Meclis çatısı altında bazı siyasi partilerin kadına yönelik ikiyüzlü bir tavır sergilediklerini belirten AK Parti MKYK Üyesi ve Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu Ban, AK Parti iktidarları döneminde kamuda çalışan kadın oranının yüzde 38,41’e yükseldiğini söyledi.
Meclis çatısı altında bazı siyasi partilerin kadına yönelik ikiyüzlü bir tavır sergilediklerini belirten AK Parti MKYK Üyesi ve Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu Ban, AK Parti iktidarları döneminde kamuda çalışan kadın oranının yüzde 38,41’e yükseldiğini söyledi.
AK Parti MKYK Üyesi ve Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu Ban, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasında güçlü kadın, mutlu aile bilinciyle insana ve kadınların hayatına yatırım yapmayı öncelik haline getirdiklerini, her zaman kadının ve ailenin yerini ayrı tuttuklarını ve tutmaya devam edeceklerini söyledi.
AK Parti iktidarları döneminde kamuda çalışan kadın oranının yüzde 38,41’e yükseldiğini hatırlatan Ban, Dışişleri Bakanlığında 64 kadın büyükelçinin, İçişleri Bakanlığında 65 kadın mülki amirinin görev yaptığına dikkati çekti. ‘8 Mart Dünya kadınlar günü aslında yılın geriye kalan 364 gününde kadınlarımız için insanlığımız için daha güçlü bir toplum inşa etmenin başlangıç günüdür’ diyen Taşkesenlioğlu Ban şu ifadeleri kullandı:
‘Kadın meselesini ele aldığımız bu günlerde ülkemizde bir takım siyasi partilerin içerisindeki taciz, tecavüz ve kadına karşı her türlü şiddetin reva görüldüğü durumları bir kez daha kınadığımı ifade etmek istiyorum. Meclis çatısı altında kadın haklarından dem vuranların kendi siyasi örgütlenmelerinde bu durumlara ses çıkarmamaları en basit iade ile ikiyüzlülüktür. Bir başka ikiyüzlülük kendi söylemlerinde kadın yaşam özgürlük diyenlerin, meselelerinin biraz içine girdiğimizde maskelerini indirip makyajlarını temizlediğimizde karşımıza çıkan tablo kadına tecavüz ve ölüm oluyor.
Bugün bazı siyasi partiler PKK gibi bir terör örgütüyle yan yana yürümekten hatta onların sözcülüğünü kutsal meclisimizin çatısı altında yapmaktan dahi çekinmezken acaba akıllarına terör örgütünün çocuk yaşta ailelerinden kaçırdığı baskıya tecavüze tacize ve ölüme layık gördükleri kadınlarımız için nasıl bir duyguya sahipler. Çok daha açık ifade etmek gerekirse HDP Kadın haklarından bahsederken tam 551 gündür nöbet tutan ve bugün sayısı 291 annemizin haklarından da bahsedebiliyor mu?
Kadına şiddet bir insanlık suçudur. Bu itibarla Kadına yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla şiddet mağduru kadını koruyan ve onun beyanını esas alan ‘6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’ ise 2012 yılında Parlamentoda kabul edilmiştir. Söz konusu kanun ile korunan kişi şiddet uygulayan ve uygulama ihtimali bulunan kişi hakkında alınabilecek koruyucu ve önleyici tedbirler ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. Korunan kişi hakkında barınma yeri tespiti, geçici maddi yardım yapılması, psikolojik, mesleki, hukuki ve sosyal destek hizmetlerinin verilmesi sağlanmaktadır. Ayrıca ilgili kişi resen geçici koruma altına alınmakta ayrıca çocuklarının kreş imkânından faydalandırılması sağlanmaktadır. Aciliyet arz eden durumlarda ise delil ve belge aranmaksızın ilgili kolluk amirlerince koruyucu tedbir kararı alınabilmektedir. Diğer taraftan 2014 yılında yapılan bir dizi değişiklik ile de cinsel suçlara ilişkin cezalar arttırılmıştır.
Cumhurbaşkanımızın da vurguladığı üzere, bizim kadınlarımızın haklarını, hukuklarını korumak için dışarıdan model almaya, tercüme yapmaya, kopya çekmeye ihtiyacımız yoktur. Medeniyetimizde ve kültürümüzde kadın haklarını istediğimiz istikamette geliştirmeye yönelik felsefi ve fiili her türlü örnek mevcuttur. İktidarımız döneminde her zaman kadının ve ailenin yeri ayrı tutulmuştur ve tutulacaktır.
