Konut kira artış sınırının yüzde 25 olarak bir yıl daha uzatılmasının ardından ev sahipleri ve kiracılar arasında uyuşmazlıklar her gün artmaya devam ediyor

Ülkede yaşanan ekonomik kriz ve gelen fahiş zamlar ev sahipleri ile kiracılar arasındaki anlaşmazlıkları arttırdı. Türkiye’nin her yerinde yaşanan ev sahibi ve kiracı anlaşmazlığı Bandırma’da da son dönemlerde çoğaldı. Konutlardaki kira artışlarının birden çok sebebi olduğunu belirten Arte Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı / mulkburada.com kurucusu Uzay Keskin, “Pandeminin etkilerinden hızlı kurtulmak için tüm dünyada yaratılan para arzı, enflasyonu daha çok arttırdı. Özellikle ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkelerde enflasyon artışı daha çok hissedildi. Geçtiğimiz yıllarda krediye erişimin daha rahat olmasından dolayı insanlar pandemi döneminde yatırım aracı olarak ev ve arabaya yöneldi. Bu durum konut fiyatlarını da bir anda yükseltti. Fiyat artışları özellikle sıfır konutlara ve kiralık evlere yansıdı.” dedi.

“ZAMLARDAN DOLAYI EV SAHİBİ VE KİRACILAR ARASINDA UYUŞMAZLIKLAR BAŞLADI”

Ev sahipleri ve kiracılar arasındaki anlaşmazlıkların Bandırma’da da çoğaldığını söyleyen Başkan Yardımcısı Keskin, “Pandemiden sonra kontrolsüz göç sorunu yaşanmaya başladı. Pandeminin yanı sıra büyükşehirlerdeki kira artışlarını, Türkiye’yi derinden yaralayan 6 Şubat depremi, enflasyon ve dövizin yükselmesi ile artan inşaat maliyeti ve iş gücü nedeniyle yeni konut arzının azalması da konut ve kira fiyatlarındaki artışı beraberinde getirdi. Kira ile konut fiyatının artış sınırının yüzde 25 olarak belirlenmesinden sonra ev sahipleriyle kiracı arasında uyuşmazlıklar başladı. Artan konut fiyatları karşısında kira dönüş süreleri 30-40 yıl gibi bir zamana yayıldı. Özellikle yatırım amaçlı alınan gayrimenkuller içlerinde kiracılar varken ya satışa konuldu ya da karşılıklı haklarını arama yoluna gitmeye başladılar. Bu tür örnekler son dönemde ilçemizde de sıkça yaşanıyor.” diye konuştu.

“ÇÖZÜM PLANLARININ ACİLEN YAPILMASI GEREKİYOR”

Konut, kira artışının önüne geçilmesi için çözüm planı yapılması gerektiğini belirten Başkan Yardımcısı Uzay Keskin, “Yeni ya da 2-3 senelik kiracılar kiralarını düzenli ödüyorsa, kiralanan mülke bir zarar vermiyorsa, çevreden de şikâyet yoksa kiracıdan tahliye taahhütnamesi alınmadığı sürece 5 yıl kira tespit davası açılamıyor. Ev sahibinin geçerli bir sebebi yoksa kiracıya 10 yılın sonunda tahliye davası açabiliyor. Uzlaşma sağlanamadığı sürece bu durum arabulucuya ya da mal sahibinin evi satmasına kadar gidiyor. Ayrıca mevduat faizlerin artmasıyla da parayı değerlendirmek isteyen yatırımcılar gayrimenkullerini de satılığa çıkarttı. Mevcut yapıların da arz talep dengesini karşılayamaması neticesinde konut ve kira fiyatları artmaya devam etti. Bu durumun çözülmesi için konut arzının mutlaka çoğalması ve çözüm planlarının acilen yapılması gerekiyor.” dedi.

“DENETLENMEYEN EMLAKÇI SAYISI ÇOĞALDI”

Fiyatların artışıyla ilgili denetleme yapılacağını belirten Başkan Yardımcısı Keskin, “Denetlenmeyen, yetki belgesi olmayan emlakçı sayısı da çoğaldı. Yeterli bilgi ve donanıma sahip olmayan bu kişilerin yaptığı hatalı değer tespit çalışmaları neticesinde konut ve kira fiyatları kontrolsüzce arttı. Hükümet bunun farkında ve ciddi cezalar verilmeye başlanacak. Kira ve konut fiyatlarındaki spekülasyona bağlı olarak gerçekleşen artışın önüne geçilebilmesi için Ağustos ayında Resmi Gazete’ de yayımlanan karar ile ilan sitelerine de denetim yapılması kararı verilmişti. Bu karar da 1 Kasım itibari ile yürürlüğe girdi. Alım, satım ve kiralama yapacak kişilerin mutlaka alanında uzman kişiler ile çalışması gerekiyor. Vatandaşlara bünyesinde değerleme uzmanı olan firmaları tercih etmesini öneriyorum.” diye konuştu.