Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Terör belasını bu milletin başından tamamen defetmek için çalışacağız

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Terör belasını bu milletin başından tamamen

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Terör belasını bu milletin başından tamamen defetmek için çalışacağız. Terörün karanlık ve kanlı gölgesinin ülkemizin ve bölgemizin üzerinden çekildiği o huzurlu, güvenli günleri hep birlikte göreceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü İftar Programı’nda açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin ve tüm dünya kadınlarının 8 Mart Kadınlar Günü’nü şahsım ve eşim adına tebrik ediyorum. Filistin’de, Suriye’de, Yemen’de, Afrika’da, Asya’da, Türkistan’da ve gönül coğrafyamızın farklı köşelerinde hayat ve haysiyet mücadelesi veren tüm kadınlara, tüm annelere buradan bir kez daha dayanışma mesajlarımızı iletiyorum. Gazze’nin yiğit kadınlarını ülkemdeki tüm kadınlar adına saygıyla selamlıyorum. Şehit annelerimize ve vakur eşlerine sabırlar diliyorum. Nasıl bugüne kadar onlara mahcup olmadıysak bundan sonra da şehitlerimizin kahraman annelerine ve eşlerine mahcup olmayacak, terör belasını bu milletin başından tamamen defetmek için çalışacağız. Terörün karanlık ve kanlı gölgesinin ülkemizin ve bölgemizin üzerinden çekildiği o huzurlu, güvenli günleri hep birlikte göreceğiz. Tüm kadın şehitlerimizi kemal-i edeple yad ediyorum. Nice zorluğa göğüs gerip bu vatan için ahlaklı evlatlar yetiştiren tüm annelerimizin elinden öpüyorum. AK Partisi çatısı altında çeyrek asırdır yol yürüdüğüm partimizin kadın kollarını da saygıyla selamlıyorum” dedi.

“Kadınlara yönelik çalışmalarımız aynı hassasiyet ile devam ediyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının devamında, “Bizim inanç değerlerimize göre kadın toplumun omurgasıdır. Tarihimize baktığımızda dönüm noktalarımızda hep kadınlarımızın yer aldığını görürüz. Nene Hatunlar, Halime Çavuşlar, Kara Fatmalar, Binbaşı Ayşeler ve daha niceleri kimi zaman cephe gerisinde kimi zaman en ön safta bu millet için canlarını ortaya koydular. Kadınlar zor zamanlarda sergiledikleri dirayetli tavırlarıyla, medeniyetimize yaptıkları eşsiz katkılarıyla evlerimizde huzurun, vatanımızda dirliğin, milletimizin fertleri arasında birliğin teminatı oldular. Ne 15 asırlık İslam tarihinin ne de binlerce yıllık Türk tarihinin kadınları dışlayarak yazılması mümkün değildir. Hazreti Hatice validemiz ve Hazreti Ayşe annelerimiz İslam medeniyetinin birer kutup yıldızı olarak isimlerini mümin gönüllere nakşetmişlerdir. Batı’da kadın hakları gündemde bile yokken bizde 1843 yılından itibaren kadınlar resmi olarak da çalışma hayatında yer almaya başlamışlardır. Kadınlara devlet memuriyetinde görev alma hakkı 1913 yılında verilmiştir. Batı’dan bile önce kadınlar ülkemizde 1934 yılında seçme ve seçilme hakkına kavuşmuştur. Her ne kadar bu hakkın kullanımında özellikle darbe dönemlerinde çeşitli engellerle karşılaşılsa da yasal olarak bu imkana sahip olunmuştur. Göreve geldiğimiz ilk günden itibaren kadınların her alanda önlerini açmaya, haklarını teslim etmeye çalıştık. Kadınlarla ilgili attığımız adımları kısaca hatırlatmak istiyorum. 2003’te Aile Mahkemeleri’ni kurduk. Yeni İş Kanunu ile işçi işveren ilişkilerinde cinsiyet bazlı ayrımcılığa son verdik. 2004’te Anayasa’nın 10. maddesine yaptığımız eklemelerle kadın erkek eşitliğini güvence altına aldık. Nüfusu 50 bini geçen belediyelere kadın ve çocuklar için konukevi açma zorunluluğu getirdik. 2008’de yaptığımız düzenlemelerle kadınlarımıza doğum, sağlık ve emeklilik gibi konularda yeni haklar tanıdık. Eğitimde, iş hayatında fırsat eşitliğini tam ve gerçek anlamda sağlamak üzere ülkemiz için bir utanç vesikası olan başörtüsü yasağını bir daha geri gelmemek üzere kaldırdık. Böylece kadınların seçilme ve çalışma haklarını da özgürce kullanmasını temin ettik. 2012’de 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine dair kanunu ülkemiz hukuk sistemine kazandırdık. 2013’de şiddet mağduru kadınlara yönelik çeşitli düzenlemeler yaptık. Kadınların ağır ve tehlikeli işlerde çalışmasının önüne geçtik. 2014’te cinsel suçların cezalarını önemli ölçüde artırdık. 2016’da Gelir Vergisi Kanunu’nda yaptığımız düzenlemelerde doğum, ebeveynlik, evlat edinme gibi durumlarda kadınların haklarını genişlettik. 2018’de Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planı’nı yayınladık, KADES uygulamasını hayata geçirdik. 2020’de aile içi şiddetle mücadele ihtisas mahkemelerini kurduk. 2022’de kadına yönelik suçların cezasını artırdık. Caydırıcılığı güçlendirdik. Kadınlara yönelik çalışmalarımız aynı hassasiyet ile devam ediyor. Bugün yayımladığımız Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile Kadının Güçlenmesi Koordinasyon Kurulu ve İl Koordinasyon Kurulları’nı kurduk. Yeni kurullarımız ile kadınlara yönelik hizmetlerin daha etkin yürütülmesini amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı.

