĞLU: “İNSAN SERMAYESİ PERFORMANSIN ARTAMISNI SAĞLAYAN EN ÖNEMLİ FAKTÖRDÜR”

 

İnsan kaynağını doğru yönlendirmenin başarıya ulaşmada önemli bir etkin olduğunu belirten Balıkesir Sanayi Odası Başkanı Hasan Ali Eğinlioğlu da yaptığı konuşmasında şunlara değindi:  “İnsan yönetimi; işlev olarak bir işletme veya kurumda beşeri sermaye olarak adlandırdığımız insan sermayesinin oluşmasını ve mevcut performansın artmasını sağlayan en önemli faktördür. İnsan yönetimi ve işletmenin başarı performansı ele alındığında, son yıllarda yapılan tüm değerlendirmeler bizlere; kapsamlı insan kaynakları yönetimi faaliyetlerini uygulayan işletmelerin yüksek performansa sahip olduklarını, dolayısıyla da rekabet ortamında ön plana çıktıklarını göstermektedir. Bu başarıya ulaşmada personelin doğru ve etkili bir şekilde yönlendirilmesi, desteklenmesi, işletmenin belirlemiş olduğu hedefler ile bir uyum oluşturarak rekabet ortamında ciddi bir avantaj sağlaması ve bu avantajın sürekli hale getirilmesinde etkili olmaktadır.  Ulusal ve uluslararası pazarda rekabet ortamında üstün olma ve insan yönetimi arasındaki bu ilişki her geçen gün artmaktadır. Dolayısıyla iş dünyasında rekabet ortamı eskiye göre daha fazla görülmektedir. İşletmelerin, zorlu pazarlarda ayakta kalmak ve tutunabilmek için rakiplerine karşı üstün olma, plan ve stratejilerini bu doğrultuda geliştirme konusunda çalışmalar yapması gereği kaçınılmazdır. Çağımız her ne kadar teknoloji ve bilimin hızla geliştiği bir çağ olsa da, teknoloji insan ile entegre olarak kullanılabildiği ölçüde fayda sağlayabilmektedir. Gelecekte de insan faktörünün bu önemini koruyacağı aşikardır.

Bu kapsamda, Balıkesir’in iş ve eğitim potansiyelini insan kaynağı yönetimi alanında fark yaratıcı çalışmalara yapmak üzere koordine etmek amacını üstlenip gönüllü olarak bir araya gelerek oluşturulan ‘Balıkesir İnsan Yönetimi Platformu’nun organize ettiği ‘İnsana Dokunmak’ ana temalı ve alanlarında üstün başarılarıyla ön plana çıkmış saygıdeğer konuşmacıların katkıları ile şehrimizde ilk kez gerçekleştirilecek olan bu zirvenin hepimizde farkındalık yaratacağına ve katkı sağlayacağına şüphem bulunmamaktadır. Bizler; insana dokunan yöneticiler olarak, insan yönetimine yönelik bu çalışmaları sahiplenmeli, şehrimiz ve ülkemiz için azami fayda sağlamalıyız.”

 

YILMAZ: “YENİLİKLERE HIZLI AYAK UYDURMAMIZ GEREKİYOR”

 

Zirvenin son konuşmasını yapan Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, özel sektör ve belediyecilikte edindiği tecrübe ve bilgileri aktırdı.  En çok siyasetin iş dünyasında yapıldığına dikkat çeken Yılmaz, “En çok siyaset iş dünyasında yapılıyor. Ben Ticaret Odası Meclis Başkanlığı yaptım, daha sonra belediye başkanı oldum. Bir başımıza başladığımız özel sektördeki işimizi de yüzlerce insanı çalıştırdığımız, hala da yöneticisi olduğum bir şirketimiz de var. O şirket işte 200 kişi civarında olduğu, nereden baksanız 15 tane yöneticisinin olduğu, ama yola beraber çıktığınız, bir süre sonra o gün ihtiyaçlarınızı karşılayan kapasitesi, artık şirketin büyüklüğünde vizyonuyla, emeğiyle karşılayamıyor. Çünkü şehrin ölçeğinde başladığınız işi ülke geneline yaymışız. İnsan kaynağı alarak beraber yola çıktığımız arkadaşların kapasiteleri yetmemeye başladı. Tabi beklentileri de artıyor. Gelirler daha fazla gelir almaya çalışıyorlar. Kaynaklardan rezervlere odaklandılar. Demek ki insan kaynağı departmanı empati üzerinden insanların beklentilerini dinleyip, aslında orada yapılan bir psikolojik mobbing veya farklı bir şey değil, empati aslı, istişare. Biri önceden istişare ediyor, adamın ne istediğini iyi öğrendiğiniz zaman onu mutlu edecek şeyleri söylediğinizde ve imkanı sağladığınızda performans çok yukarıya çıkıyor. Özet olarak artık geleneksel yöntemlerle, patron-işveren ilişkisiyle bu işleri yönetemeyiz. Çok hızlı olmamız lazım, yeniliklere çok hızlı ayak uydurmamız gerekiyor, yaptığımız işlerin tanımlarının çok net olması, insanlardan ne beklediğimiz ve ne vereceğimiz o kadar net olmalı. İnsanlar artık çoklu seçenekleri kullanıyorlar. Zorunlu değil. Ne ben o çalışana mecburum, ne de o çalışan benim şirketimde çalışmaya mecbur. Piyasada çok alternatifler var. İnsan Kaynakları o kadar önemli ki; öyle böyle değil. Sürekli kendinizi geliştirmeniz, trendleri takip etmeniz, insan psikolojisinin etkilendiği diğer unsurlarla çalıştığı iş ve dengeyi tamamen sağlayacak olan o. Bu sadece sendikasına parası yattı mı, onların hakkını koruyalım mı, parasını verdim mi değil. Yani reel hayattaki tüm unsurların en önemli noktası insan kaynakları departmanı. Çünkü ben 7 bin kişinin çalıştığı Büyükşehir Belediye Başkanı olarak işler nasıl gidiyor diye herkesin omuzuna dokunup, hepsine ayrı ayrı anket yaptırıp, diğer işlerimi de yaparken değil oradaki insan kaynakları departmanındaki arkadaşımın sigortalarını çalışıp, şurada arıza var, şuraya müdahale etmemiz lazım diye benim uyardığı veya ihtiyaç olan yerlere gitmem lazım.