CHP İstanbul Milletvekili Gökan Zeybek, memleketi Bayburt’a gelerek, Bayburt Gazeteciler Cemiyetinde(BGC) açıklamalarda bulundu.
CHP İstanbul Milletvekili Gökan Zeybek, memleketi Bayburt’a gelerek, Bayburt Gazeteciler Cemiyetinde(BGC) açıklamalarda bulundu.
Zeybek, bir dizi ziyarette bulunmak için geldiği Bayburt’ta Gazeteciler Cemiyetini ziyaret etti. 27. dönem Kırklareli Milletvekili Turabi Kayan, 25. önem Bayburt Milletvekili Karabey Kadri Karaoğlu ile birlikte gerçekleştirdiği BGC ziyaretinde basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Gökan Zeybek, 14 Mayıs seçim sonuçlarını değerlendirdi. Zeybek, 28 Mayıs 2023 günü gerçekleşecek olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçimden zaferle çıkacağını söyledi.
AK Parti’nin bundan önceki seçimleri kazandığında ilk 5 gün içerisinde borsanın yaklaşık yüzde 40 oranında değer kazandığını ifade eden Gökan Zeybek, 14 Mayıs seçimlerinden 4 gün önce Muharrem İnce’nin adaylıktan çekilmesi ile birlikte borsada yukarı doğru hareket olduğunu, seçim sonrasında ise Cumhur İttifakı’nın parlamentoda 300’ün üzerinde vekil ile yer alacak olması ve seçimin ikinci tura kalmasıyla birlikte 5 gün üst üste bankacılık sektöründe çok ciddi kırılmalar meydana geldiğini vurguladı.
Türkiye’de seçim sürecinde ekonomik verilerin konuşulması gerekirken, algı oyunları sergilendiğini ifade eden Milletvekili Zeybek, başta ekonomik veriler olmak üzere, terör konusu, göçmenler ve seçimlerde gördükleri usulsüzlükler hakkında açıklamalarda bulundu.
‘Kredi notu 400 puandan 700 puana çıktı’ diyerek konuşan Zeybek, konuşmasına şu şekilde devam etti: ‘Özellikle 10 Mayıs tarihinde uluslar arası borçlanmada Türkiye’nin kredi notunun 400 puandan 700 puana çıkması, ülkenin artık yurtdışında çok yükse puanlarla borçlanabilir bir ülke olması beraberinde başka sıkıntılar geldi. Sadece seçim haftasında Merkez Bankası rezervlerinin gerek döviz cinsi, gerek altın cinsinden tam 9 milyar dolarlık bir eksilme yaşandı. Cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik krizi denilen 2001 krizinin daha altında bir duruma geldi. Bu alarm zillerinin çaldığı, hastanın 41 derece ile hastanın yoğun bakımda entübe durumuna geçtiğinin göstergesidir.’
‘Türkiye’nin dış borcu arttı’
Türkiye’nin 3 aylık dönem içinde dış borcunun 13 milyar dolar arttığını söyleyen Zeybek, ‘2020 yılında 90 milyar olan dış borç şuan 161 milyar dolar. Nisan ayında hazine 132 milyar lira açık vermesi de gelir gider dengesinin tümüyle bozulduğunu gösteriyor. Millet vergi veremiyor, savurganlık, israf kat be kat artıyor. Önümüzdeki süreç çok ciddi bir hayat pahalılığı anormal bir şekilde yoksulluk tehdidini gösteriyor.’ diyerek konuştu.
