Yerel yönetimler seçiminin son haftasına girdik. Adaylar projelerini açıklayarak her yeri gezip seçmenleri ikna etmeye ve oylarını almaya çalışıyorlar. Gittikleri yerlerde vatandaşın sorunlarını anlamaya çalışıp isteklerini almaya çalışıyorlar.

Ancak bizim toplumda içinden geçeni söyleyememe gibi bir realite var bence. Yanlış anlaşılmaktan veya zarar görmekten korkuyorlar. Haklılar da belki.

Neyse konuyu fazla dağıtmayalım. Balıkesir Büyükşehir adaylarının açıkladıkları projeleri yüzeysel de olsa araştırdım. İstihdam yaratmak, tarım, sanayileşme, teknoloji vb. var da var. Peki, çocuklarımız için durum ne?

Oysa hızlı kentleşmenin zorluklarını en çok çekenler onlar. İçinizden kime sorulsa en çok değer verdiğin nedir diye. Eminim ki tamamımız çocuklarımız deriz. Peki; bakın bakalım etrafınıza bu şehirde çocukların eğitimi ve gelişimi için neler yapılmış?

Şöyle; durun ve düşünün: Çocuklarınız okul dışında neler yapıyor? Yaşıtlarıyla bir arada olup oyun oynuyorlar mı? Nerede ve ne oynuyorlar? Oynadıkları oyunlar geleneklerimize ve gen yapımıza uyuyor mu?

Hepimiz biliyoruz ki cevaplarımız olumsuz. Hazır seçim varken adaylara bu konuları hatırlatmakta ve isteklerde bulunmakta fayda var. Şehir planlaması yaparken çocuklarımızın öncelikli olarak düşünülmesi, yeterli oyun ve spor alanlarının ayrılması ve kullanılan donanımların yaş guruplarına uygun tasarlanması, tematik parkların yapılması, bilim ve sanat müzeleri, doğal yaşam alanları, uygulama bahçeleri, mahalle kapalı ve açık spor alanları vs. vs…

Elbette ki onlarında planlarında vardır. Yoksa da biz hatırlatmış olalım. Ne demişler; “İsteyenin bir yüzü, vermeyenin iki yüzü kara.”