Ayfer Özdemir, yaz mevsiminin gecikmesinin, insanların ruh sağlığını olumsuz yönde etkileyebildiğini söyledi.
Psikiyatri Uzmanı Dr. Ayfer Özdemir, yaz mevsiminin gecikmesinin, insanların ruh sağlığını olumsuz yönde etkileyebildiğini söyledi.
Medicana International Samsun Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Ayfer Özdemir, yazın geç gelmesinin psikolojik olarak insanları nasıl etkilediğine dair bilgi verdi. Uzm. Dr. Ayfer Özdemir, ‘Yaz mevsimi, güneş ışığının artması, sıcaklığın yükselmesi ve doğanın canlanması ile birlikte insanların enerji seviyesini, mutluluk hormonu olarak bilinen serotonin salgısını ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Ayrıca yaz aylarında insanlar daha fazla sosyal aktiviteye katılır, tatil yapar, spor yapar ve dinlenir. Bu faktörler de psikolojik sağlığı olumlu yönde etkiler. Ancak bazen yaz mevsimi beklenenden daha geç gelir veya çok kısa sürer. Bu durumda insanlar güneş ışığından, sıcaklıktan ve doğadan yeterince faydalanamaz. Bu da melatonin hormonunun artmasına, serotonin hormonunun azalmasına ve bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olur. Melatonin hormonu uyku düzenini sağlar, ancak fazla salgılandığında depresyon ve yorgunluk gibi belirtilere yol açar. Serotonin hormonu ise ruh halini düzenler, ancak azaldığında anksiyete ve stres gibi sorunlara neden olur’ ifadelerini kullandı.
Yazın geç gelmesinin psikolojik etkilerinden korunmak için uzmanlar şu önerilerde bulunuyor:
‘Güneş ışığından mümkün olduğunca faydalanmak için gündüz saatlerinde dışarı çıkmak, pencere ve perdeleri açmak, güneş gözlüğü kullanmamak. Sıcaklık düşük olsa bile yaz kıyafetleri giymek, renkli ve canlı renkler tercih etmek, yaz aksesuarları kullanmak. Doğa ile bağlantı kurmak için parklara, bahçelere, ormanlara gitmek, bitki yetiştirmek, hayvanlarla ilgilenmek. Sosyal ilişkileri güçlendirmek için arkadaşlarla, aileyle vakit geçirmek, yeni insanlarla tanışmak, on-line platformlarda sohbet etmek. Tatil planları yapmak, seyahat etmek veya evde kalmak fark etmez, kendine zaman ayırmak, hobilerle ilgilenmek, eğlenmek. Spor yapmak, egzersiz yapmak, yürüyüş yapmak, bisiklete binmek gibi fiziksel aktivitelerle vücudu hareket ettirmek, terlemek. Sağlıklı beslenmek, bol su içmek, meyve ve sebze tüketmek, fast food ve şekerli yiyeceklerden kaçınmak. Uyku düzenine dikkat etmek, yeterli ve kaliteli uyumak, uyumadan önce elektronik cihazları kapatmak, karanlık ve sessiz bir ortamda uyumak. Psikolojik sorunlar devam ederse veya şiddetlenirse profesyonel yardım almak, bir psikolog veya psikiyatrist ile görüşmek.’
Psikiyatri Uzmanı Dr. Ayfer Özdemir, yaz mevsiminin gecikmesinin, insanların ruh sağlığını olumsuz yönde etkileyebildiğini söyledi.
Medicana International Samsun Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Ayfer Özdemir, yazın geç gelmesinin psikolojik olarak insanları nasıl etkilediğine dair bilgi verdi. Uzm. Dr. Ayfer Özdemir, ‘Yaz mevsimi, güneş ışığının artması, sıcaklığın yükselmesi ve doğanın canlanması ile birlikte insanların enerji seviyesini, mutluluk hormonu olarak bilinen serotonin salgısını ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Ayrıca yaz aylarında insanlar daha fazla sosyal aktiviteye katılır, tatil yapar, spor yapar ve dinlenir. Bu faktörler de psikolojik sağlığı olumlu yönde etkiler. Ancak bazen yaz mevsimi beklenenden daha geç gelir veya çok kısa sürer. Bu durumda insanlar güneş ışığından, sıcaklıktan ve doğadan yeterince faydalanamaz. Bu da melatonin hormonunun artmasına, serotonin hormonunun azalmasına ve bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olur. Melatonin hormonu uyku düzenini sağlar, ancak fazla salgılandığında depresyon ve yorgunluk gibi belirtilere yol açar. Serotonin hormonu ise ruh halini düzenler, ancak azaldığında anksiyete ve stres gibi sorunlara neden olur’ ifadelerini kullandı.
Yazın geç gelmesinin psikolojik etkilerinden korunmak için uzmanlar şu önerilerde bulunuyor:
‘Güneş ışığından mümkün olduğunca faydalanmak için gündüz saatlerinde dışarı çıkmak, pencere ve perdeleri açmak, güneş gözlüğü kullanmamak. Sıcaklık düşük olsa bile yaz kıyafetleri giymek, renkli ve canlı renkler tercih etmek, yaz aksesuarları kullanmak. Doğa ile bağlantı kurmak için parklara, bahçelere, ormanlara gitmek, bitki yetiştirmek, hayvanlarla ilgilenmek. Sosyal ilişkileri güçlendirmek için arkadaşlarla, aileyle vakit geçirmek, yeni insanlarla tanışmak, on-line platformlarda sohbet etmek. Tatil planları yapmak, seyahat etmek veya evde kalmak fark etmez, kendine zaman ayırmak, hobilerle ilgilenmek, eğlenmek. Spor yapmak, egzersiz yapmak, yürüyüş yapmak, bisiklete binmek gibi fiziksel aktivitelerle vücudu hareket ettirmek, terlemek. Sağlıklı beslenmek, bol su içmek, meyve ve sebze tüketmek, fast food ve şekerli yiyeceklerden kaçınmak. Uyku düzenine dikkat etmek, yeterli ve kaliteli uyumak, uyumadan önce elektronik cihazları kapatmak, karanlık ve sessiz bir ortamda uyumak. Psikolojik sorunlar devam ederse veya şiddetlenirse profesyonel yardım almak, bir psikolog veya psikiyatrist ile görüşmek.’