‘Türkiye Cumhuriyeti Hazinesi 2022 yılında 690 milyar liranın üzerinde faiz ödedi’
Türkiye’yi gezerek ve vatandaşlara gerçekleri anlattıklarını ifade eden Zeybek, ‘Kur Korumalı Mevduatların sadece 2022 yılında 210 milyar TL’nin üzerinde yük oluşturdu. Türkiye Cumhuriyeti Hazinesi 2022 yılında 690 milyar TL’nin üzerinde faiz ödedi. 2023 yılında uygulanan düşük faiz 8.5, banka faizi 50, enflasyon yüzde 100’ün üzerinde, ucube, ne olduğu belirsiz ekonomik politikayla bütün üretim faaliyetleri ciddi risk altında. Türkiye büyüyemiyor, yatırım yapamıyor, Bayburt’taki üretici 50 metre ötedeki bankadan 10 bin lira krediye ulaşması mümkün değil. 14 Mayıs seçimin ilk turu yapıldı, 15 Mayıs’tan bugüne Türkiye’de bankacılık sektöründeki hisse senetlerinin kaybı yüzde 20’nin üzerine çıkmıştır. Türk Bankacılık sistemi varlıklarının 5’te birini Recep Tayyip Erdoğan’ın kazanma ihtimali ortaya çıktığında kaybetmiştir. Bundan daha önemli bir şey yoktur. Bu ekonomik göstergeler ortaya çıktığında bütün ülkemizdeki yurttaşlarımızın barınma sorunu ortaya çıkacak, konuta erişme ev sahibi olma hayal ötesi bir duruma erişecektir. Artık Türkiye’de insanların otomobil sahibi olması bile hayal ötesi bir duruma sürüklenecektir’ dedi.
‘Göçmenler ciddi bir sorundur’
Sayısızca göçmenin ilerleyen süreçte Türkiye’nin önemli bir sorunu haline geleceğini vurgulayan Zeybek, ‘Türkiye sınır politikaları dolayısıyla da demografik manada Alsparslan’ın Anadolu’ya girdiği 1071 yılında bu yana en büyük risk altındadır. Sayısını bilmediğimiz kadar Türkiye’de kaçak var, sayısını bilmediğimiz kadar bir tek Türkçe kelime bilmeden vatandaşlığa geçmiş göçmen dalgası ile karşı karşıyayız. Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘benim milli meselemdir’ dediği Hatay yanlış politikalar yüzünden böyle giderse başta Reyhanlı olmak üzere bazı ilçelerindeki Suriyeli uyruklu insanların sayısı TC vatandaşı sayısını geçmiştir. Bugün Türkiye sadece güneyden gelen Suriyeliler için değil Asya ve Afrika’da yaşanacak olan kuraklık sebebiyle yaşanacak olan Avrupa’ya gidecek insanların da göçün büyük transfer merkezi haline dönüşmüştür. Bu transfer merkezi aynı zamanda bizim ülkemizi bütün dünyanın uyuşturucu ticaret merkezinin odak noktasına koymuştur. Türkiye’de cezaevlerindeki 400 bin kişiden 130 bine yakını uyuşturucu ticaretinden dolayı tutukludur. Bunlar içerisinde Suriye ve Afrikalıların sayısı hızla artmaktadır.’ şeklinde konuştu.
