3 Aralık dünya Engelliler Günü dolayısıyla Balıkesir Sakatlar Derneği Başkanı Zeki Uslu basın açıklaması yaptı.
3 Aralık dünya Engelliler Günü dolayısıyla Balıkesir Sakatlar Derneği Başkanı Zeki Uslu basın açıklaması yaptı. Başkan Uslu Engelliler Günü bir kutlama günü değil, toplumun her kesiminden insanların bir günlüğüne de olsa empati kurmalarını isteyerek, devletimiz tüm engellilerin ihtiyacını karşılıyor, gerekirse maaş bağlıyor. ‘Türkiye’de bilindiği üzere her şehirde onlarca yüzlerce engelli derneği kurulmuş bu derneklerin azımsanmayacak çoğunluğu 50-100 kişilik ekiplerle şehir şehir, mahalle mahalle, kapı kapı dolaşarak engelliler adına yardım toplamalarıdır. Vatandaşlardan ricamız kapınıza gelen bu rantçı engelli derneklerini kapınızdan geri çevirin’ dedi.
Balıkesir Sakatlar Derneği Başkanı Zeki Uslu engelli bireyleri hayata ya bir adım geride başlamış, yada hayatın bir kesitinde bir adım geriye düşmüş Engellilerin toplumdan elbette bir takım beklentileri var. Bunları kısaca hatırlamakta yarar görüyorum diyerek başladığı açıklamasında şu ifadelere yer verdi. ‘Birleşmiş Milletlerin 1992 yılında almış olduğu bir karar ile Uluslar Arası Engelliler Günü olarak kabul edilen 3 Aralık Dünya Engelliler Günü bir kutlama günü değil, toplumun her kesiminden insanların bir günlüğüne de olsa empati kurmaları, kendilerini engellilerin yerine koymaları, engelli vatandaşların karşılaştığı ve yaşadığı zorlukları anlamaya çalışmaları, bu insanlara karşı bakışlarını ve duruşlarını gözden geçirmeleri için bir hatırlatma günüdür. Ancak son derece iyi niyetle yapılan kutlama mesajlarına da tepkili değiliz. Bu gün toplumun bilmediği şeyleri değil, bildiklerini bir kez daha hatırlatmak istiyoruz. Her insanın içindeki ses yani vicdanı ne yapması gerektiğini zaten söyler. Ancak insanın kişisel meşakkatleri, sorumlulukları, sorunları bu sese kulak vermesini engel olabilmektedir. Sağlıklı bireylerin hiç olmasa böyle günlerde bu sesin volümünü biraz yükselteceğini, çevresinde ki dezavantajlı insanları anlayacaklarını, insani görevlerini hatırlayacaklarını ve üstüne düşeni samimiyetle yapacaklarını inancımız tamdır. Hayata ya bir adım geride başlamış , yada hayatın bir kesitinde bir adım geriye düşmüş Engellilerin toplumdan elbette bir takım beklentileri var. Bunları kısaca hatırlamakta yarar görüyorum. Sosyal hayatta Engellinin tam bir insan oluşunun kabul edilmesi, Vatandaşlık haklarının gözetilmesi, Farklılıklarına saygı duyulması, Yaşamına saygı gösterilmesi, Bireysel onuruna saygı duyulması, Temsil edilmesine imkan verilmesi, Engellinin hakları ile mücadelesinde destek verilmesi, en önemlisi Fırsat eşitliğinin sağlanmasıdır. Bu saydıklarımız her insanın istediği arzu ettiği değerlerdir. Ancak engelliler gerek toplumun bakış açısı, gerek sosyal hayatın zorlukları nedeniyle hakkı olan bu değerlerden yoksun kalmaktadır. Öte yandan bizlerin hayatını zorlaştıran, yaşama sevincini azaltan erişim zorluklarıdır. Bir engelli temsilcisi olarak devletimizin engelli vatandaşlarına karşı eğitimde, ulaşımda istihdamda, sosyal hayata tam katılımında ne kadar hassas olduğunu görüyorum. Ancak Cumhuriyet tarihimizin başından beri ötelenmiş, birikmiş sorunlarının bir kalemde halledilmesinin de imkansız olduğunu biliyorum. Bu konuda gerek merkezi yönetimin, gerekse yerel yöneticilerimizin önceliğinin engelliler olması bizim açımızdan memnuniyet vericidir.
