Belediye İş-Sendikası Balıkesir Şubesi’nin 24 Ağustos’ta gerçekleşecek genel kurul toplantısı öncesinde Barbaros Özupek, düzenlediği basın açıklamasıyla adaylığını açıkladı.

 

Mevcut Belediye-İş Sendikası Balıkesir Şube yönetiminde bulunan Özupek, işçilerle sendika arasındaki boşluğu gidermek adına yola çıktıklarını belirtti. Temeli sağlam sendikacılık şiarıyla çalışacaklarını kaydeden Özupek,  “ İşyerlerinde delege seçimleri oldu ve işçi kendi delegesini kendi seçti. Bununla ilgili biz de temeli sağlam sendikacılık dediğimiz sendikacılığın başlangıcı olduğunu varsaydık ve güzel ve demokratik bir ortamda delege seçimleri oldu. Bu arkadaşlarımızla birlikte genel kurula gideceğiz. Kendimize onları anlattık. Atacağınız oy; kendinize atacağınız oydur dedik. Çünkü biz, beraber yönetmek için onlardan oy istiyoruz. Ben olmak değil, biz olmak adına oy istiyoruz ve onları sorunlarla bilgilendirip, ileride çıkacak sorunlarla ilgili hazır etmek için onları bilgilendirmek istiyoruz. İşyerlerimizde şirket elemanları var. Yani en son KHK ile oluşan şirket elemanları var, biz onlara bisiklet kadrosu diyoruz. Bir de hastane ve rektörlükte oluşan bir işçilik oluştu 4/D adı altında.  İşçiliğin bittiğini, sendikanın eridiğini söylüyorlar ama her yerde şu an işçi çoğalıyor. Şirket işçileri anlamında şu an Büyükşehir Belediyesi, BASKİ, Rektörlük olsun, diğer madenlerde olsun şirketten çalışan işçilerimiz var. Kadroya giremeyenler var. Biz bu anlamda onların KHK ile bağıtlanan 2020’in Haziran’ında ve Ekim’inde bitecek, devlet tarafından, hükümet tarafından verilmiş, yayınlanmış sözleşmeleri var. 2020’de bu sözleşme bitecek. Yani size sendikal hak verdik, ama toplu sözleşme hakkı vermedik dediler. Bununla ilgili biz istiyoruz ki bu arkadaşlarımızı eğitelim, bilgilendirelim, onları 2020’ye hazırlayalım istiyoruz. Sonuçta işçiyle ve çalışanların çalışma hayatlarıyla ilgili sorunları var. Bu dayanışma altında biz bir yola çıktık ve bu yolda da hem delegelerin hem işçilerin desteğini bekliyoruz. Ekip olarak hepimiz hazırız. Yola çıkarken de hep birlikte yola çıktık. Buradaki birlik ve beraberliğimizle Çanakkale bölgesi de bize bağlı. Oradaki işyerlerinde işçi arkadaşlarımızla beraber çoğaltmayı hedeflediğimizi tek tek anlattık. Gezilerimize de hep beraber buradan Büyükşehir Belediyesinden, BASKİ’den, Çanakkale’deki arkadaşlarımızdan alarak beraber dolaştık. İlerideki sendikal anlayışımızla ilgili ne yapacağımızla ilgili arkadaşlarımıza örnekleri sunmuş olduk. Bununla ilgili olumlu tepkiler aldık” dedi.

