TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Balıkesir Şube Başkanı Gaye Ersoy, geçtiğimiz yılın tarımsal üretimini değerlendirdi. Bir önceki yıl tarımın enflasyonun altında ezildiğini belirten Gaye Ersoy, üretim girdi maliyetlerinin yüksekliğinden su sıkıntısına kadar ortaya çıkan tablonun üreticiye olumsuz yansıdığını kaydetti. Ersoy, ““2023 yılı tarımsal üretim açısından tüm sektörlerde olduğu gibi tarım sektöründe de enflasyonun ağırlığı fazlasıyla hissedildiği bir yıl oldu. Üretim girdi maliyetlerinin yüksek seviyelerde seyretmesi üretimi de olumsuz etkiledi” dedi.
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Balıkesir Şube Başkanı Gaye Ersoy, geçtiğimiz yılın tarımsal üretimini değerlendirip, 2024 yılı beklentilerden bahsetti. 2023 yılının tarımsal üretim açısından da zorlu bir yıl olduğunu kaydeden Gaye Ersoy, “2023 yılı tarımsal üretim açısından tüm sektörlerde olduğu gibi tarım sektöründe de enflasyonun ağırlığı fazlasıyla hissedildiği bir yıl oldu. Üretim girdi maliyetlerinin yüksek seviyelerde seyretmesi üretimi de olumsuz etkiledi. Hayvancılıkta yem tarımda gübre maliyetlerinin yükselmesi üretimi etkiledi. Bunun yanında su sıkıntısı da baş gösterdi 2023 yılında. Su sıkıntısından dolayı özellikle sebze üretiminde düşüş yaşandı. Ovada sulu tarımın yapıldığı yerlerde çiftçiler hayal kırıklığına uğradı. Barajda yeterli su olmadığı için su veremediler” dedi.
SU SIKINTISINDAN
DOLAYI ÜRETİM DÜŞTÜ
Su sıkıntısından dolayı sulu tarımda gözle görülür bir gerileme yaşandığını ifade eden Ziraat Mühendisleri Odası Balıkesir Şube Başkanı Gaye Ersoy, “Su veremedikleri için de hububata yöneldiler. Sebzeden para kazanırken hububata yönelmesiyle çiftçinin geliri düştü. Şu anda barajda önümüzdeki yıla yetecek su miktarı yok. Barajdaki yüzde 35’e kadar doluluk ancak içme suyu için kullanılıyor. Eğer ondan az bir su varsa çiftçilere su verilmiyor. Geçen yıl böyle oldu. Sulu tarımda iki ürün ekiyorsun, önce hububat sonra sebze. İki ürün ektiği için çiftçi para kazanıyor. Sadece hububat ektiğinde girdiler o kadar yüksek ki çiftçi kazanamıyor” dedi.
“ÇİFTÇİ ÜRÜNÜNÜ
PAZARLAMAYLA UĞRAŞMAMALI”
Tarımsal üretimde devlet garantisinin sağlanması gerektiğinin altını çizen Gaye Ersoy, “Geçen yıl buğdaya 8.50 lira verdiler ama Toprak Mahsulleri Ofisi benim depom yok dedi tüccar 5.50 liraya kadar düştü. Devlet verdiği fiyatla bile koruyamadı, eğer üretici korunmazsa nasıl para kazanacak, önümüzdeki yıl nasıl ekecek. Çiftçilere garanti vermen lazım. Avrupa Birliği ülkelerinde Kanada’da devlet bir yıl önceden fiyatı belirliyor, çiftçi sadece üretmekle uğraşıyor elindeki malı nasıl satacağını düşünmüyor. Bizim ülkede çiftçiden pazarlama beklenirken ürettiği ürün elinde kalır. Çiftçinin ürettiği ürünü pazarlamakla uğraşmamalı. Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığıyla mı olur yoksa birlikler aracılığıyla mı olur bir şekilde çiftçinin ürününün pazarlaması yapılmalı. Çiftinin para kazanacağı tedbirler alınmalı. Eğer çiftçi para kazanamazsa köylerde kimse kalmaz. Gençlerin hepsi şehre gider, köylerde yaşlı nüfus kalır. Üretim düşer. Tarımla ilgisi olmayan hobi için üretim yapan kişilerle de tarımsal üretim yapılmaz” dedi.