‘Biz, bütün terör örgütlerine karşı olan bir ittifakız’
Terör örgütleriyle hiçbir zaman masaya oturmadıklarını bundan sonraki süreçte de bir araya gelmeyeceklerini savunan Zeybek, ‘Biz, bütün terör örgütlerine karşı olan bir ittifakız. Uydurma videolar, sahte konuşmalar ile toplum yanıltılmaya çalışılmıştır. Terör örgütü ile son 10 yılda neler yaşandı. Barış süreci adı altında bir süreç götürüldü. Bu süreçle birlikte önce parlamento içinde sonra Oslo’da görüşmeler yapıldı. Dolmabahçe mutabakatı yapıldı. Habur’da çadırda uydurma mahkemelerle 10 binlerce insan suçlardan arınarak Türkiye’ye giriş yaptı. Halaylarla, konvoylarla karşıladılar. İstanbul seçimlerinin kritik olduğunu görünce terör örgütünün başına Munzur Üniversitesi’nden bir öğretim üyesini gönderip, onun yazdığı bir mektubu kamuoyuna duyurdular. Bu etkili olamadı. Bunun üzerine terör başının kardeşini TRT’ye çıkararak Cumhur İttifakı’nı adayını desteklenmesi için açıkça konuşma yaptırdılar, mektubu okuttular. Bu hafıza nasıl kısa sürede unutulur. 2019 yılında Artvin’de terör örgütü tarafından uzun namlulu silahlarla öldürülmeye teşebbüs edilen Cumhurbaşkanı adayımı Kılıçdaroğlu, yanında bulunan kloruma polislerden biri şehadete ulaştı, ikisi yaralandı ve oradan zırhlı aracın içine sığınarak hayati bir tehlike atlattı. Terör örgütünün hedefindeki bir kişiye bir algı bir kara propaganda üretildi. Bunun karşılığı kısa bir sürede alınmış olsa bile şimdi artık biz gerçekleri anlatmak zorundayız. Üzülerek bu kara propagandanın etkili olduğunu gördük. Ben İyi Parti adına Bayburt’ta seçimlere giren Karabey Kadri Karaoğlu’na yürekten teşekkür ediyorum. Devletle mücadele etmiştir Bayburt’ta. Karşısında bir siyasi partinin adayı ile değil Vali ile buradaki devlet yöneticileri ile mücadele etmiştir. Türkiye’de devletin kurumları tarafsız değildir, Türkiye parti devleti haline gelmiştir. Valiler bütün Türkiye’de AK Parti’nin il başkanı olarak çalışmıştır. Zaten Bayburt’un Valisi buraya gelmeden önce AK Parti’nin Hakkari belediye başkan adayı idi. Onun için devlet mi AK Parti’dir, AK Parti mi devlettir, tek adama dayalı ucube sistem giderek kalıcı hale gelmiştir’ diyerek konuştu.
‘Üzerinde çalıştığımız bir başka nokta köylerde kullanılan oylar’
Köylerde kullanılan oylarda usulsüzlük yapıldığını iddia eden Zeybek, ‘Buradan bütün yetkilileri uyarmak istiyorum. Bazı köylerde seçmen sayısından daha fazla oy kullanılmış. Bir köyde seçmenlerin tamamının sandık başına geliyor olması, tamamının geçerli ve aynı partiye oy kullanıyor olması bu seçimlere gölge düşürüyor. O sandıkların başındaki devlet görevlilerini ahlaklı, vicdanlı ve imanlı olmaya davet ediyorum. Allah katında en büyük günah kul hakkı yemektir. Bunun hesabının bir yerde sorulacağının unutulmaması gerekir’ sözlerini kullandı.
’28 Mayıs’ın kazananı Millet İttifakı olacaktır’
‘Devlet ve kamu yöneticileri bu seçimlerden elini çeksin’ diyerek konuşmasını sürdüren Zeybek, ‘Ben zor şartlarda sandık başında görev yapan Millet İttifakı’nın sandık görevlilerine teşekkür ediyorum. Herhangi bir köyde bir ya da iki oy çıktığında, o köydeki muhtarın devlet yöneticileri tarafından o köyde o oyları vereni bana bulun türündeki talimatlarını da şiddetle reddediyorum. Bu bizim millet olma anlayışımıza karşı yürütülmüş en büyük ihanet sürecidir. Herkesin iradesi kutsaldır. Devlet ve kamu yöneticileri bu seçimlerden elini çeksin. Bayburt’ta iki günlük gözlemlerim çok umut veriyor. Kim hangi partiye oy verirse versin Bayburtlular bizim için değerlidir. Asıl olan milletimizin bölünmez bütünlüğüdür. Bayburt’a umutlu gelmiştim, umudum iyice arttı. 28 Mayıs’ta kazananı Millet İttifakı olacaktır’ ifadelerine yer verdi.
