İçişleri Bakanı Süleyman Soylu AFAD Çalışma Grupları Değerlendirme Toplantısında konuştu.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu AFAD Çalışma Grupları Değerlendirme Toplantısında konuştu. 5.8’lik İstanbul depreminin ciddi bir prova fırsatı verdiğini aktaran bakan Soylu, ‘İl düzeyinde 88 olmak üzere 15 bölgesel ve bir de ulusal saha ve masa başı tatbikat gerçekleştirdik’ dedi.
İstanbul Valiliği Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığınca, Çalışma Grupları Değerlendirme Toplantısı düzenlendi. AFAD Başkanı Dr. Mehmet Güllüoğlu ile birlikte Enkaz Kaldırma Çalışma Grubu, Zarar Tespit Çalışma Grubu, Çalışma Grupları Lojistiği Çalışma Grubu temsilcilerinin bulunduğu toplantıya İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve İstanbul Valisi Ali Yerlikaya da katıldı.
Toplantıda konuşan Bakan Soylu, bu minvalde gerçekleştirilen toplantıların öneminden bahsederek, ‘İstanbul’daki olası bir depreme yönelik olarak, hem afet yönetimi anlamında şehrin genel durumunu, kurumlarımızın hazırlık ve müdahale planlarını; hem de kurumlar arası iletişim ve koordinasyon durumumuzu değerlendirmek üzere 29 Kasım ve 21 Aralık tarihlerinde; iki toplantı gerçekleştirmiştik. Bu toplantıları, Türkiye afet müdahale planı kapsamında ve bu planda belirlenmiş başlıklara göre gerçekleştiriyoruz. 29 Kasım’daki toplantıda haberleşme, sağlık, ulaşım altyapı, enerji, tahliye yerleştirme ve planlama başlıklarını; 21 Aralık’taki toplantımızda ise yangın, beslenme, barınma ve hasar tespit başlıkları altında gerçekleştirmiştik. Bugün de inşallah zarar tespit, enkaz kaldırma, çalışma grupları lojistiği, ve buna bağlı konuları ele almış olacağız’ dedi.
‘Bu toplantılar önemlidir ve sonuç üretmektedir’
Olası afet durumlarında tüm kurumların düşen sorumluluğu yerine getirebilmesi için koordineli bir şekilde hareket edilmesi gerektiğini ve bu toplantılarda bunu sağlamaya yönelik çalışmaların planlandığını belirten Bakan Soylu, ‘Bildiğiniz gibi kısa adı TAMP olan Türkiye Afet Müdahale Planı, herhangi bir afet durumunda, tüm bakanlık ve ilgili kurumların görev ve sorumluluk alanlarını detaylı şekilde belirleyen önemli bir organizasyon planıdır. Bu planda 28 çalışma grubu başlığı var ve bu başlıklar çerçevesinde toplantılar gerçekleştirilmektedir. İstanbul’da da şu ana kadar bu çerçevede 130 toplantı gerçekleştirilmiştir. Peki bu toplantılar önemli midir ve sonuç üretiyor mu? Elbette ki önemlidir ve sonuç üretmektedir. Yaşadığımız tecrübeler, özellikle 1999 depremi bize göstermiştir ki; afet anında kurumların, devletin, müdahale kapasitesinin varlığının yanı sıra, bu kapasitenin sağlıklı şekilde harekete geçirilebilmesi de ayrı bir problemdir. 1999’da gördük ki, tıpkı insanlar gibi kurumlar da panik yapabilmektedir. Hatırlayın, o günlerde ceset torbası bulamadığımız gibi, cenazelerimizi nereye koyacağımızı, ne yapacağımızı da bilemedik. Kocaeli’nde buz pistini kullanmak zorunda kaldık. O görüntü hala içimizi titretmektedir. Oysa Türkiye o tarihten bugüne kadar afet yönetiminde, özellikle AFAD Başkanlığı çatısı altında önemli bir operasyonel kabiliyet üretmiştir. Bunun tüm kurumlara yayılması, ülkede hemen herkesin afet anında ne yapacağını bilir hale gelmesi, kurumların kapasitelerini nasıl kullanacağını ezberlemesi ve bunu bir refleks haline getirmesi, bu gelişimin bana göre mütemmim cüzüdür. Yani; valilik de nereye koşacağını bilecek, belediyenin ilgili birimleri de ne yapacağını bilecek. Sağlık Bakanlığı, Çevre Şehircilik Bakanlığı, Diyanet, Kızılay, itfaiye vesaire herkes, görev tanımını ve kiminle irtibatta olacağını bilecek. Daha da önemlisi bunu bir alışkanlık ve refleks haline getirecek. İşte Türkiye afet müdahale planında, bu toplantıların da temel hedeflerinden birisi de budur. Afet yönetimi, elbette ki hem öncesi, hem afet anı hem de afet sonrası olan bir süreçtir. Bu toplantılarda, esasen bu süreçlerin tümüne temas ediyoruz’ ifadelerini kullandı.
‘İl düzeyinde 88 olmak üzere 15 bölgesel ve bir adet de ulusal saha ve masa başı tatbikat gerçekleştirdik’
2019 yılında meydana gelen İstanbul depreminin olası afetlere hazırlık durumunu görme açısından kendilerine önemli bir prova fırsatı verdiğini söyleyen Soylu, ‘Bildiğiniz gibi 2019 yılını afetlere hazırlık yılı ilan ettik ve bunu 2020’ye de sarkacak şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu yaklaşımdan herhangi bir gevşememiz söz konusu değildir. Özellikle 5.8’lik İstanbul depremi, bize ciddi bir prova fırsatı vermiştir. Bunun haricinde ülke genelinde de AFAD Başkanlığımızın koordinesinde afet tatbikatları yapıyoruz. 2019 yılı içinde tüm Türkiye’de il düzeyinde 88 olmak üzere 15 bölgesel ve bir adet de ulusal olmak üzere saha ve masa başı tatbikatı gerçekleştirildi. Dolayısıyla hem altyapı noktasında hem müdahale kapasitesi anlamında hem de kurumlar arası iletişim ve işbirliği konusunda yoğun bir faaliyet içindeyiz. 2020 yılı inşallah bizim için bu farkındalığın daha da arttırıldığı ve özellikle vatandaşlarımıza ciddi şekilde yansıtıldığı bir yıl olacaktır, planlamamız bu şekildedir. Bizim korkumuz afetten ziyade hazırlıksız yakalanmaktır. Bu herkes için de böyle olmalıdır. Kurumlar olarak üzerimize düşen vazifeler olduğu gibi, elbette ki birey olarak da üzerimize düşen, yapmamız gereken işler var. Buradan tüm vatandaşlarımıza çağrımız şudur ki, binalarımızın sağlamlığını kontrol etmekten, içindeki eşyaların sabitlenmesine kadar alabileceğimiz tüm tedbirleri gözden geçirmek durumundayız. En kötüsüne hazırlıklı olup en iyisini beklemek, bizim temel şiarımız olmalıdır. Elbette ki devlet olarak ciddi bir çalışma içindeyiz, pek çok tedbir alıyoruz, planlar yapıyoruz ancak bu yol, yalnız yürünecek bir yol değildir. Mutlaka her vatandaşımızın desteğine ve hassasiyetine muhtacız’ şeklinde konuştu.
Süleyman Soylu’nun konuşmasının ardından, Enkaz Kaldırma Çalışma Grubu, Zarar Tespit Çalışma Grubu, Çalışma Grupları Lojistiği Çalışma Grubu temsilcilerinin belirlenen konular çerçevesinde sunum yapacakları öğrenildi.