Pandemi öncesi günlük ortalaması 4 saat civarında olan cep telefonu, televizyon bilgisayar gibi teknolojik cihazların kullanımının günümüzde 8 saati aşması göz hastalıklarını da beraberinde getiriyor.

Pandemi öncesi günlük ortalaması 4 saat civarında olan cep telefonu, televizyon bilgisayar gibi teknolojik cihazların kullanımının günümüzde 8 saati aşması göz hastalıklarını da beraberinde getiriyor.
Covid19 nedeniyle sebebiyle evlere kapanan insanların teknoloji bağımlılığının arttığını dile getiren Op. Dr. Hanife Öztürk Kahraman, uzun süre ekrana bakmanın göz kuruluğu oluşturabildiğine dikkat çekti. Op. Dr. Kahraman, ‘Göz kuruluğundan kaynaklanan batma, yanma, yorgunluk, aniden sulanma gibi şikayetlerle başvuran hastalar için, suni gözyaşı, gözyaşı ritmini artırıcı damlalar ve gözyaşı kanallarına tıkaç koyma yöntemlerinden oluşan bir tedavi uyguluyoruz’ dedi.
Göz kuruluğunun yalnızca ekrana bakma süresi ve mevsimsel olarak ortaya çıkmadığını kaydeden Hanife Öztürk Kahraman, ‘Vücut kaynaklı etkenlerin yanı sıra; romatizmal hastalıklar, tiroid bazlı ilaçlar ve gençlerin kullandığı bazı sivilce ilaçları da kuruluk seviyesini artırabiliyor’ diye konuştu.
Özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında görülen alerjik konjonktiviti, polen, güneş ışığı, ev tozları ve evcil hayvanlar gibi unsurların tetiklediğini dile getiren Op. Dr. Hanife Öztürk Kahraman, bu rahatsızlık için de antihistaminik ve kortizon içeren damla tedavisi uygulandığı bilgisini verdi. Gözleri su ve elleri de sabunlu suyla yıkamanın alerjinin getirdiği etkileri azalttığına dikkat çeken Kahraman, gözleri kaşıma ve ovuşturmanın göz sağlığı açısından doğru olmadığını sözlerine ekledi.