Başta şahsımın ve engelli vatandaşlarımızın en çok rahatsız olduğu bir husussuda paylaşmadan geçemeyeceğim. Bilindiği üzere her şehirde onlarca yüzlerce engelli derneği kurulmuş bu derneklerin azımsanmayacak çoğunluğu 50 – 100 kişilik ekiplerle şehir şehir, mahalle mahalle, kapı kapı dolaşarak engelliler adına yardım toplamalarıdır. Toplumumuzun son derece iyi niyetli, kadirşinast, samimi insanları da bu rantcıları geri çevirmeyerek yardım etmeleridir. Birde engellilerle hiç alakası olmayan kişiler işi bir adım daha ileri götürmüş iktisadi işletme kurmuş, şirketler kurmuş engellileri kullanarak çeşitli objeler, gazete ve dergiler satarak hiçte azımsanmayacak paralar toplamaktadırlar. Bu toplanan paralar ihtiyaç sahibi engellilere harcanmadığını biliyoruz. Bu kötü niyetli insanlar bizi utandırıyor, üzüyor. Diyelim ki sizin kapınıza geldiler ve engellilere yardım topluyoruz dediler. Bir engelliyi tanıyorsunuz aklınıza ilk o gelir ve siz hiç düşünmeden yardım edersiniz. İşte bu sebeptendir ki biz toplumun gözünde dilenci durumuna düşüyoruz. Çünkü siz o tanıdığınıza yardım ettiğinizi düşünüyorsunuz. Oysa Devletimiz tüm engellilerin tüm ihtiyaçlarını karşılıyor, maaşı, Evde bakım parası, sosyal desteği ile, prosüdüre uymayan noktalarda belediyelerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız ve hayırseverleriz imdada yetişiyor. Öyleyse bu dernekler bu paraları ne yapıyorlar cevabı elbette hepimiz biliyoruz. Dedim ya kullanıldığımız için çok üzülüyoruz. Bu vesile ile sosyal devlet anlayışı benimsenmiş, güçlendirilmiş Ülkemiz de 3 Aralık dünya engelliler günü tüm engelli kardeşlerim için yeni bir milat olmasını, günlerinin ve geleceğinin aydınlık olmasını temenni ediyorum’ dedi.
3 Aralık dünya Engelliler Günü dolayısıyla Balıkesir Sakatlar Derneği Başkanı Zeki Uslu basın açıklaması yaptı. Başkan Uslu Engelliler Günü bir kutlama günü değil, toplumun her kesiminden insanların bir günlüğüne de olsa empati kurmalarını isteyerek, devletimiz tüm engellilerin ihtiyacını karşılıyor, gerekirse maaş bağlıyor. ‘Türkiye’de bilindiği üzere her şehirde onlarca yüzlerce engelli derneği kurulmuş bu derneklerin azımsanmayacak çoğunluğu 50-100 kişilik ekiplerle şehir şehir, mahalle mahalle, kapı kapı dolaşarak engelliler adına yardım toplamalarıdır. Vatandaşlardan ricamız kapınıza gelen bu rantçı engelli derneklerini kapınızdan geri çevirin’ dedi.