 

134 DELEGE OY KULLANACAK

İki adaylı geçecek genel kurul toplantısında 134 delegenin oy kullanacağını dile getiren Başkan Adayı Barbaros Özupek, “ Ben genel kurulumuzun kardeşçe, dostça ve Belediye-İş sendikamıza katkı sağlamasıyla ilgili demokratik bir ortamda rahat ve huzurlu geçmesini diliyorum. Bütün adaylara da başarılar diliyorum. En büyük güç, örgütlü güçtür. Şu an genel kurul için iki aday var. Genel kurul salonunda daha aday da çıkabilir. Genel kurulumuz Cumartesi günü büyük ihtimalle 09.30’da başlar. Divan başkanı seçilir, konuşmalar başlar. O sırada divan başkanlığına delege gidip ben adayım diyebilir. Genel kurulumuzda 134 delege oy kullanacak, bunların 11 tanesi şu anda yönetimde olan doğal delegeler. Normalde yasal 125 delegemiz var. Genel kurulumuz bugüne kadar duyulmadı, ben duyulsun istiyorum. Biz bugüne kadar başlarken hep şeffaf olduk, hiç kimseden bir şey saklamadık. Yola çıkarken de beraber çıktık” dedi.

 

YÜKSEL ABİ YORULDU

20 yıldır birlikte yol aldığı mevcut başkanın son dönemde yıprandığını ve değişimin olması gerektiğini dile getiren Özupek, “ Yola çıkarken de 20 yıldır beraber çalıştığımız Yüksel Ağabeyimizle kavgamız, dövüşümüz yok. Sadece bir yıpranmışlık, yorgunluk var. Biz bu değişimi, bu bayrağı almak istediğimizi, ileriye taşımak istediğimizi, işçiyle beraber olmak istediğimizi kendisine söyledik. Yani kimsenin arkasından iş çevirmedik, dolandırmadık. Temeli sağlam sendikacılıkla ilgili doğrusu neyse temelden başladık. Yola çıkarken de bütün arkadaşlarımızın görüşünü alarak; ‘yapacaksak beraber yapacağız. Yarın yok başkan sen halledersin, seni seçtik’ diyecekseniz hiç bu yola çıkmayalım dedik. Bunu Yüksel Ağabeyimize ilk önce ben söyledim, sonra 30 kişi söyledik, daha sonra da 70 kişi söyledik, anlattık. Hala da buradaki herkes onu severiz, bu zamana kadar verdiği emeklere de teşekkür ederiz. Ama her şeyin bir vakti var, bırakmasını da bilmek lazım. Alttan da adam yetiştirmek lazımdır. Bütün idealim bir dahaki genel kurula eğer 20-30 tane aday çıkıyorsa biz bu işi başardık demektir. Yani işyerinde sendikal güveni verdiğimiz zaman biz bu işi başarmışızdır.

Bizim siyasetle ilgili arkadaşlarımızın, üyelerimizin hangi siyasette olduğu, kime oy attığı benim için önemli değil. Önemli olan o attığı oy ile desteklediği partide kendi sorununu anlatabiliyor mu, işçinin sıkıntısını oraya yansıtabiliyor mu o bizim için önemli. Sonuçta hepimiz işçiyiz, çalışanız, çalışan olarak biz derdimizi oralarda, parti üyesi olarak anlatabiliyorlarsa ne mutlu bize. O partilerde bu sorunlarla ilgili bir politika ürettirebiliyorsa ve ileride işçilerin içinden meclis üyeleri, milletvekili, belediye başkanı çıkarabiliyorsak ne mutlu bize. O zaman biz gücümüzü göstermiş oluruz diye düşünüyorum. Ve çıkış temellerimizden bir tanesi de budur. Gücümüz var, gücümüzün şu anda farkında değiliz. Şu an bir baskı altındayız, korkuyoruz. Bu birlik, beraberliği Büyükşehir Belediyesi ve BASKİ olarak biz burada sağladık.  Mücadeleyi sizler de biliyorsunuz. Karşı malum sendikanın baskısıyla bunun içine zamanın Büyükşehir Belediye Başkanı, il başkanları, ilçe başkanları, meclis üyeleri, daire başkanlarından baskı gördük. Ama sonunda gördük ki birlik ve beraberliğin bizim için önemli olduğunu kavradık ve bunu yaymak için yola çıktık” dedi.