RAMAZAN

Bu yıl da Ramazan ayına kavuştuk. 11 Mart,  Ramazanın ilk gününe denk geldi. Ramazan daha gelmeden çarşılarda, marketlerde ve pazarlarda hareketlilik göze çarpıyor. Ramazan ayına özgü belirli yiyeceklerde alış-veriş sepetine giriyor. Hurma ve güllaç bunlardan biri. Bunların dışında yemek listeleri için de alış-veriş yapılıyor. Ramazan Menüleri kişilere göre farklılık gösterebiliyor.  Bazen de açlığım etkisiyle insanın aklına bir anda bir yemek türü gelebiliyor. Birçok nedenle gıda ağırlıklı alış-verişte bir hareketlilik görülüyor. Halbuki Ramazan da birçok insan, diğer aylara göre, çok daha az yemek yiyor. Bu anlamda Ramazan hem çarşılara hem de evlere bereket getiriyor.

Elbette Ramazan yemek değil Oruç ayı. Günlerin kısalmasıyla birlikte hem oruç tutma süresi kısaldı hem de mevsim itibariyle havalar serinledi. Bu anlamda oruç tutmak önceki aylara göre çok daha kolay. Çocukları oruca alıştırmak da aynı şekilde daha kolay hale geldi. Bizler onların yaşındayken, ailemiz bizi sahura kaldırmasa da oruca niyetleniyorduk, yani sahursuz oruç tutuyorduk. Şimdi bizler ilkokul çağındaki çocuklarımıza kıyamıyoruz. Ama alışkanlıklar bu yaşlarda kazanılıyor. Bu yaşlarda çocuklarımızı alıştırmazsak ileride zorluk çekebilirler. Yine de her işte bir kolaylık var. Çocukları alıştırmada oruç satın alma ve ikindi ezanına kadar oruç tutturma gibi güzel adetlerimiz de var.

Ramazan ayının diğer bir özelliği ise ibadet ayı olması. Bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesi de bu ayın içinde. İbadetlere bir de günahlardan kaçınmayı ekleyelim. Ramazan ayını bu anlamda iyi değerlendirmek gerekir. Dinimizde Ramazan ayının da bir şahsiyeti var.  Dinimize göre bu aya gösterilen hürmetsizlik Şefaati de tehlikeye düşürebilir. O nedenle ne kadar eleştirilse de Ramazan da adeta başka bir insan olmak bizim yararımıza. Özellikle kaygılardan, öfkeden ve dilimizi dedikodudan korumak Orucun sıhhati açısından çok önemli. Bu mübarek ayı en güzele şekilde değerlendirmek dileğiyle, herkese hayırlı Ramazanlar diliyorum.