Cumhurbaşkanımızın ifadesi ile ‘Ülkemizi daha ileri ve gelişmiş bir seviyeye taşımak, hedeflerimize ulaşmak için kadınıyla erkeğiyle bütün bir millet olarak omuz omuza geleceğe yürüyeceğiz.’
Meclis çatısı altında bazı siyasi partilerin kadına yönelik ikiyüzlü bir tavır sergilediklerini belirten AK Parti MKYK Üyesi ve Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu Ban, AK Parti iktidarları döneminde kamuda çalışan kadın oranının yüzde 38,41’e yükseldiğini söyledi.
AK Parti MKYK Üyesi ve Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu Ban, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasında güçlü kadın, mutlu aile bilinciyle insana ve kadınların hayatına yatırım yapmayı öncelik haline getirdiklerini, her zaman kadının ve ailenin yerini ayrı tuttuklarını ve tutmaya devam edeceklerini söyledi.
AK Parti iktidarları döneminde kamuda çalışan kadın oranının yüzde 38,41’e yükseldiğini hatırlatan Ban, Dışişleri Bakanlığında 64 kadın büyükelçinin, İçişleri Bakanlığında 65 kadın mülki amirinin görev yaptığına dikkati çekti. ‘8 Mart Dünya kadınlar günü aslında yılın geriye kalan 364 gününde kadınlarımız için insanlığımız için daha güçlü bir toplum inşa etmenin başlangıç günüdür’ diyen Taşkesenlioğlu Ban şu ifadeleri kullandı:
‘Kadın meselesini ele aldığımız bu günlerde ülkemizde bir takım siyasi partilerin içerisindeki taciz, tecavüz ve kadına karşı her türlü şiddetin reva görüldüğü durumları bir kez daha kınadığımı ifade etmek istiyorum. Meclis çatısı altında kadın haklarından dem vuranların kendi siyasi örgütlenmelerinde bu durumlara ses çıkarmamaları en basit iade ile ikiyüzlülüktür. Bir başka ikiyüzlülük kendi söylemlerinde kadın yaşam özgürlük diyenlerin, meselelerinin biraz içine girdiğimizde maskelerini indirip makyajlarını temizlediğimizde karşımıza çıkan tablo kadına tecavüz ve ölüm oluyor.
Bugün bazı siyasi partiler PKK gibi bir terör örgütüyle yan yana yürümekten hatta onların sözcülüğünü kutsal meclisimizin çatısı altında yapmaktan dahi çekinmezken acaba akıllarına terör örgütünün çocuk yaşta ailelerinden kaçırdığı baskıya tecavüze tacize ve ölüme layık gördükleri kadınlarımız için nasıl bir duyguya sahipler. Çok daha açık ifade etmek gerekirse HDP Kadın haklarından bahsederken tam 551 gündür nöbet tutan ve bugün sayısı 291 annemizin haklarından da bahsedebiliyor mu?
Kadına şiddet bir insanlık suçudur. Bu itibarla Kadına yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla şiddet mağduru kadını koruyan ve onun beyanını esas alan ‘6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’ ise 2012 yılında Parlamentoda kabul edilmiştir. Söz konusu kanun ile korunan kişi şiddet uygulayan ve uygulama ihtimali bulunan kişi hakkında alınabilecek koruyucu ve önleyici tedbirler ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. Korunan kişi hakkında barınma yeri tespiti, geçici maddi yardım yapılması, psikolojik, mesleki, hukuki ve sosyal destek hizmetlerinin verilmesi sağlanmaktadır. Ayrıca ilgili kişi resen geçici koruma altına alınmakta ayrıca çocuklarının kreş imkânından faydalandırılması sağlanmaktadır. Aciliyet arz eden durumlarda ise delil ve belge aranmaksızın ilgili kolluk amirlerince koruyucu tedbir kararı alınabilmektedir. Diğer taraftan 2014 yılında yapılan bir dizi değişiklik ile de cinsel suçlara ilişkin cezalar arttırılmıştır.
Cumhurbaşkanımızın da vurguladığı üzere, bizim kadınlarımızın haklarını, hukuklarını korumak için dışarıdan model almaya, tercüme yapmaya, kopya çekmeye ihtiyacımız yoktur. Medeniyetimizde ve kültürümüzde kadın haklarını istediğimiz istikamette geliştirmeye yönelik felsefi ve fiili her türlü örnek mevcuttur. İktidarımız döneminde her zaman kadının ve ailenin yeri ayrı tutulmuştur ve tutulacaktır.
Cumhurbaşkanımızın ifadesi ile ‘Ülkemizi daha ileri ve gelişmiş bir seviyeye taşımak, hedeflerimize ulaşmak için kadınıyla erkeğiyle bütün bir millet olarak omuz omuza geleceğe yürüyeceğiz.’