İtalya’da düzenlenen G7 Zirvesi’nin 2. gününde yayımlanan zirve bildirisinde Ukrayna’nın özgürlük mücadelesini desteklemek üzere dayanışma içinde durulduğu belirtilerek, “Dondurulan Rus egemen varlıklarının olağanüstü gelirlerinden yararlanarak yaklaşık 50 milyar doları kullanıma sunmaya karar verdik” ifadeleri yer aldı.
İtalya’nın Puglia bölgesindeki Borgo Egnazia’da düzenlenen G7 Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’nin bildirisi yayımlandı. Bildiride liderlerin uluslararası toplumun çok sayıda krizle yüzleştiği bir anda liderleri bir araya geldiği belirtildi. Küresel zorlukların üstesinden gelme konusundaki kalıcı birlikteliğin ve kararlılığın teyit edildiği aktarılan bildiride, “Demokratik ilkelere ve özgür toplumlara, evrensel insan haklarına, sosyal ilerlemeye, çok taraflılığa ve hukukun üstünlüğüne saygıya olan ortak inancımızı yineliyoruz. Fırsatlar sağlamayı ve ortak refahı sürdürmeyi taahhüt ediyoruz. Herkesin yararı için uluslararası kural ve normları güçlendirmeye çalışıyoruz” denildi.
Çalışmaların BM Şartına saygı gösterme, uluslararası barış ile güvenliği koruma, özgür ve açık kurallara dayalı uluslararası düzeni sürdürme taahhüdüne dayandığı aktarılan bildiride, “Değişen dünyamızı yansıtan daha etkin, kapsayıcı ve adil bir küresel yönetimi destekleyeceğiz. Dünyanın her yerinde insan onurunu ve hukukun üstünlüğünü koruma taahhüdümüzü bir kez daha teyit ediyoruz” ifadeleri kullanıldı.
“ Putin’e açık bir sinyal gönderdik”
Liderlerin çağın acil sorunlarını ele almak için çalıştığı kaydedilen bildiride, “Ukrayna’nın özgürlük mücadelesini ve yeniden inşasını gerektiği sürece desteklemek üzere dayanışma içinde duruyoruz. Başkan Zelenskiy’nin huzurunda, dondurulmuş haldeki Rus egemen varlıklarının olağanüstü gelirlerinden yararlanarak yaklaşık 50 milyar ABD dolarını kullanıma sunmaya karar verdik. Başkan Putin’e açık bir sinyal gönderdik. Rusya’nın askeri sanayi kompleksini silahsızlandırmak ve tasfiye etmek için ortak çabalarımızı arttırıyoruz” denildi.
Gazze Şeridi’nde derhal ateşkes sağlanması çağrısının yer aldığı bildiride, “Tüm esirlerin serbest bırakılması ve iki devletli bir çözüme giden barış yolunda güvenilir bir yol bulunması için ortaya konan kapsamlı anlaşmayı destekleme konusunda birleşmiştir. Ayrıca insani yardımın önemli ölçüde ve sürekli olarak arttırılması çağrısında bulunuyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Afrika ülkeleriyle eşitlikçi ve stratejik ortaklık ruhu içinde çalışıldığı aktarılan açıklamada, “Afrika halkları için sürdürülebilir kalkınma ve endüstriyel büyüme sağlamaya çalışırken, PGII de dahil olmak üzere sürdürülebilir altyapıya yatırım yapma çabalarımızı ilerletiyoruz ve çeşitli Afrikalı ortaklarla birlikte Afrika’da Büyüme için Enerji girişimini başlattık” denildi.
Ülkelerin geleceklerine yatırım yapmalarını ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine (SKH) ulaşmalarını sağlamak için hareket edildiği belirtilen bildiride, “Daha iyi, daha büyük ve daha etkin Çok Taraflı Kalkınma Bankaları için üzerimize düşeni yapıyor ve Dünya Bankası’nın önümüzdeki on yıl içerisinde kredi hacmini 70 milyar ABD Doları artırmasını mümkün kılıyoruz. Borç yükünün hafifletilmesi için uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırıyoruz” ifadeleri kullanıldı.
İklim değişikliği ve yapay zeka vurgusu
Liderlerin toplumsal cinsiyet eşitliğine olan bağlılıklarını bir kez daha teyit ettikleri kaydedilen bildiride, Uluslararası Finans Kuruluşları ile birlikte, kadınların güçlendirilmesine yönelik yatırımlarda 3 yıl içinde en az 20 milyar ABD dolarını açığa çıkardıklarını kaydetti.
İklim değişikliğine alınan önlemlerin de bulunduğu bildiride, “İklim değişikliği, kirlilik ve biyolojik çeşitlilik kaybından oluşan üçlü krizi ele almak üzere, 1,5 dereceye uyumlu ulusal olarak belirlenmiş katkılar sunmak da dahil olmak üzere somut adımlar atmak, ormanları ve okyanusları korumak ve plastik kirliliğini sona erdirmek için küresel çabalara öncülük edeceğiz. Düzensiz göçün temel nedenlerine, sınır yönetimini geliştirme ve sınır aşan organize suçları engelleme çabalarına ve göç için güvenli ve düzenli yollara odaklanacağız. Göçmen kaçakçılığını önlemek ve buna karşı koymak için G7 Koalisyonunu başlattık” denildi.
Yapay zekaya da değinilen bildiride, “Yapay zekanın faydalarından yararlanmak ve risklerini yönetmek için işbirliğimizi derinleştireceğiz. İş dünyasında yapay zekanın kullanımına ilişkin bir eylem planı başlatacağız ve Gelişmiş Yapay Zeka Sistemleri Geliştiren Kuruluşlar için Uluslararası Davranış Kurallarının uygulanmasını desteklemek üzere bir marka geliştireceğiz” ifadeleri kullanıldı.
Ekonomik güvenliği zayıflatan piyasa dışı politikalarla mücadele
Güçlü ve kapsayıcı küresel ekonomik büyümeyi teşvik etmek için yatırım yapılacağının aktarıldığı bildiride, “Ayrıca kurallara dayalı çok taraflı ticaret sistemini güçlendirmeye ve 21. yüzyıla uygun daha istikrarlı ve daha adil bir uluslararası vergi sistemi uygulamaya kararlıyız. Ekonomik dayanıklılığı teşvik etmek, ekonomik güvenliğimizi zayıflatan piyasa dışı politika ve uygulamalarla mücadele etmek, küresel kapasite sorunlarını ele almak üzere koordinasyonumuzu güçlendirmek için birlikte hareket edeceğiz. Tüm bu öncelikleri ileriye götürürken, G7’deki ortaklığımız, koordineli bir şekilde açık ve şeffaf bir şekilde işbirliği yapma yönündeki ortak taahhüdümüz tarafından yönlendirilmeye devam edecektir” denildi.
Bildiride ayrıca, Papa Francis ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra Cezayir, Arjantin, Brezilya, Hindistan, Ürdün, Kenya, Moritanya, Tunus, Birleşik Arap Emirlikleri liderlerinin katılımının memnuniyetle karşılandığı vurgulandı.