555 MİLYON EURO
IPARD DESTEĞİ VERİLECEK!
Köylerdeki üreticilerin yanı sıra işletme seviyesinde tarım ve hayvancılık yapacak firmalar için İPARD programının yayınlandığına dikkat çeken Ersoy, “ Çiftçilerin girdilerini azaltacak, ürettiği ürünü satışını yapacak bir sistem oluşturulmalı. İPARD 3 programı yayınlandı, bu programda da gıda, tarım ve hayvancılığa 555 milyon euro destek sağlanacak. Bu yıl içerisinde çağrı dönemin açılmasını bekliyoruz. Bu programlar KDV’den muafiyet ve hibe desteği sağlıyor. Bakanlığın bu konudaki destekleri çok büyük. Sadece üretim yapanlara verdiği desteğin yanı sıra kompleks tesis yapanlara da destekleri devam ediyor” dedi.
İKİ YILDAN FAZLA EKİLMEYEN
TARLALAR EKİLMEYE ZORLANACAK
Yeni yılda üretim modeli planlamasına geçileceğini ifade eden Ziraat Mühendisleri Odası Balıkesir Şube Başkanı Gaye Ersoy, “Tarım Reformu Genel Müdürlüğü 2023 yılında bir üretim modeli planlaması oluşturuldu. Böylelikle hangi bölgede ne kadar üretim yapılacak bu planlı hale gelecek. Geçtiğimiz yıllarda bir tarımsal ürün çok para ediyor diye bir sonraki yıl tüm çiftçiler o ürünü ekiyordu. Böylelikle hem o ürün gereğinden fazla üretilip fiyatı ucuz kalıyor hem de üretici para kazanamıyordu. Şimdi bu ihtimali ortadan kaldırmak için planlı üretime geçildi. Ayrıca üretim modeli planlamasına göre uydu üzerinden kontroller yapılacak. İki yıl ekilmeyen arazinin sahibinden alınıp yine birinci öncelik aynı köyden olmak üzere ekilmeye zorlanacak. Bu da tarım arazilerinin boş kalmaması adına önemli bir hamle. Özellikle sulak bölgelerdeki arazilerin ekilip biçilmesi tüketicilere de olumlu yansıyacak” dedi.
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Balıkesir Şube Başkanı Gaye Ersoy, geçtiğimiz yılın tarımsal üretimini değerlendirip, 2024 yılı beklentilerden bahsetti. 2023 yılının tarımsal üretim açısından da zorlu bir yıl olduğunu kaydeden Gaye Ersoy, “2023 yılı tarımsal üretim açısından tüm sektörlerde olduğu gibi tarım sektöründe de enflasyonun ağırlığı fazlasıyla hissedildiği bir yıl oldu. Üretim girdi maliyetlerinin yüksek seviyelerde seyretmesi üretimi de olumsuz etkiledi. Hayvancılıkta yem tarımda gübre maliyetlerinin yükselmesi üretimi etkiledi. Bunun yanında su sıkıntısı da baş gösterdi 2023 yılında. Su sıkıntısından dolayı özellikle sebze üretiminde düşüş yaşandı. Ovada sulu tarımın yapıldığı yerlerde çiftçiler hayal kırıklığına uğradı. Barajda yeterli su olmadığı için su veremediler” dedi.
SU SIKINTISINDAN
DOLAYI ÜRETİM DÜŞTÜ
Su sıkıntısından dolayı sulu tarımda gözle görülür bir gerileme yaşandığını ifade eden Ziraat Mühendisleri Odası Balıkesir Şube Başkanı Gaye Ersoy, “Su veremedikleri için de hububata yöneldiler. Sebzeden para kazanırken hububata yönelmesiyle çiftçinin geliri düştü. Şu anda barajda önümüzdeki yıla yetecek su miktarı yok. Barajdaki yüzde 35’e kadar doluluk ancak içme suyu için kullanılıyor. Eğer ondan az bir su varsa çiftçilere su verilmiyor. Geçen yıl böyle oldu. Sulu tarımda iki ürün ekiyorsun, önce hububat sonra sebze. İki ürün ektiği için çiftçi para kazanıyor. Sadece hububat ektiğinde girdiler o kadar yüksek ki çiftçi kazanamıyor” dedi.