Karaoğlu: ‘Bölücü terör örgütüne karşı mücadele etmiş biriyim’
25. Dönem Bayburt Milletvekili ve Millet İttifakı’ndan İyi Parti’nin Bayburt Milletvekili Adayı Karabey Kadri Karaoğlu da seçim süreci boyunca yaşadıklarına değindi. Karaoğlu, konuşmasında şunları söyledi: ‘Seçim sürecinde yaşadıklarımız Türk demokrasisi adına hepimizi yaralamıştır. Ayrıştırma, ötekileştirme herhangi bir ilişkimiz olmadığı halde terör örgütü ile beraber anılmak bizi yaralamıştır. Bu kardeşiniz 43 operasyona girmiş, terör örgütüne karşı mücadele etmiş bir kardeşinizdir. Benim kayınbiraderim sol bacağını Kuzey Irak operasyonunda kaybetmiştir, devletin gazisidir. Ben Cerrahpaşa Ülkü Ocakları’nda teşkilat reisliği yapmış, bölücü terör örgütüne karşı mücadele etmiş biriyim. Beni çok iyi bilen kardeşlerim Bayburt halkı bu konuda kara propagandaya kanmışlar ki durum ortada. Bizim terör örgütü ile bağımız olmadı. Megri megri diye ağlayanlar, Barzanilerin üzerinden konfeti temizleyenler, Habur’da davul zurna ile terör örgütünü karşılayanlar bir oturup düşünsünler. 21 yıldır iktidardalar, yanıldık, kandırıldık diyen de onlar. Bir 5 yıllık iktidar kazanmak için iftira attılar.’
Bayburt Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Murat Okutmuş ise, Zeybek, Kayan, Karaoğlu ve beraberlerinde gelen heyete teşekkür ederek, 28 Mayıs’ta gerçekleşen seçimlerin Türkiye için hayırlı olması temennisinde bulundu.
Ziyarete Milletvekillerinin yanı sıra CHP Bayburt İl Başkanı Adil Uzunhan, İYİ Saadet Partisi Bayburt İl Başkanı Abdulmecit Bekmezci, Deva Partisi Bayburt İl Başkanı Can Kurban Arslan ve parti yöneticileri katıldı.
CHP İstanbul Milletvekili Gökan Zeybek, memleketi Bayburt’a gelerek, Bayburt Gazeteciler Cemiyetinde(BGC) açıklamalarda bulundu.
Zeybek, bir dizi ziyarette bulunmak için geldiği Bayburt’ta Gazeteciler Cemiyetini ziyaret etti. 27. dönem Kırklareli Milletvekili Turabi Kayan, 25. önem Bayburt Milletvekili Karabey Kadri Karaoğlu ile birlikte gerçekleştirdiği BGC ziyaretinde basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Gökan Zeybek, 14 Mayıs seçim sonuçlarını değerlendirdi. Zeybek, 28 Mayıs 2023 günü gerçekleşecek olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçimden zaferle çıkacağını söyledi.
AK Parti’nin bundan önceki seçimleri kazandığında ilk 5 gün içerisinde borsanın yaklaşık yüzde 40 oranında değer kazandığını ifade eden Gökan Zeybek, 14 Mayıs seçimlerinden 4 gün önce Muharrem İnce’nin adaylıktan çekilmesi ile birlikte borsada yukarı doğru hareket olduğunu, seçim sonrasında ise Cumhur İttifakı’nın parlamentoda 300’ün üzerinde vekil ile yer alacak olması ve seçimin ikinci tura kalmasıyla birlikte 5 gün üst üste bankacılık sektöründe çok ciddi kırılmalar meydana geldiğini vurguladı.
Türkiye’de seçim sürecinde ekonomik verilerin konuşulması gerekirken, algı oyunları sergilendiğini ifade eden Milletvekili Zeybek, başta ekonomik veriler olmak üzere, terör konusu, göçmenler ve seçimlerde gördükleri usulsüzlükler hakkında açıklamalarda bulundu.
