Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nda (YKS) sözel puan türünde Türkiye 8.’sı, eşit ağırlılıkta Türkiye 10.’su olan Yasin Oğulcan Kocataş, tercihinin işletme ya da endüstri mühendisliği olduğunu söyleyerek, ‘Sınavda stres yaptım ama stres beni sınava odakladı’ dedi.

Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nda (YKS) sözel puan türünde Türkiye 8.’sı, eşit ağırlılıkta Türkiye 10.’su olan Yasin Oğulcan Kocataş, tercihinin işletme ya da endüstri mühendisliği olduğunu söyleyerek, ‘Sınavda stres yaptım ama stres beni sınava odakladı’ dedi.
Balıkesir Fen Lisesi mezunu olan Yasin Oğulcan Kocataş, YKS’de YSÖZ’de Türkiye 8.’si ve YEA’da Türkiye 10.’su olarak büyük bir başarıya imza attı. Kocataş, sınavlarda stres yaptığını ama yaptığı bu stresin kendisini sınava odaklayarak, başarılı olmasını sağladığını belirtti. Kocataş, Koç, Galatasaray, Bilkent ve Boğaziçi üniversitelerinden birinde endüstri mühendisliği okumak istediğini söyledi.
Yasin Oğulcan’ın babası Cemal ve annesi Ayşe Kocataş oğulları ile gurur duyduklarını belirterek, ‘Bize böyle bir evlat verdiği için Allah’ıma dua ediyorum. Ayrıca 10 numaralı şehir olan Balıkesirimiz’de eşit ağırlıkta 10 numarayı kimseye bırakmadığı için ayrıca bir teşekkür ediyoruz’ dedi.
Yasin Oğulcan Kocataş’ın bu büyük başarısı Balıkesir’de büyük sevinç oluşturdu. Başarısı dolayısıyla baba Cemal Kocataş’a tebrik telefonları geliyor.

‘Fen Lisesini seçince arkadaşlarım benimle dalga geçtiler’
Yasin Oğulcan Kocataş, tercihinin işletme ya da endüstri mühendisliği olduğunu belirterek, şu ifadelere yer verdi
‘Ben liseye geçtiğimden itibaren eşit ağırlıkçı olmak istediğimi biliyordum, çünkü ilgim bu alandaydı. Ancak TEOG puanım iyi geldiği için bulunduğum şehrin en iyi okulu olan fen lisesini yazdım. Arkadaşlarım benimle hep dalga geçti. ’Sen fen lisesine geldin ama eşit ağırlıkçısın işte fen derslerini ne yapacaksın? Bu dersler ile zorlanırsın dediler.’ Ama ben fazla aldırmadım ve 9. Sınıftan itibaren fen derslerine önem verdim. Temel Yeterlilik Sınavında fen alanında verdiğim emeğin karşılığını aldığımı düşünüyorum. 11. sınıfta da alan fen derslerini görmek zorunda kaldım. Bu duruma aldırmadım ve o derslere de çalıştım. Bu derslere çalışmak benim analitik zekamı arttıracağını düşünüyordum. Haklı çıktım ve analitik zekamı arttırdı. Aynı zamanda Fen lisesinde kendi seviyemde öğrencilerle istediğimiz üniversiteyi kazanabilmek amacıyla ortak bir gayede buluştuk ve güzel bir şekilde çalışmak da benim hayatımı değiştiren önemli bir dönüm noktası oldu. 12. sınıfa geldiğimde ise artık son düzlüğe girdiğimi biliyordum. Düzenli bir çalışma programı hazırladım. Hazırladığım çalışma programında günde 4 saat ile başladım. İlk başlarda fazla yorulmamak için. Ardından gittikçe arttırdım ve son ay günde 7-8 saat çalışmak zorunda kaldığım dönemde buldum kendimi. Açıkçası korona sürecinde ev de oturduğumuzdan dolayı çok fazla çalışasım gelmiyordu. Okulların yine açılacağını ümit ediyordum. Ama açılmayıp sınav öne alınınca mecburen eksiklerimi son 6 hafta içerisinde çok yoğun bir çalışma ile kapattım. Hatta alan sınavına girmeden önce hala daha edebiyat notlarıma bakıyordum. Ama emeğimin karşılığını aldığımı düşünüyordum.’