Balıkesir Sakatlar Derneği Başkanı Zeki Uslu engelli bireyleri hayata ya bir adım geride başlamış, yada hayatın bir kesitinde bir adım geriye düşmüş Engellilerin toplumdan elbette bir takım beklentileri var. Bunları kısaca hatırlamakta yarar görüyorum diyerek başladığı açıklamasında şu ifadelere yer verdi. ‘Birleşmiş Milletlerin 1992 yılında almış olduğu bir karar ile Uluslar Arası Engelliler Günü olarak kabul edilen 3 Aralık Dünya Engelliler Günü bir kutlama günü değil, toplumun her kesiminden insanların bir günlüğüne de olsa empati kurmaları, kendilerini engellilerin yerine koymaları, engelli vatandaşların karşılaştığı ve yaşadığı zorlukları anlamaya çalışmaları, bu insanlara karşı bakışlarını ve duruşlarını gözden geçirmeleri için bir hatırlatma günüdür. Ancak son derece iyi niyetle yapılan kutlama mesajlarına da tepkili değiliz. Bu gün toplumun bilmediği şeyleri değil, bildiklerini bir kez daha hatırlatmak istiyoruz. Her insanın içindeki ses yani vicdanı ne yapması gerektiğini zaten söyler. Ancak insanın kişisel meşakkatleri, sorumlulukları, sorunları bu sese kulak vermesini engel olabilmektedir. Sağlıklı bireylerin hiç olmasa böyle günlerde bu sesin volümünü biraz yükselteceğini, çevresinde ki dezavantajlı insanları anlayacaklarını, insani görevlerini hatırlayacaklarını ve üstüne düşeni samimiyetle yapacaklarını inancımız tamdır. Hayata ya bir adım geride başlamış , yada hayatın bir kesitinde bir adım geriye düşmüş Engellilerin toplumdan elbette bir takım beklentileri var. Bunları kısaca hatırlamakta yarar görüyorum. Sosyal hayatta Engellinin tam bir insan oluşunun kabul edilmesi, Vatandaşlık haklarının gözetilmesi, Farklılıklarına saygı duyulması, Yaşamına saygı gösterilmesi, Bireysel onuruna saygı duyulması, Temsil edilmesine imkan verilmesi, Engellinin hakları ile mücadelesinde destek verilmesi, en önemlisi Fırsat eşitliğinin sağlanmasıdır. Bu saydıklarımız her insanın istediği arzu ettiği değerlerdir. Ancak engelliler gerek toplumun bakış açısı, gerek sosyal hayatın zorlukları nedeniyle hakkı olan bu değerlerden yoksun kalmaktadır. Öte yandan bizlerin hayatını zorlaştıran, yaşama sevincini azaltan erişim zorluklarıdır. Bir engelli temsilcisi olarak devletimizin engelli vatandaşlarına karşı eğitimde, ulaşımda istihdamda, sosyal hayata tam katılımında ne kadar hassas olduğunu görüyorum. Ancak Cumhuriyet tarihimizin başından beri ötelenmiş, birikmiş sorunlarının bir kalemde halledilmesinin de imkansız olduğunu biliyorum. Bu konuda gerek merkezi yönetimin, gerekse yerel yöneticilerimizin önceliğinin engelliler olması bizim açımızdan memnuniyet vericidir.
Başta şahsımın ve engelli vatandaşlarımızın en çok rahatsız olduğu bir husussuda paylaşmadan geçemeyeceğim. Bilindiği üzere her şehirde onlarca yüzlerce engelli derneği kurulmuş bu derneklerin azımsanmayacak çoğunluğu 50 – 100 kişilik ekiplerle şehir şehir, mahalle mahalle, kapı kapı dolaşarak engelliler adına yardım toplamalarıdır. Toplumumuzun son derece iyi niyetli, kadirşinast, samimi insanları da bu rantcıları geri çevirmeyerek yardım etmeleridir. Birde engellilerle hiç alakası olmayan kişiler işi bir adım daha ileri götürmüş iktisadi işletme kurmuş, şirketler kurmuş engellileri kullanarak çeşitli objeler, gazete ve dergiler satarak hiçte azımsanmayacak paralar toplamaktadırlar. Bu toplanan paralar ihtiyaç sahibi engellilere harcanmadığını biliyoruz. Bu kötü niyetli insanlar bizi utandırıyor, üzüyor. Diyelim ki sizin kapınıza geldiler ve engellilere yardım topluyoruz dediler. Bir engelliyi tanıyorsunuz aklınıza ilk o gelir ve siz hiç düşünmeden yardım edersiniz. İşte bu sebeptendir ki biz toplumun gözünde dilenci durumuna düşüyoruz. Çünkü siz o tanıdığınıza yardım ettiğinizi düşünüyorsunuz. Oysa Devletimiz tüm engellilerin tüm ihtiyaçlarını karşılıyor, maaşı, Evde bakım parası, sosyal desteği ile, prosüdüre uymayan noktalarda belediyelerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız ve hayırseverleriz imdada yetişiyor. Öyleyse bu dernekler bu paraları ne yapıyorlar cevabı elbette hepimiz biliyoruz. Dedim ya kullanıldığımız için çok üzülüyoruz. Bu vesile ile sosyal devlet anlayışı benimsenmiş, güçlendirilmiş Ülkemiz de 3 Aralık dünya engelliler günü tüm engelli kardeşlerim için yeni bir milat olmasını, günlerinin ve geleceğinin aydınlık olmasını temenni ediyorum’ dedi.