‘Hırsızlık, gasp, aldatarak, yalan söyleyerek mal satmak, sahte para vermek, başkasının malına zarar vermek, yalancı şahitlik, rüşvet almak gibi.’

Bu haklar için sahibi ile helalleşmek gerekir. Dünyada helalleşmezse, ahirette sevapları ona verilerek helalleştirilecektir.

Şimdi durup dururken; ne alaka demeyin..

Şu alaka; eğer Futbol Federasyonu, Ümraniyespor maçında ki müessif olayla ilgili olarak Balıkesirspor Baltok’a ağır bir ceza verirse bu resmen ‘kul hakkına’girer.

Kendini bilmez ve arka planında ne olduğu anca ‘adli soruşturma’ ile aydınlatıyacak bir olayın Balıkesirspor Baltok’a ve onun şerefli taraftarına fatura edilmesi kul hakkına girer..!

Eğer Federasyon ters bir karar verirse bizde hakkımızı helal etmeyiz. Gerisini bu kararı alanlar düşünür..

DERSİMİZ LİYAKAT

Balıkesirspor Baltok’un başına gelenler aslında üzerine anlı şanlı Türk Ordusunun üniformasın ıüzerine geçiren FETÖ’cü teröristler ile benzerlik gösteriyor.

Birisi askerimizin üniformasını üzerine geçirip millete ateş açıyor, bir diğeri ise Balkes formasını üzerine geçirip hakeme kafa atıyor..

Tabiki bu olay sonrası şapkayı önümüze koyup düşünmemiz gerekir.

Başkan Mustafa Bahçeci’nin bu işe değil elini tüm vücudunu koyduğunu çok iyi biliyoruz. Kendisinin Balıkesirspor Baltok’un bugünü değil geleceği ile ilgili de çok önemli adımlar attığını izliyoruz. Ama Bahçeci ve yönetim içindeki üç-beş kişi dışında ki isimler maalesef bu işin havasında..!

Yönetim kurulu oluşumunda her üyeye belli bir görev veriliyor. Örneğin taraftardan sorumlu yönetim kurulu üyeliği gibi. Bu olayda ‘taraftardan sorumlu yönetim kurulu üyesi’genç arkadaş ne yazık ki ne taraftarı tanıyor nede onların üzerinde etkisi olabilecek bir yapıya sahip.Kendisi maçlarda ceket kravat protokol karşılıyor, maç seyredip cep telefonuyla oynuyor, çekirdek çitletiyor!..

Netice de ‘işi ehline vermezsen olacağı bu’.. İşi ehline vermeyi ‘liyakat’ olarak adlandırıyoruz. Bilmem anlatabiliyormuyum..?!