‘Sınavda stres yaptım ama stres beni sınava odakladı’
Yasin Kocataş sözlerinin devamında sınavlarda stres yaptığını ama bu stresin kendisine olumlu yansıdığını belirterek, ‘YKS’de aldığım sonucumdan çok memnunum. Benim hedefim tam puan ile ilk 100’e girip KYK’nın verdiği ilk 100 bursunu almaktı. Yaklaşık puanlarım ile girdiğimde ilk başlarda 1000. sıralamada olacağımı sanıyordum. Ama konu eksiklerimi kapattıkça ve sınavdaki netlerimi arttırdıkça 120 ve 130. sıralamalara geldiğimi gördüm. Ama hiçbir denemede bu kadar iyi bir sonuç getirmemiştim. En iyi gelen sınavım bu oldu. Sınav heyecanı ve stresi beni daha iyi bir sonuç getirmeye yöneltti. Ben de stres yaptım ama bu stresin benim odaklanmama neden oldu ve dikkat hatası yapmadım. Normal denemelerde testi çözerken biraz daha rahat olduğum için dikkat hatası yapıyordum. Evet, sınavda biraz mükemmelliyetçi bir komplekse takılarak 3 kere kontrol edip vakit kaybettiğim sorular oldu. Hatta Temel Yeterlilik Sınavını tam zamanında yetiştiremedim. Ama yine de dikkat hatam az olduğu için durumu netlerim ile kurtardım. Ben şu anda Koç, Galatasaray, Bilkent veya Boğaziçi üniversitelerini düşünüyorum. İşletme okumak istiyorum’ dedi.

Baba Cemal Kocataş ’10 numaralı şehre 10 numara öğrenci’
Baba Cemal Kocataş oğlu ile gurur duyduklarını belirterek, ‘Öncelikle bizlere böyle evlatlar verdiği için Rabbime çok büyük şükranlarımı arz ediyorum. Oğlum iyi bir çalışma süreci geçirdi. Biz ailesi olarak bize düşen ne gerekiyorsa yaptığımıza inanıyorum. Oğlum da kendi üzerine düşen bütün gayretleri gösterdiğine inanıyorum. Eğitim hayatı boyunca bizleri hiç üzmedi. Ben, öğretmenlerine ve kendisine çok teşekkür ediyorum. İyi bir ortaokul ve lise dönemi geçirdi. Bu hayatta şöyle bir şey vardır; hiçbir şey tesadüf değildir. Bu sınav da bir tesadüf değildir. Oğlum iyi bir çalışma süreci ile iyi bir başarı yakaladı. Bizleri, ailesini, şehrini gururlandırdı. Ayrıca 10 numaralı şehir olan Balıkesirimiz de eşit ağırlıkta 10 numarayı kimseye bırakmadığı için ayrıca bir teşekkür ediyorum. Biz ailecek kendisine çok müteşekkiriz. Başarılarının devamını diliyorum. Rabbim daima yar ve yardımcısı olsun. Ailemiz ve ülkemiz adına ondan büyük hizmetler bekliyoruz. Rabbim yolunu bahtını açık eylesin inşallah’ dedi.

Anne Ayşe Kocataş ‘Sınavdan önce bir kere bile oğlum ders çalış demedim’
Anne Ayşe Kocataş da oğulları ile gurur duyduklarını belirterek, ‘Oğlum çocukluğundan beri bizi hiç maddi ve manevi olarak üzmedi. Hiçbir zaman için oğlum dersine çalıştın mı? Diye soru sormadım. Sınav bittikten sonra oğlum ne oturuyorsun burada boş boş diye şaka yapar oldum. Ama o zamana kadar dememiştim. Anne yapma ya der oldu. Bize bu gururu yaşattığı için çok çok teşekkür ediyoruz. Allah’a bin kez şükürler olsun. Allah yar ve yardımcısı olsun’ şeklinde konuştu.