Turizmin cari açığı kapatma gücü en yüksek sektör olduğunu ifade eden Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Mehmet Gürbüz, kurulacak sağlık serbest bölgelerinin, tıbbi teknoloji, ilaç sanayi ve sağlık turizmi gibi alanlarda Türkiye’yi güçlü bir merkez haline getireceğini söyledi.

Türkiye’de yatırımların artması ve kalkınma sürecinin hızlandırılmasının büyük ölçüde turizm sektörünün gelişme düzeyine bağlı olduğunu ifade eden Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Mehmet Gürbüz, bu alanda hayata geçirilebilecek yeni projelerin Türkiye’yi turizmde yeni bir seviyeye ulaştırabileceğini ifade etti. Mehmet Gürbüz, “Yeni Ekonomi Programı (YEP) kapsamında cari açığı kapatma gücü büyük olan turizm sektörünün önemine vurgu yapılırken, bu alanda özellikle sağlık turizmine işaret ediliyor. Bu işaret bize sağlık hizmeti veren yatırımlarla araştırma merkezleri ve tıbbi teknoloji ve ilaç sanayi için araştırma geliştirme alanları kurmayı gösteriyor. Sağlıkta serbest bölgelerle hem tıbbi teknolojide hem ilaç sanayinde hem de sağlık turizminde Türkiye’yi güçlü bir merkez haline getirebiliriz” dedi.

Değişen talep ve beklentilere uygun olarak turizm faaliyetlerinin mevsimlik olmaktan çıkarılması gerektiğini de ifade eden Mehmet Gürbüz, “Bu kapsamda turizm faaliyetleri tüm yıla yayılmalı ve kurulacak olan Sağlık Serbest Bölgesi ile desteklenmelidir” diye konuştu.

“İSTİHDAMA DA KATKI SAĞLAYACAK”

Günümüzde daha çok sanayi sektöründe kullanılan serbest bölge kavramının sağlık alanında uygulanmasının başta yabancı yatırımlar ve döviz girişi olmak üzere ekonomiye de ciddi katkıda bulunacağını ifade eden Mehmet Gürbüz, “Sağlık Serbest Bölgesi deyince; içinde hastane, rehabilitasyon merkezi, termal turizm tesisleri, yaşlı tatil köyü, sağlıklı yaşam merkezleri, sağlık köyleri, Ar-Ge merkezleri, Sosyal Tesisler, Spor alanları ve sağlık teknokentlerini barındıran bir karma projeden bahsediyoruz. Bu yapıların ülkemiz genelinde yaygınlaşmasıyla birlikte yatırımcıya mali ve bürokratik süreçlerde ciddi avantaj sağlanabilir; bunun yanı sıra ülkemize döviz girişi artırılabilir. İstihdamı arttırmak, kalifiye yabancı beyin göçünü çekmek ve ülkemize yüksek tıbbi teknoloji girişini sağlamak da sağlık serbest bölgelerinin en önemli ekonomik getirisi olacaktır” ifadelerini kullandı.

“DUBAİ DENEDİ AMA BAŞARISIZ OLDU”

Dünyada bu alanda ilk proje çalışmasının 2002 yılında Dubai’de yapıldığını, ilk uygulamanın da 2006 yılında hayata geçtiğini sözlerine ekleyen Mehmet Gürbüz, şöyle devam etti: “Ancak Dubai, sağlık serbest bölgesine istenen düzeyde yatırımcı çekilemedi. Sunulan sağlık hizmetlerinin pahalı olmasından dolayı istenilen hasta düzeyine ulaşılamadı. Bu açıdan baktığımızda da Türkiye bu alanda çok ciddi bir avantaj sahibi. Türkiye’de sağlık hizmetlerinin rakiplerine göre ucuz olması ve ulaşım konusundaki kolaylıklar Türkiye’yi bu alanda rakiplerinden bir adım öne çıkarıyor. Türkiye’de kurulacak sağlık serbest bölgelerinin, uluslararası düzeyde tanıtılması ve talep görmesiyle, Türkiye turizm alanında dünyaya örnek olacak, çok büyük bir başarı hikayesi yazabilir.”

“EN UYGUN BÖLGE BALIKESİR”

Bugün Türkiye’de sağlık turizmi alanında en büyük potansiyele sahip illerin başında Balıkesir’in geldiğini belirten Mehmet Gürbüz, “Gelişen termal turizmi, zengin kültür ve tabiat varlığı, biyolojik çeşitliliği ve tarihsel atmosferi bir arada yaşatan, uygun coğrafi ve yatırım ortamına sahip Balıkesir sağlık turizmi açısından yüksek potansiyele sahip bir yatırım bölgesi. Bu yüzden Sağlık Serbest Bölgesinin kurulması, Türkiye’nin uluslararası turizm pazarında daha yüksek pay almasına olumlu katkı sağlayacaktır. Ayrıca bu gibi alanların kurulması yalnızca sağlık sektörüne katkıda bulunmayacak; aynı zamanda diğer sektörleri de pozitif anlamda etkileyecektir” dedi. İHA