Hayatınızda hiç kendiniz olmaktan çıkıp başka şeyler yapmayı denediniz mi? Herkesin de bildiği üzere beynimizin yalnızca %3’ünü kullanırız. Bu sayı bazı kişilerde artış da gösterebilir. Mesela örnek olarak sizlere Einstein’i gösterebilirim. O yalnızca %5’ini kullanmış durumda.
Peki beynimizin %100’de 100’ünü kullansaydık neler olurdu hiç düşündünüz mü? Aklınıza gelebilecek her şey… Televizyonu açmak için kumandaya gerek duymaz, istediğimiz zaman göz rengimizi, cinsiyetimizi değiştirebilir, havada uzun süre durabilir istediğimiz kadar uçabilirdik. Ve daha bir çok fazlası…
Bazen insan hayatında farklılık ister. Bu yüzden biraz beyin zorlamak gerekir. Mesela vücudunuzu değişik yöntemlerle sınayın. Hangi elinizi kullanıyorsanız bir günlüğüne günlük işlerinizi tam tersi diğer elinizle yapmayı deneyin.
Her ne kadar olumsuz bir düşünceye kapılırsak, işte o zaman beynimizi açmamızı geriye atmış oluruz. Aksine normalde sorgulayıp eleştirdiğimiz bir insan için bile iyi şeyler düşünürsek, kendimizi onun yerine koyarsak her şey daha farklı olabilir.
Unutkanlığınız varsa eğer, odanın içinde gözlerinizi iyice bir gezdirin. Daha sonra gözlerinizi kapatıp ne nerede duruyor, renkleri neler hatırlamaya çalışın. Zamanla göreceksiniz ki bazı şeylere daha dikkatli bakıyor olacaksınız. Belki de en ince bir ayrıntı bile gözünüzden kaçmayacak.
Gördüğümüz rüyalar genellikle gündüz kafamıza taktığımız olaylardan ibaret. Sonra oturup düşünüyoruz bu rüya bana ne anlatmak istedi diye. Oysa ki sadece beynimiz ne olmasını istiyorsak onu gösteriyor bizlere.
Sabah erken bir saatte uyanacaksanız bir kereliğine olsun alarm kurmayın. Deneyin bakalım. Beyninize verdiğiniz emir sizi yanıltacak mı? Daha önce benim de yaptığım oldu. Odak noktam yalnızca sabah kalkacağım saatti. Ve inanın istediğiniz saat daha tam dolmadan bir iki dakika öncesinde uyanıyorsunuz.
Şunu aklınızdan çıkarmayın ki; beyni geliştirmenin tek yolu hiç bir fikre saplanmamak, tüm düşüncelere açık olmaktır…
Hayatınızda hiç kendiniz olmaktan çıkıp başka şeyler yapmayı denediniz mi? Herkesin de bildiği üzere beynimizin yalnızca %3’ünü kullanırız. Bu sayı bazı kişilerde artış da gösterebilir. Mesela örnek olarak sizlere Einstein’i gösterebilirim. O yalnızca %5’ini kullanmış durumda.
Peki beynimizin %100’de 100’ünü kullansaydık neler olurdu hiç düşündünüz mü? Aklınıza gelebilecek her şey… Televizyonu açmak için kumandaya gerek duymaz, istediğimiz zaman göz rengimizi, cinsiyetimizi değiştirebilir, havada uzun süre durabilir istediğimiz kadar uçabilirdik. Ve daha bir çok fazlası…
Bazen insan hayatında farklılık ister. Bu yüzden biraz beyin zorlamak gerekir. Mesela vücudunuzu değişik yöntemlerle sınayın. Hangi elinizi kullanıyorsanız bir günlüğüne günlük işlerinizi tam tersi diğer elinizle yapmayı deneyin.
Her ne kadar olumsuz bir düşünceye kapılırsak, işte o zaman beynimizi açmamızı geriye atmış oluruz. Aksine normalde sorgulayıp eleştirdiğimiz bir insan için bile iyi şeyler düşünürsek, kendimizi onun yerine koyarsak her şey daha farklı olabilir.
Unutkanlığınız varsa eğer, odanın içinde gözlerinizi iyice bir gezdirin. Daha sonra gözlerinizi kapatıp ne nerede duruyor, renkleri neler hatırlamaya çalışın. Zamanla göreceksiniz ki bazı şeylere daha dikkatli bakıyor olacaksınız. Belki de en ince bir ayrıntı bile gözünüzden kaçmayacak.
Gördüğümüz rüyalar genellikle gündüz kafamıza taktığımız olaylardan ibaret. Sonra oturup düşünüyoruz bu rüya bana ne anlatmak istedi diye. Oysa ki sadece beynimiz ne olmasını istiyorsak onu gösteriyor bizlere.
Sabah erken bir saatte uyanacaksanız bir kereliğine olsun alarm kurmayın. Deneyin bakalım. Beyninize verdiğiniz emir sizi yanıltacak mı? Daha önce benim de yaptığım oldu. Odak noktam yalnızca sabah kalkacağım saatti. Ve inanın istediğiniz saat daha tam dolmadan bir iki dakika öncesinde uyanıyorsunuz.
Şunu aklınızdan çıkarmayın ki; beyni geliştirmenin tek yolu hiç bir fikre saplanmamak, tüm düşüncelere açık olmaktır…
YORUMLAR