Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), tüm kampüslerindeki kantin, kafeterya, sosyal tesisler ve yemekhanelerinde İsrail ve destekçisi ülkelere ait markaların ürünlerini satmama kararı aldı.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), tüm kampüslerindeki kantin, kafeterya, sosyal tesisler ve yemekhanelerinde İsrail ve destekçisi ülkelere ait markaların ürünlerini satmama kararı aldı.
İsrail’in Gazze’ye saldırıları birinci ayını doldururken, Türkiye’den İsrail’e tepkiler de artıyor. Ülke çapında İsrail mallarına yönelik başlatılan ve tüm kesimlere yayılan boykota, son olarak Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) de katıldı. Yerli üretim mallarını tercih etme konusunda ilkesel davranan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), yerleşkelerindeki kantin, kafeterya, yemekhane ve sosyal tesislerinde İsrail’in işgal politikalarına destek olan markalara ait ürünlerin satışının durdurulduğunu açıkladı.
‘İsrail’e ait olan hiçbir malı üniversitemizde satmayacağımız’
İsrail ve destekçisi ülkelere ait markaların ürünlerinin boykot edilmesiyle ilgili konuşan DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, ‘Gazze’de masum insanları katleden İsrail’in savaş suçlarına açıkça destek verdiklerini ilan eden şirketlerin ürün ve mallarını artık kullanmıyoruz. Üniversite bünyesinde yer alan kantin, kafeterya, yemekhane ve sosyal tesislerimiz başta olmak üzere; hiçbir birimimizde İsrail’in ve onun savaş politikalarına destek olan markaların ürün satışı yapılmayacaktır. Hastaneleri bombalayan, çocuk, kadın, yaşlı demeden masum sivilleri katleden İsrail’i bu vesile ile bir kere daha şiddetle kınıyor; uluslararası kamuoyunu sağduyuya davet ediyoruz. Filistin’deki insanlık suçu işleyen İsrail’e ekonomik destek veren ve İsrail’e ait olan hiçbir malı üniversitemizde satmayacağımızın bilinmesini istiyoruz’ dedi.
‘Yerli üretimi ve tüketimi destekliyoruz’
Dokuz Eylül Üniversitesi’nin bugüne dek daima ülke çıkarları doğrultusunda bir duruş sergilediğini ve bu yönde hareket ettiğini belirten Rektör Prof. Dr. Nükhet Hotar, ‘Uluslararası alanda söz sahibi olan Dokuz Eylül ailesi olarak, sadece ülkemizde değil, tüm dünyada yaşanan olaylara karşı sessiz kalmıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyonu ile başlatılan tüm kampanyalara desteğimizi sunduk. Yerli ve milli otomobilimiz olan Togg başta olmak üzere, kampüslerimizde yerli üretim mallarını kullanmaya özen gösteriyoruz. Son olarak aldığımız karar ile masum Filistinlilere yönelik katliam boyutunda saldırılar düzenleyen İsrail’in ve ona destek sağlayan hiçbir markanın ürününü kullanmayacağız. Devletimizin bu yönde alacağı tüm kararları da ivedi şekilde uygulayacağımızı tekrar vurguluyoruz’ diye konuştu.
‘Gazze’de yaşananlar, tüm insanlığın meselesidir’
Rektör Hotar, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘Dokuz Eylül Üniversitesi olarak, Üniversitemizde eğitim gören binlerce yerli ve yabancı öğrenciyi, evlatlarımızı bağrımıza basıyoruz. Onlar geleceğimizin mimarları ve yöneticileridir. Gençlerimize; verdiğimiz akademik eğitimin yanında, merhametli, iyi yürekli, mazlumun yanında olmayı da anlatıyoruz. Onların barış cümlelerini, savaşsız, acısız bir dünya düzeni taleplerini tüm dünyaya duyurmak için çalışıyoruz. Gazze’de yaşananlar, tüm insanlığın sorunudur, meselesidir. Biz millet olarak tek ses olduk ve bu zulmün karşısındayız. Tüm mecralarda tepkilerimizi göstermeye, mazlum milletlerin yanında olmaya devam edeceğiz.’
