Kurban bayramı yaklaşırken vatandaşları tatlı bir telaş sardı.
Besi çiftliği işleten Ayvalık Ziraat Odası Başkanı Hasan Baysal ile çiftlikte görevli Veteriner Hekim Tayfun Onan, tüketicilerin kurbanlık seçerken dikkat etmeleri gereken hususları açıkladılar. Gebelik açısından bakıldığı zaman dişi hayvan seçiminden uzak durulması gerektiği belirtilen Baysal ve Onan, kurbanlık hayvan alınırken öncelikle hayvanın canlı duruşuna dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizdiler.
Ağzından ya da burnundan salya akan kurbanlıkların hastalıklı olabileceğine işaret eden Hasan Baysal, “Bunun dışında canlı hayvan pazarlarında alıcının dikkat etmesi gereken şeylerden biri de hayvanın besi durumunun iyi olup olmadığını gözlemlemesidir. Kurbanlık hayvanın çok zayıf olmaması gerekir. Ama bana göre en önemli dikkat edilmesi gereken ise; hayvanın nasıl beslendiğidir. Mesela çiftliğimizdeki kurbanlıkları biz; arpa, yonca, karaburçak gibi hayvan gıdalarıyla beslemekteyiz. Ama bunun dışında bazı üreticiler kurbanlık hayvanlara mısır slajı ürünüyle beslemeyi uygun görmektedir. Biz normal koşullarda çiftliğimizdeki büyükbaş kurbanlıkların her biri günlük olarak arpa, buğday gibi yemleri günde 12 kilogram civarında tüketmektedirler. Oysa mısır slajı tüketen büyükbaş kurbanlıklar günde 60-70 kilograma kadar tüketmektedir. Yani mısır slajı tüketen bir büyükbaş hayvanın işkembesinde 50-60 kilogram daha fazla yemden kaynaklanan şişkinlik bulunur. Bu da kantara çıkan o büyükbaş hayvanın 50-60 kilogram daha ağır olarak görünmesine neden olur. Oysa o hayvan kesildikten sonra hayvanın işkembesi çıkarıldığında geriye kalan et miktarı son derece azalmış olacaktır. Normal koşullarda arpa ve buğday mısır sılajına göre biraz daha pahallı olduğu için birçok üretici mısır sılajını tercih ederken, bir yandan da hakkı olmayan kantarda fazla tartılan kurbanlığın parasını sırf bu yüzden 50-60 kilogram fazladan ödemiş olacaktır. Bunu kurbanınızı alıp, kestirdikten sonra buzdolabınıza bunun 1 kilogramını koyduğunuzda, dolaptan varsayalım 2 gün sonra çıkartıp tarttığınızda suyu ayrışan etin 800 grama düşeceğine sizde tanık olabilirsiniz. Ama bizim beslediğimiz gibi organik yemlerle beslenen kurbanlıklarda bu düşüşlerin sadece 10-15 gram arasında kalacağını net olarak gözlemleyebilirsiniz. Yani kısacası hayvan pazarında 200 kilogramlık bir kurbanlık kesildiğinde evdeki buzdolaplarına yada derin donduruculara girdikten sonra 160 kilograma kadar düşebilir. Tüketicilerin buna dikkat etmeleri kendi menfaatleri icabıdır” dedi.
Küçük baş hayvan alacakların ise kurbanlığın belini elleriyle kontrol ederek, hayvanın zayıf olup olmadığı hakkında bir fikir sahibi olabileceğini kaydeden Hasan Baysal, “Hayvanın belini elinizle tuttuğunuzda, tüylerin arasında kemik kıvrımları gelirse, bu durum o hayvanın biraz zayıf olduğunun göstergesidir. Tam tersine elinizi hayvanın beline koyduğunuzda belini tutamıyorsanız. O hayvan besilidir. Bir de kurbanlık alırken, hayvanın tüylerinin kesilmiş yanı kırkılmış olanlarını tercih edin. Çünkü kırkılmış kurbanlığın besili olup olmadığını baktığınızda sizde kolaylıkla anlayabileceksiniz.” diye konuştu.
