Türk Basın Konseyi Yüksek İstişare Kurulu, temmuz ayı toplantısını Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde toplandı.
Ayvalık’ta Bacacan Otel’deki toplantının ilk bölümünde, konsey üyeleri, Ayvalık ve yerel basının temsilcileri ve muhabirlerin meselelerini dinledi. Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç’in öncülüğünde gerçekleşen toplantıda, TBMM eski Başkanı ve okuyucu temsilcisi Hüsamettin Cindoruk’un yanı sıra konsey üyeleri; eski bakanlardan Yaman Törüner, Tufan Türenç, Kenan Akın, Atilla Gökçe, Doğan Satmış, Ayşe Okşan Atasoy, Ali Ayaroğlu, Mustafa Eşmen, Namık Tan, Taner Atabarut, Başer Yaltı ve Misket Dikmen hazır bulundu. Ayvalıklı gazetecilerden Suat Salgın, Tuncel Yılmaz, Oya Uğral, Ömür Bir, Edremitli gazeteciler; Tayyar Toprak ve Yüksel Kasapoğlu bölgede yaşanan meseleleri konsey üyelerine aktardılar. Engelli gazeteci Suat Salgın, gazetecilik mesleğinin boynuna fotoğraf makinesi asan ya da sosyal paylaşım sitelerinde fotoğraf paylaşan ve ortalıkta ‘gazeteciyim’ diye dolaşanlar tarafından ayaklar altına alındığını savundu. Valiler, kaymakamlar, belediye başkanları, siyasetçiler ve bürokratların da gerçekte gazetecilikle uzaktan yakından ilgisi olmayan bu sahte gazetecilere prim vererek; onları gazetecilik mesleğinde gece-gündüz emek harcayan ve alın teri döken basın emekçilerinden üstün gördüğünü üzülerek takip ettiğini kaydeden Salgın, “Bu durum karşısında ben farklı bir savunma mekanizması geliştirdim. Sahte gazetecilerin davet edildiği organizasyonlara katılmıyor ve o haberi yapmıyorum. Çünkü gazetecilik bazı insanların sadece sosyal paylaşım sitelerinde fotoğraf ya da bu sitelerde canlı yayın paylaşımlarıyla yapılacak kadar ucuz bir meslek değildir. Gerçek gazetecilerin alın terini ve emeklerini görmezden gelen her kim olursa olsun, sapla samanı ayırt edinceye kadar da bu uğurda mücadelemi sürdüreceğim” dedi. Toplantıda konuşan muhabir Tuncel Yılmaz da, gazeteciliğin artık yapılamaz hale geldiğini savunarak, özellikle yerel basının güçlendirilmesi gerektiğine işaret etti. Balıkesir genelinde birçok resmi kurumun ihale ilanlarını farklı yöntemlerle yerel basından kaçırmaya çalıştığını ve bu ihalelerin detaylarının ise kamuoyuna aktarılamaması yüzünden halkın ihalelerden haberdar olabilme hürriyetinin elinden alındığını belirten gazeteci Tayyar Toprak da, bu olumsuzluğun acilen ortadan kaldırılması gerektiğini söyledi.
“GAZETECİLİKTE EMEKLİLİK DİYE BİR ŞEY YOK”
Yerel basının en büyük sıkıntısının reklam ve ilan alamamak olduğunu ifade eden gazeteci Oya Uğral da, ailece gazetecilik yaptıklarını ancak serbest dolaşım haklarından ne kendisinin ne de gazetecilik yapan aile fertlerinin hiçbir şekilde yararlanamadığına dikkat çekti. Ayvalık’ın duayen gazetecilerinden Ömür Bir’in, “Ben artık emekli gazeteciyim” şeklindeki sözleri üzerine araya giren Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, “Gazetecilikte emeklilik diye bir şey yoktur. Gazeteci gece bile uykusundan uyanıp haber yapabilir veya köşe yazısını hazırlayabilir. Bu yüzden de gazeteci uykusunda bile çalışır” dedi. Türenç, Basın Konseyi’nin medya ahlakıyla özgürlükleri adına çalışmalarını 50 yıldan bu yana sürdürdüğünü hatırlatarak, “Tabii bu yaşanılan süreç son derece zor bir süreçti. Gazetecilik, sizlerin de anlattığı gibi gerçekten çok zor. Günümüzde eskisi gibi bir gazetecilik yok artık. Bunun bilincindeyiz. Bu yüzden de ‘gazetecilik mesleği artık bitti’ diyen çok arkadaşımız var. Tabii bunun yanı sıra basın kartlarımızın da etkisi bitti. Yerel basının verilen imkanlar bitti. İlan dağıtımlarında adaletsizlikler var. Muhabirlerin gönderdikleri haberler ya çok makaslanıyor ya da hiç kullanılmıyor. Gazeteciler, öldürülmeye çalışılıyor. Bu mesleği çok zor şartlarda yürütmeye çalışıyorlar. Ama tüm bu olumsuzlukların karşısında havlu atacak değiliz” diye konuştu. Konsey daha sonra kendi bünyesinde ikinci etap toplantısını gerçekleştirdi. İHA
Türk Basın Konseyi Yüksek İstişare Kurulu, temmuz ayı toplantısını Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde toplandı.
