Göz Hastalıkları Uzmanı Op.
Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Suzan Karamete, küçük çocukların görme sorunlarını fark edemediklerine dikkat çekerek, ‘Aileler genelde çocuklarının ‘gözlerini kısarak bakmaları’ şikayetiyle bize geliyor. Çocuk normal görmeyi o şekilde kabul etmiş oluyor ve bu az görme düzeyi okul başarısını etkiliyor’ dedi. Dr. Karamete, anne babalara mutlaka çocuklarının rutin göz kontrolünü yaptırmalarını tavsiye etti.
Çocukların ve bebeklerin görme sorunlarından bahseden Acıbadem Kayseri Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Suzan Karamete, ‘Biz bebeklerde yeni doğan döneminde ilk ayda, 6’ncı ayda ve 1 yaşına geldiğinde rutin muayene öneriyoruz. 1 yaş muayenesine göre 2’nci yaşta tekrar görebiliyoruz. Yoksa da kreş öncesi mutlaka 3’üncü yaşta rutin göz muayenesi öneriyoruz. Daha sonra okul dönemi sonrası 6’ncı yaştan itibaren yıllık kontrolleri öneriyoruz’ dedi.
‘Belirtilerden biri gözlerini kısarak bakmak’
Çocuklarda görme bozukluğu belirtilerinin genelde ‘gözleri kısarak bakmak’ şeklinde ortaya çıktığını belirten Dr. Karamete, ailelerin en çok ‘gözlerini ovuşturma, kırpıştırma, uzağa bakarken kırparak bakma, şakak bölgesinden başa yayılan ağrı’ şikayetleriyle hekime başvurduğunu söyledi. Şikayeti olan çocukların aileleri tarafından bir şekilde hastaneye ulaştırıldığını ama çocuğun iyi görmediğini kendinin fark edemediğini ifade eden Dr. Karamete, ‘Çocuk normal görmeyi o şekilde kabul etmiş oluyor. Bu da okul başarısını etkiliyor. Görmeyen çocuğun okul başarısı düşüyor. Kendini geri çekiyor. Bu kez derslerden kendini soyutlamaya başlıyor. Öğrenme performansını tam olarak gösteremeyebiliyor. O yüzden şikayet olmasa dahi çocuklarda yıllık kontrol çok önemli’ şeklinde konuştu.
‘Öğretmenler de göz taraması yapabilir’
Öğretmenlerden çocukların kabaca göz keskinliğine bakmaları için göz taraması yapmalarını istediklerini belirten Dr. Karamete, ‘Öğretmenlerden göz taraması için destek alabiliriz. Tahtada ufak bir harfi gösterip sağ ve sol gözle ayrı ayrı okutup, harfleri okuyamayan çocukları hekime göndermeleri dahi çok önemli. Çünkü görme ilk 6 yaşta yüzde 95 kapasitesine ulaşıyor. Görme öğrenilen bir duyudur. O yüzden göz tembelliği yapabilecek yüksek hipermetrop, astigmat ve miyop derecesi olan, gözlük kullanması gerektiği halde gözlük kullanmayan çocuklar, 7 yaşından sonra tam tedavi versek dahi yüzde 100 görme keskinliğine ulaşamayabiliyorlar’ diye konuştu.
Çocuklarda rastlanan diğer görme bozukluklarına da değinen Dr. Karamete, genelde iki gözün arasındaki göz derecesi farklılığıyla kendini belli eden görme tembelliğinin şaşılığın ve göz numaralarının yüksek olmasının başlıca sorunlar olduğunu ve bu nedenle çocuklarda rutin göz kontrolünün gerekli olduğunu dile getirdi.
Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Suzan Karamete, küçük çocukların görme sorunlarını fark edemediklerine dikkat çekerek, ‘Aileler genelde çocuklarının ‘gözlerini kısarak bakmaları’ şikayetiyle bize geliyor. Çocuk normal görmeyi o şekilde kabul etmiş oluyor ve bu az görme düzeyi okul başarısını etkiliyor’ dedi. Dr. Karamete, anne babalara mutlaka çocuklarının rutin göz kontrolünü yaptırmalarını tavsiye etti.
Çocukların ve bebeklerin görme sorunlarından bahseden Acıbadem Kayseri Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Suzan Karamete, ‘Biz bebeklerde yeni doğan döneminde ilk ayda, 6’ncı ayda ve 1 yaşına geldiğinde rutin muayene öneriyoruz. 1 yaş muayenesine göre 2’nci yaşta tekrar görebiliyoruz. Yoksa da kreş öncesi mutlaka 3’üncü yaşta rutin göz muayenesi öneriyoruz. Daha sonra okul dönemi sonrası 6’ncı yaştan itibaren yıllık kontrolleri öneriyoruz’ dedi.
‘Belirtilerden biri gözlerini kısarak bakmak’
Çocuklarda görme bozukluğu belirtilerinin genelde ‘gözleri kısarak bakmak’ şeklinde ortaya çıktığını belirten Dr. Karamete, ailelerin en çok ‘gözlerini ovuşturma, kırpıştırma, uzağa bakarken kırparak bakma, şakak bölgesinden başa yayılan ağrı’ şikayetleriyle hekime başvurduğunu söyledi. Şikayeti olan çocukların aileleri tarafından bir şekilde hastaneye ulaştırıldığını ama çocuğun iyi görmediğini kendinin fark edemediğini ifade eden Dr. Karamete, ‘Çocuk normal görmeyi o şekilde kabul etmiş oluyor. Bu da okul başarısını etkiliyor. Görmeyen çocuğun okul başarısı düşüyor. Kendini geri çekiyor. Bu kez derslerden kendini soyutlamaya başlıyor. Öğrenme performansını tam olarak gösteremeyebiliyor. O yüzden şikayet olmasa dahi çocuklarda yıllık kontrol çok önemli’ şeklinde konuştu.
‘Öğretmenler de göz taraması yapabilir’
Öğretmenlerden çocukların kabaca göz keskinliğine bakmaları için göz taraması yapmalarını istediklerini belirten Dr. Karamete, ‘Öğretmenlerden göz taraması için destek alabiliriz. Tahtada ufak bir harfi gösterip sağ ve sol gözle ayrı ayrı okutup, harfleri okuyamayan çocukları hekime göndermeleri dahi çok önemli. Çünkü görme ilk 6 yaşta yüzde 95 kapasitesine ulaşıyor. Görme öğrenilen bir duyudur. O yüzden göz tembelliği yapabilecek yüksek hipermetrop, astigmat ve miyop derecesi olan, gözlük kullanması gerektiği halde gözlük kullanmayan çocuklar, 7 yaşından sonra tam tedavi versek dahi yüzde 100 görme keskinliğine ulaşamayabiliyorlar’ diye konuştu.
Çocuklarda rastlanan diğer görme bozukluklarına da değinen Dr. Karamete, genelde iki gözün arasındaki göz derecesi farklılığıyla kendini belli eden görme tembelliğinin şaşılığın ve göz numaralarının yüksek olmasının başlıca sorunlar olduğunu ve bu nedenle çocuklarda rutin göz kontrolünün gerekli olduğunu dile getirdi.