Balıkesir Üniversitesi Edremit Meslek Yüksek Okulu Zeytincilik ve Zeytinyağı Teknolojileri Bölümü Öğretim Görevlisi Mücahit Kıvrak, zeytinyağı alırken doğru bildiğimiz yanlışlar konusunda bilgi verdi.
Kıvrak, vatandaşların zeytinyağı alırken renk ve buzdolabında donması kriterlerine özen gösterdiklerini, ama bunun belirleyici bir özellik olmadığını ifade etti. Mücahit Kıvrak, “Renk bizim için ayırıcı bir özellik değildir. Buzdolabında donması bizim için ayırıcı bir özellik değildir. En çok yanıldıkları noktalar bunlar. Zeytinyağını aldıklarında önce kokusuna bakmak gerekiyor. Taze çayır çimen kokusu, taze domates kokusu bunlar bizim aradığımız temel özelliklerdir. Bunları bulacaklar. Meyvenin kendi kokusu zeytinyağının içinde ise o gerçekten bir zeytinyağıdır. Ondan sonra tattıklarında acılığı ve yakıcılığı hissedecekler. Öncelikle burun zeytinyağının zeytinyağı olduğuna karar verecek daha sonra ağıza aldığımızda bunun diğer özelliklerine bakacağız. Yakıcılık, ağızda yakma süresinin uzunluğu zeytinyağının kalitesini gösterir bize. Biz bunları değişik dönemlerde kurslarda gösteriyoruz. Değişik dernekler, sivil toplum örgütleri, ticaret odaları özellikle alışveriş merkezlerinde bazen bu tip uygulamaları yapabiliyorlar. Oralarda iyi zeytinyağını öğrenebilirler” dedi.
Kötü kokular varsa alınmamasını tavsiye eden Kıvrak, “İyi zeytinyağı her zaman için çok güzel kokmalı. Aldığımız üründe yağlı boya kokusu varsa kesinlikle o yağı almasınlar. O yağ okside olmuş bir yağdır. Ama ışık oksidasyonu, ama hava oksidasyonu, ama ısı oksidasyonu bir şekilde okside olmuştur. O yağ yağlı boya kokusu almaya başlar. Onu kesinlikle tercih etmesinler. Küf kokusu ve sirke kokusu yine aynı zeytinyağında kötü özelliklerdendir” diye konuştu. İHA
Balıkesir Üniversitesi Edremit Meslek Yüksek Okulu Zeytincilik ve Zeytinyağı Teknolojileri Bölümü Öğretim Görevlisi Mücahit Kıvrak, zeytinyağı alırken doğru bildiğimiz yanlışlar konusunda bilgi verdi.
Kıvrak, vatandaşların zeytinyağı alırken renk ve buzdolabında donması kriterlerine özen gösterdiklerini, ama bunun belirleyici bir özellik olmadığını ifade etti. Mücahit Kıvrak, “Renk bizim için ayırıcı bir özellik değildir. Buzdolabında donması bizim için ayırıcı bir özellik değildir. En çok yanıldıkları noktalar bunlar. Zeytinyağını aldıklarında önce kokusuna bakmak gerekiyor. Taze çayır çimen kokusu, taze domates kokusu bunlar bizim aradığımız temel özelliklerdir. Bunları bulacaklar. Meyvenin kendi kokusu zeytinyağının içinde ise o gerçekten bir zeytinyağıdır. Ondan sonra tattıklarında acılığı ve yakıcılığı hissedecekler. Öncelikle burun zeytinyağının zeytinyağı olduğuna karar verecek daha sonra ağıza aldığımızda bunun diğer özelliklerine bakacağız. Yakıcılık, ağızda yakma süresinin uzunluğu zeytinyağının kalitesini gösterir bize. Biz bunları değişik dönemlerde kurslarda gösteriyoruz. Değişik dernekler, sivil toplum örgütleri, ticaret odaları özellikle alışveriş merkezlerinde bazen bu tip uygulamaları yapabiliyorlar. Oralarda iyi zeytinyağını öğrenebilirler” dedi.
Kötü kokular varsa alınmamasını tavsiye eden Kıvrak, “İyi zeytinyağı her zaman için çok güzel kokmalı. Aldığımız üründe yağlı boya kokusu varsa kesinlikle o yağı almasınlar. O yağ okside olmuş bir yağdır. Ama ışık oksidasyonu, ama hava oksidasyonu, ama ısı oksidasyonu bir şekilde okside olmuştur. O yağ yağlı boya kokusu almaya başlar. Onu kesinlikle tercih etmesinler. Küf kokusu ve sirke kokusu yine aynı zeytinyağında kötü özelliklerdendir” diye konuştu. İHA