Ayvalık’ta Bacacan Otel’deki toplantının ilk bölümünde, konsey üyeleri, Ayvalık ve yerel basının temsilcileri ve muhabirlerin meselelerini dinledi. Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç’in öncülüğünde gerçekleşen toplantıda, TBMM eski Başkanı ve okuyucu temsilcisi Hüsamettin Cindoruk’un yanı sıra konsey üyeleri; eski bakanlardan Yaman Törüner, Tufan Türenç, Kenan Akın, Atilla Gökçe, Doğan Satmış, Ayşe Okşan Atasoy, Ali Ayaroğlu, Mustafa Eşmen, Namık Tan, Taner Atabarut, Başer Yaltı ve Misket Dikmen hazır bulundu. Ayvalıklı gazetecilerden Suat Salgın, Tuncel Yılmaz, Oya Uğral, Ömür Bir, Edremitli gazeteciler; Tayyar Toprak ve Yüksel Kasapoğlu bölgede yaşanan meseleleri konsey üyelerine aktardılar. Engelli gazeteci Suat Salgın, gazetecilik mesleğinin boynuna fotoğraf makinesi asan ya da sosyal paylaşım sitelerinde fotoğraf paylaşan ve ortalıkta ‘gazeteciyim’ diye dolaşanlar tarafından ayaklar altına alındığını savundu. Valiler, kaymakamlar, belediye başkanları, siyasetçiler ve bürokratların da gerçekte gazetecilikle uzaktan yakından ilgisi olmayan bu sahte gazetecilere prim vererek; onları gazetecilik mesleğinde gece-gündüz emek harcayan ve alın teri döken basın emekçilerinden üstün gördüğünü üzülerek takip ettiğini kaydeden Salgın, “Bu durum karşısında ben farklı bir savunma mekanizması geliştirdim. Sahte gazetecilerin davet edildiği organizasyonlara katılmıyor ve o haberi yapmıyorum. Çünkü gazetecilik bazı insanların sadece sosyal paylaşım sitelerinde fotoğraf ya da bu sitelerde canlı yayın paylaşımlarıyla yapılacak kadar ucuz bir meslek değildir. Gerçek gazetecilerin alın terini ve emeklerini görmezden gelen her kim olursa olsun, sapla samanı ayırt edinceye kadar da bu uğurda mücadelemi sürdüreceğim” dedi. Toplantıda konuşan muhabir Tuncel Yılmaz da, gazeteciliğin artık yapılamaz hale geldiğini savunarak, özellikle yerel basının güçlendirilmesi gerektiğine işaret etti. Balıkesir genelinde birçok resmi kurumun ihale ilanlarını farklı yöntemlerle yerel basından kaçırmaya çalıştığını ve bu ihalelerin detaylarının ise kamuoyuna aktarılamaması yüzünden halkın ihalelerden haberdar olabilme hürriyetinin elinden alındığını belirten gazeteci Tayyar Toprak da, bu olumsuzluğun acilen ortadan kaldırılması gerektiğini söyledi.
“GAZETECİLİKTE EMEKLİLİK DİYE BİR ŞEY YOK”
Yerel basının en büyük sıkıntısının reklam ve ilan alamamak olduğunu ifade eden gazeteci Oya Uğral da, ailece gazetecilik yaptıklarını ancak serbest dolaşım haklarından ne kendisinin ne de gazetecilik yapan aile fertlerinin hiçbir şekilde yararlanamadığına dikkat çekti. Ayvalık’ın duayen gazetecilerinden Ömür Bir’in, “Ben artık emekli gazeteciyim” şeklindeki sözleri üzerine araya giren Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, “Gazetecilikte emeklilik diye bir şey yoktur. Gazeteci gece bile uykusundan uyanıp haber yapabilir veya köşe yazısını hazırlayabilir. Bu yüzden de gazeteci uykusunda bile çalışır” dedi. Türenç, Basın Konseyi’nin medya ahlakıyla özgürlükleri adına çalışmalarını 50 yıldan bu yana sürdürdüğünü hatırlatarak, “Tabii bu yaşanılan süreç son derece zor bir süreçti. Gazetecilik, sizlerin de anlattığı gibi gerçekten çok zor. Günümüzde eskisi gibi bir gazetecilik yok artık. Bunun bilincindeyiz. Bu yüzden de ‘gazetecilik mesleği artık bitti’ diyen çok arkadaşımız var. Tabii bunun yanı sıra basın kartlarımızın da etkisi bitti. Yerel basının verilen imkanlar bitti. İlan dağıtımlarında adaletsizlikler var. Muhabirlerin gönderdikleri haberler ya çok makaslanıyor ya da hiç kullanılmıyor. Gazeteciler, öldürülmeye çalışılıyor. Bu mesleği çok zor şartlarda yürütmeye çalışıyorlar. Ama tüm bu olumsuzlukların karşısında havlu atacak değiliz” diye konuştu. Konsey daha sonra kendi bünyesinde ikinci etap toplantısını gerçekleştirdi. İHA