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), tüm kampüslerindeki kantin, kafeterya, sosyal tesisler ve yemekhanelerinde İsrail ve destekçisi ülkelere ait markaların ürünlerini satmama kararı aldı.
İsrail’in Gazze’ye saldırıları birinci ayını doldururken, Türkiye’den İsrail’e tepkiler de artıyor. Ülke çapında İsrail mallarına yönelik başlatılan ve tüm kesimlere yayılan boykota, son olarak Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) de katıldı. Yerli üretim mallarını tercih etme konusunda ilkesel davranan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), yerleşkelerindeki kantin, kafeterya, yemekhane ve sosyal tesislerinde İsrail’in işgal politikalarına destek olan markalara ait ürünlerin satışının durdurulduğunu açıkladı.
‘İsrail’e ait olan hiçbir malı üniversitemizde satmayacağımız’
İsrail ve destekçisi ülkelere ait markaların ürünlerinin boykot edilmesiyle ilgili konuşan DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, ‘Gazze’de masum insanları katleden İsrail’in savaş suçlarına açıkça destek verdiklerini ilan eden şirketlerin ürün ve mallarını artık kullanmıyoruz. Üniversite bünyesinde yer alan kantin, kafeterya, yemekhane ve sosyal tesislerimiz başta olmak üzere; hiçbir birimimizde İsrail’in ve onun savaş politikalarına destek olan markaların ürün satışı yapılmayacaktır. Hastaneleri bombalayan, çocuk, kadın, yaşlı demeden masum sivilleri katleden İsrail’i bu vesile ile bir kere daha şiddetle kınıyor; uluslararası kamuoyunu sağduyuya davet ediyoruz. Filistin’deki insanlık suçu işleyen İsrail’e ekonomik destek veren ve İsrail’e ait olan hiçbir malı üniversitemizde satmayacağımızın bilinmesini istiyoruz’ dedi.
‘Yerli üretimi ve tüketimi destekliyoruz’
Dokuz Eylül Üniversitesi’nin bugüne dek daima ülke çıkarları doğrultusunda bir duruş sergilediğini ve bu yönde hareket ettiğini belirten Rektör Prof. Dr. Nükhet Hotar, ‘Uluslararası alanda söz sahibi olan Dokuz Eylül ailesi olarak, sadece ülkemizde değil, tüm dünyada yaşanan olaylara karşı sessiz kalmıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyonu ile başlatılan tüm kampanyalara desteğimizi sunduk. Yerli ve milli otomobilimiz olan Togg başta olmak üzere, kampüslerimizde yerli üretim mallarını kullanmaya özen gösteriyoruz. Son olarak aldığımız karar ile masum Filistinlilere yönelik katliam boyutunda saldırılar düzenleyen İsrail’in ve ona destek sağlayan hiçbir markanın ürününü kullanmayacağız. Devletimizin bu yönde alacağı tüm kararları da ivedi şekilde uygulayacağımızı tekrar vurguluyoruz’ diye konuştu.
‘Gazze’de yaşananlar, tüm insanlığın meselesidir’
Rektör Hotar, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘Dokuz Eylül Üniversitesi olarak, Üniversitemizde eğitim gören binlerce yerli ve yabancı öğrenciyi, evlatlarımızı bağrımıza basıyoruz. Onlar geleceğimizin mimarları ve yöneticileridir. Gençlerimize; verdiğimiz akademik eğitimin yanında, merhametli, iyi yürekli, mazlumun yanında olmayı da anlatıyoruz. Onların barış cümlelerini, savaşsız, acısız bir dünya düzeni taleplerini tüm dünyaya duyurmak için çalışıyoruz. Gazze’de yaşananlar, tüm insanlığın sorunudur, meselesidir. Biz millet olarak tek ses olduk ve bu zulmün karşısındayız. Tüm mecralarda tepkilerimizi göstermeye, mazlum milletlerin yanında olmaya devam edeceğiz.’