“Kesilen kurbanın etlerini hemen tüketmeyin”
Veteriner Hekim Tayfun Onan ise, kurbanlık alırken hayvanın yaşının tutup tutmadığına ve boy yapılarına dikkat edilmesi gerektiğini savundu. Kurbanlık hayvanların yaşlarının dişlerine bakıldığında rahatlıkla anlaşılacağını belirten Tayfun Onan, “Özellikle de ağız ve burunlarından gelebilecek akıntılara dikkat edilmesi gerekir. Hayvanın; gözlerinin parlaklığı, kulaklarının dik olup olmadığı, hayvanın canlılığı da dikkat edilmesi gereken diğer hususlardır. Hayvanın yaşı ise dişlerden anlaşılır. Sağlıklı olmayan bir hayvanın kulakları düşük olur. Hayvan hareket etmekte zorlanır. Gözyaşı akıntısı olabilir. Zaten normalde her kurbanlık alıcısının hemen anlayabileceği emarelerdir bunlar. Kurbanlık kuzularda da bu emareler aynı paraleldedir. Mesela hayvan dişlerini gıcırtabilir. Bu da bir emaredir. Hayvanın bedeninde yaralar olabilir. Kurbanlık satıcısı bu emareleri taşıyan kurbanlıkların son derece sağlıklı olduğunu söyleyerek, alıcı ikna etmeye çalışabilir ama tavsiyemiz kurban pazarlarında alıcıların bu konulara dikkat etmesi yönündedir” ifadelerini kullandı.
Kurbanlıkların kesildikten sonra etlerinin hemen buzdolabı veya derin donduruculara konulmasını öneren Veteriner Hekim Tayfun Onan, “Ancak derin dondurucularda dondurulan etlerin çözünülmesinin ardından ise kısa sürede tüketilmesi gerekir. Bizim tavsiyemiz kesilen etlerin derin donduruculara veya buzdolaplarına konulan etlerin en az 24 saat bekletilmesi ve suyunun çökmesini sağlamaktır. Biz şahsen kesilen etlerin hemen tüketilmesini sağlık açısından pek tavsiye etmiyoruz. Hem bekletilen etler daha da lezzetli olacaktır” diye konuştu. İHA
Kurban bayramı yaklaşırken vatandaşları tatlı bir telaş sardı.
Besi çiftliği işleten Ayvalık Ziraat Odası Başkanı Hasan Baysal ile çiftlikte görevli Veteriner Hekim Tayfun Onan, tüketicilerin kurbanlık seçerken dikkat etmeleri gereken hususları açıkladılar. Gebelik açısından bakıldığı zaman dişi hayvan seçiminden uzak durulması gerektiği belirtilen Baysal ve Onan, kurbanlık hayvan alınırken öncelikle hayvanın canlı duruşuna dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizdiler.
Ağzından ya da burnundan salya akan kurbanlıkların hastalıklı olabileceğine işaret eden Hasan Baysal, “Bunun dışında canlı hayvan pazarlarında alıcının dikkat etmesi gereken şeylerden biri de hayvanın besi durumunun iyi olup olmadığını gözlemlemesidir. Kurbanlık hayvanın çok zayıf olmaması gerekir. Ama bana göre en önemli dikkat edilmesi gereken ise; hayvanın nasıl beslendiğidir. Mesela çiftliğimizdeki kurbanlıkları biz; arpa, yonca, karaburçak gibi hayvan gıdalarıyla beslemekteyiz. Ama bunun dışında bazı üreticiler kurbanlık hayvanlara mısır slajı ürünüyle beslemeyi uygun görmektedir. Biz normal koşullarda çiftliğimizdeki büyükbaş kurbanlıkların her biri günlük olarak arpa, buğday gibi yemleri günde 12 kilogram civarında tüketmektedirler. Oysa mısır slajı tüketen büyükbaş kurbanlıklar günde 60-70 kilograma kadar tüketmektedir. Yani mısır slajı tüketen bir büyükbaş hayvanın işkembesinde 50-60 kilogram daha fazla yemden kaynaklanan şişkinlik bulunur. Bu da kantara çıkan o büyükbaş hayvanın 50-60 kilogram daha ağır olarak görünmesine neden olur. Oysa o hayvan kesildikten sonra hayvanın işkembesi çıkarıldığında geriye kalan et miktarı son derece azalmış olacaktır. Normal koşullarda arpa ve buğday mısır sılajına göre biraz daha pahallı olduğu için birçok üretici mısır sılajını tercih ederken, bir yandan da hakkı olmayan kantarda fazla tartılan kurbanlığın parasını sırf bu yüzden 50-60 kilogram fazladan ödemiş olacaktır. Bunu kurbanınızı alıp, kestirdikten sonra buzdolabınıza bunun 1 kilogramını koyduğunuzda, dolaptan varsayalım 2 gün sonra çıkartıp tarttığınızda suyu ayrışan etin 800 grama düşeceğine sizde tanık olabilirsiniz. Ama bizim beslediğimiz gibi organik yemlerle beslenen kurbanlıklarda bu düşüşlerin sadece 10-15 gram arasında kalacağını net olarak gözlemleyebilirsiniz. Yani kısacası hayvan pazarında 200 kilogramlık bir kurbanlık kesildiğinde evdeki buzdolaplarına yada derin donduruculara girdikten sonra 160 kilograma kadar düşebilir. Tüketicilerin buna dikkat etmeleri kendi menfaatleri icabıdır” dedi.
