Balıkesir Sanayici ve İşadamları Derneği(BASİAD) Başkanı Abdullah Bekki ekonomide yaşanan sıkıntılarla ilgili açıklamalarda bulundu. Bekki, ekonomik sıkıntıların sebepleri ve ve reel sektör olarak beklentileri ifade etti.
Ülke genelinde hissedilen ekonomik zorlukların benzerlerini Balıkesir özelinde de yaşadıklarını ifade eden BASİAD Başkan Bekki: “Toplumun büyük bölümü farkındadır. Son birkaç yıldır ciddi kur şokları ile karşı karşıya kaldık. Ki bu dönemde özellikle Balıkesir’de Organize Sanayiye başta olmak üzere büyük yatırımlar yapılmaya başlandı. BASİAD olarak bizde dahil olmak üzere yeni yatırım alanlarına olan ihtiyaca dikkat çekmeye çalıştık. Balıkesir’de bir nebze farklılık olsa da; uzun vadeli, büyük yatırımlar yapan şirketlerimiz; başta enerji yatırımları olmak üzere, finansmanı, mecburen döviz cinsinden yapıyorlar. Zira yüksek enflasyon yüzünden, TL cinsinden uzun vadeli finansman sağlamak mümkün değil. Bu da büyük yatırımlar yapan şirketlerin önemli miktarda döviz borcu biriktirmesine neden oldu. Kimsenin böyle süreç yaşanacağını öngöremeden yapılan işlemler bunlar. Yurtdışı kaynaklı finansman iyice azaldığı için, kur şokunun yanında şimdi diğer problem kredi şoku yaşanıyor. Artık büyük küçük ya da döviz cinsinden borcu olsun olmasın her firma, likidite sıkışıklığından olumsuz etkileniyor. Likiditeye erişim o kadar zorlaştı ki, artık maliyet faktörü daha az tartışılır hale geldi. Yakın ticari tarihimizde de yaşadığımız gibi bu tür ekonomik dar boğazlarda temerrüte düşmeler ve bankaların takipteki alacaklarında artış olması ‘maalesef’ artış eğilimine giriyor. İnsanların borçları belirgin bir süre dahilinde iki misline çıkmışsa istediğiniz hazırlığı hemen yapamıyorsunuz. Temennimiz, bu tarz gelişmelerin son derece az sayıda gerçekleşmesi. BASİAD olarak Balıkesir’deki gelişmeleri yakından takip etmeye çalışıyoruz” dedi.
FARKLI ÇÖZÜMLER DÜŞÜNÜLSÜN
Zorda kalan firmaların kapılarına kilit vurulmasının için kredi kanallarının bir an önce açılması gerektiğini belirten BASİAD Başkanı Abdullah Bekki, “ Zorda kalan firmalarımızın kapılarına kilit vurulmaması için, kazanılan zamanda, kredi kanallarının bir an önce açılması gerekiyor. Bunun için de önce sistemde birikmiş sağlıksız kredilerin temizlenmesinin şart olduğunun altını çizmek isterim. Büyüklere yaklaşım daha farklı oluyor. 100 milyon lira barajı ile büyük firmalara hitap ediyor. Ekonomideki en ideal çözüm ‘kişiye özel çözümdür. 100 milyon TL barajının altında kalan şirketler için başka tedaviler, farklı çözümler düşünülmesi gerekiyor. BASİAD gibi farklı iş örgütleri de, bunun dışında kalan firmalara da çözüm sunulması gerektiğinin altını çiziyor. Büyüklerle ilgili tedbir almak, ekonominin önemli kısmını kapsıyor olabilir ama istihdam tarafında küçüklerin tedavisi için uygulanacak çözümler de bir o kadar önemli. Yeni Ekonomik Programı önemsiyor ve gerçekçi buluyoruz. . Özellikle büyüme. Son yılların ortalaması olarak yüzde 5-5.5’lar civarında büyürken, 2019’ın planlaması yüzde 2.3. Ekonominin soğuması sağlanmalıydı. Bu yapının gerçekleşeceğini düşünüyoruz. Ciddi tasarruflara gidilmesi gerektiğine inanıyoruz. Ana dileğimiz tasarruf tedbirlerinin tamamen hayata geçirilmesidir. Martta yerel seçimler var, ister istemez ekonomide seçim atmosferi olacak. Dileğimiz buna rağmen programın istisnasız uygulanmasıdır. En önemlisi; Alınacak kararlar öncesinde, iş dünyası kuruluşlarıyla önceden istişare yapılmasını çok değerli buluyoruz. Bunun yapılmaması, büyük eksikliktir” dedi.