“ÇİFTÇİ ÜRÜNÜNÜ
PAZARLAMAYLA UĞRAŞMAMALI”
Tarımsal üretimde devlet garantisinin sağlanması gerektiğinin altını çizen Gaye Ersoy, “Geçen yıl buğdaya 8.50 lira verdiler ama Toprak Mahsulleri Ofisi benim depom yok dedi tüccar 5.50 liraya kadar düştü. Devlet verdiği fiyatla bile koruyamadı, eğer üretici korunmazsa nasıl para kazanacak, önümüzdeki yıl nasıl ekecek. Çiftçilere garanti vermen lazım. Avrupa Birliği ülkelerinde Kanada’da devlet bir yıl önceden fiyatı belirliyor, çiftçi sadece üretmekle uğraşıyor elindeki malı nasıl satacağını düşünmüyor. Bizim ülkede çiftçiden pazarlama beklenirken ürettiği ürün elinde kalır. Çiftçinin ürettiği ürünü pazarlamakla uğraşmamalı. Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığıyla mı olur yoksa birlikler aracılığıyla mı olur bir şekilde çiftçinin ürününün pazarlaması yapılmalı. Çiftinin para kazanacağı tedbirler alınmalı. Eğer çiftçi para kazanamazsa köylerde kimse kalmaz. Gençlerin hepsi şehre gider, köylerde yaşlı nüfus kalır. Üretim düşer. Tarımla ilgisi olmayan hobi için üretim yapan kişilerle de tarımsal üretim yapılmaz” dedi.
555 MİLYON EURO
IPARD DESTEĞİ VERİLECEK!
Köylerdeki üreticilerin yanı sıra işletme seviyesinde tarım ve hayvancılık yapacak firmalar için İPARD programının yayınlandığına dikkat çeken Ersoy, “ Çiftçilerin girdilerini azaltacak, ürettiği ürünü satışını yapacak bir sistem oluşturulmalı. İPARD 3 programı yayınlandı, bu programda da gıda, tarım ve hayvancılığa 555 milyon euro destek sağlanacak. Bu yıl içerisinde çağrı dönemin açılmasını bekliyoruz. Bu programlar KDV’den muafiyet ve hibe desteği sağlıyor. Bakanlığın bu konudaki destekleri çok büyük. Sadece üretim yapanlara verdiği desteğin yanı sıra kompleks tesis yapanlara da destekleri devam ediyor” dedi.
İKİ YILDAN FAZLA EKİLMEYEN
TARLALAR EKİLMEYE ZORLANACAK
Yeni yılda üretim modeli planlamasına geçileceğini ifade eden Ziraat Mühendisleri Odası Balıkesir Şube Başkanı Gaye Ersoy, “Tarım Reformu Genel Müdürlüğü 2023 yılında bir üretim modeli planlaması oluşturuldu. Böylelikle hangi bölgede ne kadar üretim yapılacak bu planlı hale gelecek. Geçtiğimiz yıllarda bir tarımsal ürün çok para ediyor diye bir sonraki yıl tüm çiftçiler o ürünü ekiyordu. Böylelikle hem o ürün gereğinden fazla üretilip fiyatı ucuz kalıyor hem de üretici para kazanamıyordu. Şimdi bu ihtimali ortadan kaldırmak için planlı üretime geçildi. Ayrıca üretim modeli planlamasına göre uydu üzerinden kontroller yapılacak. İki yıl ekilmeyen arazinin sahibinden alınıp yine birinci öncelik aynı köyden olmak üzere ekilmeye zorlanacak. Bu da tarım arazilerinin boş kalmaması adına önemli bir hamle. Özellikle sulak bölgelerdeki arazilerin ekilip biçilmesi tüketicilere de olumlu yansıyacak” dedi.