“CHP kadın düşmanı bir partidir”

“Muhalefetin İstanbul Sözleşmesi ile ilgili iddialarının hiçbir temeli bulunmuyor. Kadıköy Belediyesi’nde belediye meclis üyesi, AK Partili bayan arkadaşımızın sözünü kestiler, hakaret ettiler ve Meclis Başkanı aynı zamanda kalkıp aynı ABD’de olduğu gibi ’şu kadını atın dışarı’ diyebildi” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Meclis kürsüsünden ahkam kesenlere de şunu tavsiye ediyoruz; şayet gerçekten kadına yönelik şiddet ile mücadele etmek istiyorsanız, öncelikle parti teşkilatlarınızı ve yönettiğiniz belediyeleri içten içe çökerten taciz, tecavüz ve ahlaksızlık vakalarına bir el atın. Kadına yönelik şiddete karşı farkındalığı artırmaya kendi belediyelerinizden başlayın. Ana muhalefet partisinin genel başkanı kadın düşmanı arıyorsa sağa sola sataşmasın gitsin önce aynaya baksın, partisinin kötü siciliyle yüzleşsin sonra da çıkıp yıllarca mağduriyetine sebep oldukları başörtülü kadınlardan özür dilesin. Meclis üyesi hanım kardeşimize yönelik sergilenen küstahlık ve faşizm 28 Şubat zihniyetinin CHP’de hala devam ettiğini göstermiştir. Kadınlara had bildirme edepsizliği bir CHP geleneğidir. CHP kadın düşmanı bir partidir. CHP faşist nobran bir siyasi teşekküldür. Sayın Özel, siyasette kendini geliştirmek yerine belediye başkanlarının yolsuzluklarını aklamaya mesai harcadıkça daha çok kendini gülünç duruma düşürür. Biz doğru bildiğimizi yapmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan dün Konya’da sahipsiz köpeklerin saldırısı sonucu vefat eden 2 yaşındaki Rana’ya rahmet dileyerek, “Böyle bir vahşetin 2025 Türkiye’sinde yaşanmasının hiçbir izahı olamaz. Muhalefetin ve çeteleşmiş kimi yapıların tüm engellemelerine rağmen başıboş köpek sorununu çözmek amacıyla ağustos ayında çıkardığımızın yasanın uygulamasını temin için de kararlı adımlar atıyoruz. Büyüyen bu sorunun çözümü noktasında muhalif, iktidar fark etmeksizin tüm yerel yönetimlerin el birliği içinde çalışması gerekiyor. Maalesef muhalefet cenahında yasaya karşı direnç devam ediyor. Bunun üstesinden de geleceğiz. Hepimizin yüreğini dağlayan dünkü olayla ilgili başsavcılığımız soruşturma başlatmış ve ayrıca müfettişlerimiz görevlendirilmiştir. Rana yavrumuza yüce Allah’tan rahmet diliyorum” dedi.