Cumhuriyet, bütün yurdumuzda coşkuyla kutlandı. Barış Pınarı harekatı etkisiyle sanki bu sene biraz daha katılım ve coşku fazlaydı. Daha fazla katılımın olması ve coşkunun her geçen yıl artması en büyük dileğimdir. Çünkü Cumhuriyet; çok zor şartlar altında kazanıldı ve bizim için anlamı çok şey ifade eder.

Cumhuriyet, 650 yıllık cihan imparatorluğunun parçalanmasına, emperyalizme başkaldırıdır. Bu toprakların anavatanımız olduğunun haykırılmasıdır. Hürriyet tutkumuzun her şeyin önünde olduğunun, vatan için can vermenin düğün olduğunun bir kez daha gösterilmesidir.

Cumhuriyet; geldikleri gibi giderlerin ispatı, makus talihin yenilmesidir. Her şeyi ile teslim edilmiş, yanmış, yıkılmış bir ülkenin küllerinden doğmasıdır. Anadolu’nun susuz bozkırlarından bir buğday tanesinin filizlenmesidir.

Cumhuriyet; konak meydanında Hasan Tahsin, Alaca Mescid’te direnme kararı alan 40 koca yürekli kahraman, Ege dağlarında düşmana nefes aldırmayan efeler demektir.

Cumhuriyet; kara sabandan traktöre; eşekten arabaya, yalınayaktan ayakkabıya, yokluktan varlığa, ölümden yaşama, savaştan barışa geçmek demektir.

Cumhuriyet; okulsuzluktan üniversiteye, yolu izi olmayan Anadolu’dan otobana, hurafeden bilime, cehaletten modern bir topluma evrilmektir.

Cumhuriyet; gaz lambasından elektriğe, ocak başından kombiye, mektuptan cep telefonuna, yamalıklı  dondan kombine, tarhana çorbasından yemeyi nerde yesem durumuna geçmektir.

Cumhuriyet; köy odasından otel lobisine, içilen çayın veresiye yazıldığı kahvehanelerden kafelere, ağalık sisteminden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesillere yolculuktur.

Cumhuriyet; bir öğretmenin milletvekili, çobanın başbakan, içimizden birinin devlet başkanı olması ihtimalidir.

Cumhuriyet; toplu iğneyi bile üretemeyen bir toplumdan sanayi toplumu, çarığı olmayan askerden silahını üreten bir ordu olmak demektir.

Sinesinde ağladığım kadın, sırtımı yasladığım arkadaş, birlikte güldüğüm, birlikte ağladığın vatandaştır Cumhuriyet.

Bizim için Cumhuriyet, kendi kendine yeten, tam bağımsız bir ülke demektir.

“Ne mutlu Türk’üm diyene!” Diyebilmektir.

Atatürk, İsmet İnönü, Fevzi Çakmak, Kazım Karabekir, şehit düşen dedem, mermi taşıyan ninemdir Cumhuriyet.

Bizim için Cumhuriyet, bu ülkede yaşamaktan mutlu olan, aç, açıkta olmayan, özgür insanlar demektir.

96 yılda ne kadarı gerçekleşti sizin taktiriniz. Ama bana sorarsanız çok yol aldık. Bu yolda taş taş üstüne koyan bütün Cumhuriyet Çocuklarına teşekkür ederim. Eksiklerimizi gidermek için bizden sonraki kuşaklar daha fazla çalışacaklar ve başaracaklar, inanıyorum. Çünkü, onların muhtaç olduğu kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur.

Cumhuriyet bayramımız kutlu olsun. Sağlıcakla…