Balıkesir Sanayici ve İşadamları Derneği(BASİAD) Başkanı Abdullah Bekki ekonomide yaşanan sıkıntılarla ilgili açıklamalarda bulundu. Bekki, ekonomik sıkıntıların sebepleri ve ve reel sektör olarak beklentileri ifade etti.
Ülke genelinde hissedilen ekonomik zorlukların benzerlerini Balıkesir özelinde de yaşadıklarını ifade eden BASİAD Başkan Bekki: “Toplumun büyük bölümü farkındadır. Son birkaç yıldır ciddi kur şokları ile karşı karşıya kaldık. Ki bu dönemde özellikle Balıkesir’de Organize Sanayiye başta olmak üzere büyük yatırımlar yapılmaya başlandı. BASİAD olarak bizde dahil olmak üzere yeni yatırım alanlarına olan ihtiyaca dikkat çekmeye çalıştık. Balıkesir’de bir nebze farklılık olsa da; uzun vadeli, büyük yatırımlar yapan şirketlerimiz; başta enerji yatırımları olmak üzere, finansmanı, mecburen döviz cinsinden yapıyorlar. Zira yüksek enflasyon yüzünden, TL cinsinden uzun vadeli finansman sağlamak mümkün değil. Bu da büyük yatırımlar yapan şirketlerin önemli miktarda döviz borcu biriktirmesine neden oldu. Kimsenin böyle süreç yaşanacağını öngöremeden yapılan işlemler bunlar. Yurtdışı kaynaklı finansman iyice azaldığı için, kur şokunun yanında şimdi diğer problem kredi şoku yaşanıyor. Artık büyük küçük ya da döviz cinsinden borcu olsun olmasın her firma, likidite sıkışıklığından olumsuz etkileniyor. Likiditeye erişim o kadar zorlaştı ki, artık maliyet faktörü daha az tartışılır hale geldi. Yakın ticari tarihimizde de yaşadığımız gibi bu tür ekonomik dar boğazlarda temerrüte düşmeler ve bankaların takipteki alacaklarında artış olması ‘maalesef’ artış eğilimine giriyor. İnsanların borçları belirgin bir süre dahilinde iki misline çıkmışsa istediğiniz hazırlığı hemen yapamıyorsunuz. Temennimiz, bu tarz gelişmelerin son derece az sayıda gerçekleşmesi. BASİAD olarak Balıkesir’deki gelişmeleri yakından takip etmeye çalışıyoruz” dedi.
FARKLI ÇÖZÜMLER DÜŞÜNÜLSÜN
Zorda kalan firmaların kapılarına kilit vurulmasının için kredi kanallarının bir an önce açılması gerektiğini belirten BASİAD Başkanı Abdullah Bekki, “ Zorda kalan firmalarımızın kapılarına kilit vurulmaması için, kazanılan zamanda, kredi kanallarının bir an önce açılması gerekiyor. Bunun için de önce sistemde birikmiş sağlıksız kredilerin temizlenmesinin şart olduğunun altını çizmek isterim. Büyüklere yaklaşım daha farklı oluyor. 100 milyon lira barajı ile büyük firmalara hitap ediyor. Ekonomideki en ideal çözüm ‘kişiye özel çözümdür. 100 milyon TL barajının altında kalan şirketler için başka tedaviler, farklı çözümler düşünülmesi gerekiyor. BASİAD gibi farklı iş örgütleri de, bunun dışında kalan firmalara da çözüm sunulması gerektiğinin altını çiziyor. Büyüklerle ilgili tedbir almak, ekonominin önemli kısmını kapsıyor olabilir ama istihdam tarafında küçüklerin tedavisi için uygulanacak çözümler de bir o kadar önemli. Yeni Ekonomik Programı önemsiyor ve gerçekçi buluyoruz. . Özellikle büyüme. Son yılların ortalaması olarak yüzde 5-5.5’lar civarında büyürken, 2019’ın planlaması yüzde 2.3. Ekonominin soğuması sağlanmalıydı. Bu yapının gerçekleşeceğini düşünüyoruz. Ciddi tasarruflara gidilmesi gerektiğine inanıyoruz. Ana dileğimiz tasarruf tedbirlerinin tamamen hayata geçirilmesidir. Martta yerel seçimler var, ister istemez ekonomide seçim atmosferi olacak. Dileğimiz buna rağmen programın istisnasız uygulanmasıdır. En önemlisi; Alınacak kararlar öncesinde, iş dünyası kuruluşlarıyla önceden istişare yapılmasını çok değerli buluyoruz. Bunun yapılmaması, büyük eksikliktir” dedi.