Küçük baş hayvan alacakların ise kurbanlığın belini elleriyle kontrol ederek, hayvanın zayıf olup olmadığı hakkında bir fikir sahibi olabileceğini kaydeden Hasan Baysal, “Hayvanın belini elinizle tuttuğunuzda, tüylerin arasında kemik kıvrımları gelirse, bu durum o hayvanın biraz zayıf olduğunun göstergesidir. Tam tersine elinizi hayvanın beline koyduğunuzda belini tutamıyorsanız. O hayvan besilidir. Bir de kurbanlık alırken, hayvanın tüylerinin kesilmiş yanı kırkılmış olanlarını tercih edin. Çünkü kırkılmış kurbanlığın besili olup olmadığını baktığınızda sizde kolaylıkla anlayabileceksiniz.” diye konuştu.
“Kesilen kurbanın etlerini hemen tüketmeyin”
Veteriner Hekim Tayfun Onan ise, kurbanlık alırken hayvanın yaşının tutup tutmadığına ve boy yapılarına dikkat edilmesi gerektiğini savundu. Kurbanlık hayvanların yaşlarının dişlerine bakıldığında rahatlıkla anlaşılacağını belirten Tayfun Onan, “Özellikle de ağız ve burunlarından gelebilecek akıntılara dikkat edilmesi gerekir. Hayvanın; gözlerinin parlaklığı, kulaklarının dik olup olmadığı, hayvanın canlılığı da dikkat edilmesi gereken diğer hususlardır. Hayvanın yaşı ise dişlerden anlaşılır. Sağlıklı olmayan bir hayvanın kulakları düşük olur. Hayvan hareket etmekte zorlanır. Gözyaşı akıntısı olabilir. Zaten normalde her kurbanlık alıcısının hemen anlayabileceği emarelerdir bunlar. Kurbanlık kuzularda da bu emareler aynı paraleldedir. Mesela hayvan dişlerini gıcırtabilir. Bu da bir emaredir. Hayvanın bedeninde yaralar olabilir. Kurbanlık satıcısı bu emareleri taşıyan kurbanlıkların son derece sağlıklı olduğunu söyleyerek, alıcı ikna etmeye çalışabilir ama tavsiyemiz kurban pazarlarında alıcıların bu konulara dikkat etmesi yönündedir” ifadelerini kullandı.
Kurbanlıkların kesildikten sonra etlerinin hemen buzdolabı veya derin donduruculara konulmasını öneren Veteriner Hekim Tayfun Onan, “Ancak derin dondurucularda dondurulan etlerin çözünülmesinin ardından ise kısa sürede tüketilmesi gerekir. Bizim tavsiyemiz kesilen etlerin derin donduruculara veya buzdolaplarına konulan etlerin en az 24 saat bekletilmesi ve suyunun çökmesini sağlamaktır. Biz şahsen kesilen etlerin hemen tüketilmesini sağlık açısından pek tavsiye etmiyoruz. Hem bekletilen etler daha da lezzetli olacaktır” diye konuştu. İHA