Nöbetçi Eczaneler
CVK Madencilik şirketine ait Sarıalan Altın Bakır Madeni projesi kapsamında 9133 dönüm alanda 2 adet açı ocak, 3 büyük yeraltı ocağı, pasa döküm alanları, cevheri zenginleştirme tesisi ve atık depolama tesisleriyle ilgili çevrecilerin protestoları tüm hızıyla sürüyor. Kurulacak altın madeninin bölgenin tarım toprağını ve suyunu kirleteceğini, köylerdeki yaşamı yok edeceğini belirten çevreciler “Türkmen Dağı’nın üstü altından değerlidir” sloganıyla çıktıkları imza kampanyasında binlerce kişiye ulaştı, Projeden; Sarıalan, Gökçeyazı, Çamköy, Sofular, Kirazköy, Işıklar, Ereklikömürcü, Kutludüğün, Bahçedere, Akçalören, Kocaören, Kırankışla, Bayındır, Büyükfındık, Küçükfındık, Meryemdere, Dallımandıra, Kocaavşar, Gömeniç ve Soğanbükü köylerinin olumsuz etkileneceği belirtildi.
YÖRE İNSANI AĞIR MADENLERDEN DOLAYI KANSER RİSKİYLE KARŞI KARŞIYA KALACAK
Projenin gerçekleşmesi durumunda 6822 dönüm orman, 1615 dönüm tarım arazisinin yok olacağına dikkat çekilen çevrecilerin açıklamalarında, şu ifadeler yer aldı: “ Şahıs arazilerinin şirkete satılması istenecek, ya da kamulaştırılacak. Köylü göç etmek durumunda kalacak. Siyanür, tuz ruhu, kostik gibi 23 adet kimyasal kullanılacak. Kimyasallı atıklar, atık depolama alanına yığılacak, yağmur sularıyla karışarak tüm yöreye zehir saçılacak. 4 milyon metreküp hacimde, 1550 metre duvar uzunluğu olan, 75 metre derinliğinde zehirli atıkların depolanacağı atık depolama alanı Gökçeyazı Köyü Ovasının hemen üstünde. Çamköy ve Sarıalan köyleri neredeyse yok olacak. Köylerinin sularına el konulacak. Yeraltı suları ve dereler maden şirketine tahsis edilecek. Gürgen Deresi, Kara Dere ve Dallımandıra Göleti kullanılmaz hale gelecek. Proje dahilinde 12 ay boyunca her gün dinamitle patlama yapılacak. Proje ömrü 12 yıldır. Yöre insanı ağır metaller yüzünden kanser ve başka diğer hastalıklara yakalanma riski ile karşı karşı kalacak. Yöre, hem sağlık ve güvenlik, hem de geçim kaynaklarının yok olma tehlikesiyle karşı karşıya”