‘Kredi notu 400 puandan 700 puana çıktı’ diyerek konuşan Zeybek, konuşmasına şu şekilde devam etti: ‘Özellikle 10 Mayıs tarihinde uluslar arası borçlanmada Türkiye’nin kredi notunun 400 puandan 700 puana çıkması, ülkenin artık yurtdışında çok yükse puanlarla borçlanabilir bir ülke olması beraberinde başka sıkıntılar geldi. Sadece seçim haftasında Merkez Bankası rezervlerinin gerek döviz cinsi, gerek altın cinsinden tam 9 milyar dolarlık bir eksilme yaşandı. Cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik krizi denilen 2001 krizinin daha altında bir duruma geldi. Bu alarm zillerinin çaldığı, hastanın 41 derece ile hastanın yoğun bakımda entübe durumuna geçtiğinin göstergesidir.’
‘Türkiye’nin dış borcu arttı’
Türkiye’nin 3 aylık dönem içinde dış borcunun 13 milyar dolar arttığını söyleyen Zeybek, ‘2020 yılında 90 milyar olan dış borç şuan 161 milyar dolar. Nisan ayında hazine 132 milyar lira açık vermesi de gelir gider dengesinin tümüyle bozulduğunu gösteriyor. Millet vergi veremiyor, savurganlık, israf kat be kat artıyor. Önümüzdeki süreç çok ciddi bir hayat pahalılığı anormal bir şekilde yoksulluk tehdidini gösteriyor.’ diyerek konuştu.
‘Türkiye Cumhuriyeti Hazinesi 2022 yılında 690 milyar liranın üzerinde faiz ödedi’
Türkiye’yi gezerek ve vatandaşlara gerçekleri anlattıklarını ifade eden Zeybek, ‘Kur Korumalı Mevduatların sadece 2022 yılında 210 milyar TL’nin üzerinde yük oluşturdu. Türkiye Cumhuriyeti Hazinesi 2022 yılında 690 milyar TL’nin üzerinde faiz ödedi. 2023 yılında uygulanan düşük faiz 8.5, banka faizi 50, enflasyon yüzde 100’ün üzerinde, ucube, ne olduğu belirsiz ekonomik politikayla bütün üretim faaliyetleri ciddi risk altında. Türkiye büyüyemiyor, yatırım yapamıyor, Bayburt’taki üretici 50 metre ötedeki bankadan 10 bin lira krediye ulaşması mümkün değil. 14 Mayıs seçimin ilk turu yapıldı, 15 Mayıs’tan bugüne Türkiye’de bankacılık sektöründeki hisse senetlerinin kaybı yüzde 20’nin üzerine çıkmıştır. Türk Bankacılık sistemi varlıklarının 5’te birini Recep Tayyip Erdoğan’ın kazanma ihtimali ortaya çıktığında kaybetmiştir. Bundan daha önemli bir şey yoktur. Bu ekonomik göstergeler ortaya çıktığında bütün ülkemizdeki yurttaşlarımızın barınma sorunu ortaya çıkacak, konuta erişme ev sahibi olma hayal ötesi bir duruma erişecektir. Artık Türkiye’de insanların otomobil sahibi olması bile hayal ötesi bir duruma sürüklenecektir’ dedi.
