Balıkesir’in Manyas ilçesinin kırsal Kızıksa Mahallesi’nde arıcılık yapan 2 kız kardeş, zehirli kimyasal atıklardan arılarının zarar gördükleri iddiasıyla hukuk savaşı veriyor.
Balıkesir’in Manyas ilçesinin kırsal Kızıksa Mahallesi’nde arıcılık yapan 2 kız kardeş, zehirli kimyasal atıklardan arılarının zarar gördükleri iddiasıyla hukuk savaşı veriyor.
Hatice ve Ayşe Selvi kardeşler babalarının ölümünden sonra arıcılık yapmayı sürdürdü. Bağlar Mevkisi’nde kendilerine ait arazide 25 yıldan beri arıcılık yaptıklarını söyleyen Selvi kardeşler, geçen yıl ayni bölgede bulunan bir meyve bahçesi sahibinin ilaçlama sonrası ilaç kutularını ve ilaç atmakta kullanılan makinesini burada yıkadığını iddia ederek, arılarının çok büyük kısmının telef olduğunu iddia etti.
Ölen arılarda yapılan analizlerde kimyasal maddeye rastlanıldığını belirten arıcı Hatice Selvi, ‘Geçen yıl 150 kovan arımız vardı, 75 tanesi hasarlı kaldı, 75 tanesi ise öldü. Arılarımızın olduğu yere 100-150 metre mesafedeki artezyenden su alarak ilaç atma makinesini yıkamışlar, ilaç kutularını oraya atmışlar. Bu yıl kovanları 90 taneye çıkardım. Ancak yine korkuyoruz. Hatta hakkımızı aramak ve adalet için dava açtık. Daha fazla arılarımız ölmesin, bu bizim ekmek kapımız, geçim kaynağımız’ diye tepkisini dile getirdi.
Balıkesir’in Manyas ilçesinin kırsal Kızıksa Mahallesi’nde arıcılık yapan 2 kız kardeş, zehirli kimyasal atıklardan arılarının zarar gördükleri iddiasıyla hukuk savaşı veriyor.
Hatice ve Ayşe Selvi kardeşler babalarının ölümünden sonra arıcılık yapmayı sürdürdü. Bağlar Mevkisi’nde kendilerine ait arazide 25 yıldan beri arıcılık yaptıklarını söyleyen Selvi kardeşler, geçen yıl ayni bölgede bulunan bir meyve bahçesi sahibinin ilaçlama sonrası ilaç kutularını ve ilaç atmakta kullanılan makinesini burada yıkadığını iddia ederek, arılarının çok büyük kısmının telef olduğunu iddia etti.
Ölen arılarda yapılan analizlerde kimyasal maddeye rastlanıldığını belirten arıcı Hatice Selvi, ‘Geçen yıl 150 kovan arımız vardı, 75 tanesi hasarlı kaldı, 75 tanesi ise öldü. Arılarımızın olduğu yere 100-150 metre mesafedeki artezyenden su alarak ilaç atma makinesini yıkamışlar, ilaç kutularını oraya atmışlar. Bu yıl kovanları 90 taneye çıkardım. Ancak yine korkuyoruz. Hatta hakkımızı aramak ve adalet için dava açtık. Daha fazla arılarımız ölmesin, bu bizim ekmek kapımız, geçim kaynağımız’ diye tepkisini dile getirdi.