Erzurum Sağlık İl Müdürlüğü hekimlerinden Dr. Muhammet Lütfi Yazıcı, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığının, virüsün alınma şekline bağlı olarak 1-14 gün sürebilen kuluçka döneminden sonra ortaya çıkabileceğini ifade ederek, “ Enfekte kan ve vücut sıvılarıyla temas sonucu bulaşmalarda ise bu süre 5-6 gün, en fazla 13 gün olabilmektedir. Hastalığın belirtileri arasında halsizlik, iştahsızlık, ateş, vücut ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal yer alır. İlerleyen dönemde tüm vakaların neredeyse dörtte üçünde hastalığın üç veya en fazla yedinci gününde cilt kanaması, diş eti kanaması, burun kanaması, mide-bağırsak kanaması ve beyin kanaması görülmektedir.” dedi.
“Vücudu örten giysiler giyilmeli”
Genel olarak hastalığa bağlı ölüm oranlarının %30-50’lere ulaşabildiğini anlatan Yazıcı, “En sık ölüm sebebi organ yetmezliği (kalp, beyin, karaciğer, böbrek, akciğer), beyin içi kanama ve diğer iç kanamalar. Kene yönünden riskli; tarla, bahçe, orman ve piknik alanı gibi alanlara gidilirken, kenelerin vücuda girmesini engellemek amacıyla mümkün olduğu kadar vücudu örten giysiler giyilmeli, uzun kollu kazak veya gömlek ile uzun paçalı pantolonlar, uzun çorap ve bot tercih edilmeli, giysiler düzenli olarak kene varlığı açısından kontrol edilmelidir. Kişi riskli alanlardan dönünce kendisinin ve varsa çocuklarının vücudunda özellikle kulak arkası, koltuk altları, kasıklar ve diz arkasında kene olup olmadığını kontrol etmeli, kene tutunmuş ise hiç vakit kaybetmeden çıplak el ile dokunmamak şartıyla vücuda tutunduğu en yakın yerden tutarak uygun bir malzeme ile çıkarmalıdır. Hastalık hayvanlarda belirti göstermeden seyrettiğinden hastalığın sık olarak görüldüğü bölgelerde bulunan hayvanlar sağlıklı görünse bile hastalığı bulaştırabilir. Bu sebeple hayvanların kanlarına, vücut sıvılarına veya dokularına çıplak el ile temas edilmemelidir.” şeklinde konuştu.
“Kene çıplak el ile öldürülmemeli”
Dr. Muhammet Lütfi Yazıcı, Erzurum İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Bültenin’de yaptığı değerlendirmede, “Hastalığın görüldüğü bölgelerde hayvancılıkla uğraşanlar eldiven, gözlük gibi koruyucu kullanmalıdır. Hastalıkla mücadelede bir diğer önemli nokta ise hastalığın görüldüğü bölgelerde kene sayısının kontrolü amacı ile uygun kimyasal ilaçlarla tarlaların ilaçlanmasıdır. Hastalığa yakalanan kişilerin kan, vücut sıvıları ve çıkartıları ile hastalık bulaşabildiğinden, hasta ile temas eden kişiler gerekli korunma önlemlerini almalıdır. Vücuda tutunan veya hayvanların üzerinde bulunan keneler kesinlikle çıplak el ile öldürülmemeli ve patlatılmamalıdır. Keneler üzerine sigara basmak, kolonya, gaz yağı gibi maddeler dökmek kenenin kasılmasına sebep olarak vücut içeriğini, kanını emdiği kişiye aktarmasına sebep olacağı için yapılmamalıdır. Kene ısırmasından sonra şiddetli baş ağrısı, nefes darlığı, kalp çarpıntısı, kusma, kas ağrıları ya da vücudunuzun herhangi bir bölgesinde felç bulguları ortaya çıkarsa derhal bir sağlık kuruluşuna başvurmanız hayati bir önem taşımaktadır.” dedi.
Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi Nedir?
Erzurum İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, “Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi, viral (virüsün neden olduğu) hemorajik (kanamalı) ateşler grubundan bir hastalıktır ve yakın zamanda ülkemizde yüzlerce vakanın görülmesi sebebiyle de önem kazanmıştır. Keneler tarafından taşınan bir virüsle oluşan ateş, halsizlik, iştahsızlık, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal ve ağır vakalarda kanama gibi şikayetler ile seyrederek tedavisiz kalındığı durumlarda ölüme neden olabilen, hayvanlardan insanlara bulaşan bir hastalıktır. Sıklıkla kene tutunması sonucu bulaşmaktadır. Hastalık aynı zamanda hasta kişilerin veya virüslü hayvanların kanlarına ve vücut sıvılarına korunmasız temasla da bulaşabilmektedir. Hastalığa sebep olan mikrobun taşıyıcısı, saklayıcısı ve bulaştırıcısı olan keneler uçmayan, zıplamayan, yerden yürüyerek vücuda tırmanan eklem bacaklı hayvanlardır.” denildi.