Vatan Partisi İl Başkanı Emre Albayrak, açılım sürecinin yeniden başlayacağı gündemine dair partisinin aldığı kararları basınla paylaştı. Yaklaşık 10 yıl önce tarihe gömülen sözde çözüm sürecinin yeniden hortlatılmak istenildiğini kaydeden Albayrak, Vatan Partisi’nin politikalarını ve çözüm önerilerini içeren önerileri şöyle sıraladı: : MHP, AK Parti, CHP ve DEM Parti yönetimleri, iki terör örgütüyle ortaklaşa çözümde birleşiyorlar. Türkiye’ye dayatılan gündem, ABD ve İsrail güdümlü PKK ve HTŞ ile birlikte “Kürt sorununa kalıcı çözüm” getirmektir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk milleti bu projeyi kesinlikle bozguna uğratacaktır. Dünya, bölge ve Türkiye koşulları elverişlidir. Kürt sorunu denen sorun, Suriye’nin bölünmesinden sonra ABD-İsrail sorununa dönüşmüştür. ABD ve İsrail’in hedefi: Suriye, Irak, Türkiye ve İran toprakları üzerinde ikinci İsrail devletçiğini kurmaktır. Türk Ordusunun ve Polisinin iç cephede PKK’yı ezdiği koşullarda, PKK’ya yeniden can veren planlara teslim olmak, Türkiye’mizin geleceğine büyük kasıttır. ABD ve İsrail’in Büyük Ortadoğu Projesi, Suriye’nin bölünmesiyle birlikte yeniden ısıtıldı ve dayatılıyor. AK Parti sözcüleri, daha düne kadar “Yeniden Çözüm süreci yok” diyorlardı, bugün AK Parti’nin basındaki temsilcilerinin de yazdıkları gibi, “Yeni Çözüm süreci” başladı. Eski sürecin nelere yol açtığını herkes tecrübeyle öğrenmiş bulunuyor.
Yeni Süreç şöyle başladı ve gelişti: – Devlet Bahçeli’nin PKK’yı muhatap alarak meşrulaştırma girişimi. – HTŞ’nin İdlib’den Şam’ın üzerine sürülmesi. – Suriye Arap Cumhuriyeti yönetiminin yıkılması, İsrail’in Suriye topraklarını işgali ve Suriye’nin fiilen parçalanmasıdır. Abdullah Öcalan, Türkiye Cumhuriyeti devletinin hiyerarşisini ABD-İsrail planına göre allak bullak ederek, “Kalıcı Çözümün” aktörlerini şu sırayla ilan etti: Devlet Bahçeli, Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Öcalan. DEM Parti yöneticilerinin İmralı ziyaretinden sonra Abdullah Öcalan’ın açıklamasıyla Türkiye’nin önüne yeni bir gündem konmuştur: Türkiye’nin bölünmesini tartışın, özerlik mi olsun, federasyon mu? Abdullah Öcalan’ın İmralı’dan yaptığı açıklamada, Türkiye’nin bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü yok. Türk milletini aldatmak için kullanılan örtü: “Barış, kardeşlik ve demokrasi.” Abdullah Öcalan’ın muhatap alınması ve DEM Parti ile sorun çözmeye kalkışılması, Türkiye’nin iç cephesini karıştırmakta ve zaafa uğratmaktadır. ABD ve İsrail’in silahlandırdığı PKK, silah bırakamaz. Çünkü ipleri efendilerinin elindedir. PKK’ya ancak Türk Ordusunun ve Polisinin gücüyle silah bıraktırılır. PKK’nın çağrılarla silah bırakacağı hayallerinin yayılması, Türkiye’nin birliğini ve direncini zaafa uğratmaktadır. Bu koşullarda Türkiye’ye yeni bir devlet düzeni dayatılmaktadır. Yeni Anayasa tartışmaları da bu anlamda önem kazanıyor. ABD ve İsrail’in Suriye’yi bölerek dayattığı “Kalıcı Çözüm” sürecine Devlet Bahçeli, teslim olmuştur; dahası Abdullah Öcalan ile baş rolleri paylaşıyor. CHP yönetimi Atlantik dayatmasının güvenilir aktörü konumundadır. AK Parti yönetimi ise, Özgür Özelleştiriliyor.
ABD ve İsrail Projesine Türkiye’nin millî devleti ve yaptırım güçleri ile Türk milleti kesinlikle teslim olmayacaktır. Türkiye, ABD-İsrail projesini bozguna uğratacak millî bilince, güce, olanaklara ve ittifak birikimine sahiptir. Özgücümüz yanında, 2017 Eylül ayında “Kürdistan’a Bağımsızlık Referandumu” girişimini bozguna uğratan bölge ülkeleri ABD planlarını bozacaktır. Vatan Partisi, ABD-İsrail güdümlü Türkiye’yi bölme planını bozguna uğratacak mücadelenin başındadır. Yedi ateşten geçmiş birikimimizle ve 77 ateşten geçmeye hazır örgütümüzle Türkiye’nin tarihten gelen yenilmez gücünü seferber etmeye hazırız. Kamuoyuna umutla, güvenle ve saygıyla duyurulur.’’