Birileri hayal dünyasında mehter çalıyor bu aralar. İstanbul seçimlerinin üzerine çok şey söylendi. CHP için ayrı Ak Parti için ayrı. Ama Ak Parti cephesinden bakıldığında yenilgi gibi gözükse de Ak Parti aslında İstanbul’da her zaman ki oyunu aldı. 17 yıldır her seçimi galibiyetle göğüsleyen Ak Parti ile ittifak yapan partilerin Cumhur ittifakına oy katkısı malum. E birde karşı tarafta bir danaya dokuz kişi girenler var. CHP adına Ekrem İmamoğlu,  İYİ Parti’si, Saadet’i Pensilvanya’sı, yüz binlerce elitist, sekülerist  ve resmi nikah kıymasalarsa da HDP nin ayan beyan desteği ile İstanbul’u yönetmek için mazbatasını aldı. Şimdi İstanbul’u aslında kim yönetecek hangi grup daha baskın gelecek bilemedim.

 

Olanda hayır vardır. Olması gereken buymuş deyip önümüze bakalım.

 

Kazanan mazbatasını alır işine bakar. Mazbatayı alamayan oturur muhasebesini yapar. Ak Parti için çok şey söyleniyor bu aralar. Fabrika ayarlarına dönmeli diyen de var, yenilenmeli revize edilmeli, arınmalı diyen de.

Fabrika ayarlarına dönmeliyse ne 2002’deki toplum aynı toplum, ne şartlar aynı şartlar. Ancak zihniyeti hiç değişmeyen bir kesim varsa o da CHP’nin en ufak bir başarısında başörtülülere karşı içindeki canavarı salıverenler. Her ne kadar CHP’li Ekrem İmamoğlu toplumun her kesimine kendini kabullendirmek için çabalasa da tabanı ve temsil ettiği asıl kesim kimliğini her yerde sergiliyor.

Kısa sürede örnekleri oldukça çoğaldı.

-CHP’li Barış YARKADAŞ’ın bir televizyon programında “başörtülü kadınlar hakimlik yapamaz” söylemi,

-İstanbul seçiminde oy kullanma esnasında CHP’li bir sandık görevlisinin başörtülü seçmene “eşarbını çıkar da gel” demesi,

-İstanbul seçimi sonrası Çamlıca camisi önünde şampanya patlatarak CHP’nin zaferinin kutlanması ve Şirinevler’de İmam Hatip Ortaokulu’nun taşlanması,

-Metroda bir kadının örtülü bir hanıma “KARA FATMALAR” diyerek hakaret etmesi ve bu tavrını demokrasiye dayandırması,

-Devlet dairesinde sıra bekleyen bir kadın, başörtülü bir kadına “Sen İran’a git. Burası Türkiye, burada Atatürk kanunları geçerlidir. Kıyafet kanunu vardır. Başörtülü bir şekilde kamusal alanda dolaşamazsın. Evinde dolaş. Ben burada donla dolaşmıyorum” demesi,

 

Metroda, sandık da sokakta, kamu kurumunda nerden çıkacağı belli olmayan bu zihniyet her ne kadar özgürlüğü savunsa da ne yazık ki 28 Şubat sürecinde de sergiledikleri gibi insanların din ve vicdan özgürlüğüne saldırılarını sürdürmeye devam etmektedirler.

FETÖ’ye takiyeyi sizden öğrenecek değiliz çalımı atan CHP, İmamoğlu gibi proje siyasetçilerle Türkiye’yi ele geçirmeye çalışsa da ne yazık ki arkalarındaki kesim makyajını akıtıyor, maskesini düşürüyor.

 

Gel gelelim Ak Parti cephesine…

Şimdi asıl mesele bunca dedikodu bunca kulise göre Ak Parti’nin yol haritası ne olacak?

Bir İstanbul seçimiyle her şey değişecek değil elbette. Ancak sandıktan gelen mesaj doğru okunup, kayıpların muhasebesi yapılmazsa Ak Parti’nin akıbeti ne yazık ki  DYP VE ANAP gibi partilerin akıbetiyle aynı olur.

Seçmen neye tepkili ve yeni yetişen Z kuşağı denen seçmenin önemli bir kısmının Ak Parti’yi seçmemesindeki etkenler neler? Bu ikisinin sebeplerinin analiz edilmesi, toplumda karşılığı olan liyakat sahibi dava erlerinin tekrardan sahneye çıkması, fabrika ayarlarına dönülmese de yapılacak özeleştirili muhasebenin akabinde gerçekleştirilecek tazelenme ile Ak Parti seçmen beklentilerini karşılama noktasında üzerine düşeni yapmış olacaktır.

Bütün yanlışlarına rağmen Ak Parti’nin alternatifi yeni oluşumlar ya da revize olmuş partiler değil yine kendisidir.

“Başkanlık Sistemi Ak Parti’nin sonunu getirdi” manşetleri atılmadan önce makam için hamaset köpürtenleri değil ehliyet ve liyakat sahibi kimselere şans vermesi toplumun ortak beklentisidir.

Türkiye’nin hala en güçlü partisi Ak Parti, en güçlü lideri hala Recep Tayyip Erdoğan’dır. Bir İstanbul seçiminden farklı kayıplar murad edenler şunu bilmelidir ki Türkiye’nin sorunlarını çözmeye en güçlü aday yine Ak parti’dir. Batı’nın siyasi dizayn projesine ön ayak olmak isteyen figüranlar şunu bilmelidir ki siyasetin çöplüğünde herkese ayrılacak bir makam mevcuttur.