‘Göçmenler ciddi bir sorundur’
Sayısızca göçmenin ilerleyen süreçte Türkiye’nin önemli bir sorunu haline geleceğini vurgulayan Zeybek, ‘Türkiye sınır politikaları dolayısıyla da demografik manada Alsparslan’ın Anadolu’ya girdiği 1071 yılında bu yana en büyük risk altındadır. Sayısını bilmediğimiz kadar Türkiye’de kaçak var, sayısını bilmediğimiz kadar bir tek Türkçe kelime bilmeden vatandaşlığa geçmiş göçmen dalgası ile karşı karşıyayız. Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘benim milli meselemdir’ dediği Hatay yanlış politikalar yüzünden böyle giderse başta Reyhanlı olmak üzere bazı ilçelerindeki Suriyeli uyruklu insanların sayısı TC vatandaşı sayısını geçmiştir. Bugün Türkiye sadece güneyden gelen Suriyeliler için değil Asya ve Afrika’da yaşanacak olan kuraklık sebebiyle yaşanacak olan Avrupa’ya gidecek insanların da göçün büyük transfer merkezi haline dönüşmüştür. Bu transfer merkezi aynı zamanda bizim ülkemizi bütün dünyanın uyuşturucu ticaret merkezinin odak noktasına koymuştur. Türkiye’de cezaevlerindeki 400 bin kişiden 130 bine yakını uyuşturucu ticaretinden dolayı tutukludur. Bunlar içerisinde Suriye ve Afrikalıların sayısı hızla artmaktadır.’ şeklinde konuştu.
‘Biz, bütün terör örgütlerine karşı olan bir ittifakız’
Terör örgütleriyle hiçbir zaman masaya oturmadıklarını bundan sonraki süreçte de bir araya gelmeyeceklerini savunan Zeybek, ‘Biz, bütün terör örgütlerine karşı olan bir ittifakız. Uydurma videolar, sahte konuşmalar ile toplum yanıltılmaya çalışılmıştır. Terör örgütü ile son 10 yılda neler yaşandı. Barış süreci adı altında bir süreç götürüldü. Bu süreçle birlikte önce parlamento içinde sonra Oslo’da görüşmeler yapıldı. Dolmabahçe mutabakatı yapıldı. Habur’da çadırda uydurma mahkemelerle 10 binlerce insan suçlardan arınarak Türkiye’ye giriş yaptı. Halaylarla, konvoylarla karşıladılar. İstanbul seçimlerinin kritik olduğunu görünce terör örgütünün başına Munzur Üniversitesi’nden bir öğretim üyesini gönderip, onun yazdığı bir mektubu kamuoyuna duyurdular. Bu etkili olamadı. Bunun üzerine terör başının kardeşini TRT’ye çıkararak Cumhur İttifakı’nı adayını desteklenmesi için açıkça konuşma yaptırdılar, mektubu okuttular. Bu hafıza nasıl kısa sürede unutulur. 2019 yılında Artvin’de terör örgütü tarafından uzun namlulu silahlarla öldürülmeye teşebbüs edilen Cumhurbaşkanı adayımı Kılıçdaroğlu, yanında bulunan kloruma polislerden biri şehadete ulaştı, ikisi yaralandı ve oradan zırhlı aracın içine sığınarak hayati bir tehlike atlattı. Terör örgütünün hedefindeki bir kişiye bir algı bir kara propaganda üretildi. Bunun karşılığı kısa bir sürede alınmış olsa bile şimdi artık biz gerçekleri anlatmak zorundayız. Üzülerek bu kara propagandanın etkili olduğunu gördük. Ben İyi Parti adına Bayburt’ta seçimlere giren Karabey Kadri Karaoğlu’na yürekten teşekkür ediyorum. Devletle mücadele etmiştir Bayburt’ta. Karşısında bir siyasi partinin adayı ile değil Vali ile buradaki devlet yöneticileri ile mücadele etmiştir. Türkiye’de devletin kurumları tarafsız değildir, Türkiye parti devleti haline gelmiştir. Valiler bütün Türkiye’de AK Parti’nin il başkanı olarak çalışmıştır. Zaten Bayburt’un Valisi buraya gelmeden önce AK Parti’nin Hakkari belediye başkan adayı idi. Onun için devlet mi AK Parti’dir, AK Parti mi devlettir, tek adama dayalı ucube sistem giderek kalıcı hale gelmiştir’ diyerek konuştu.
‘Üzerinde çalıştığımız bir başka nokta köylerde kullanılan oylar’
Köylerde kullanılan oylarda usulsüzlük yapıldığını iddia eden Zeybek, ‘Buradan bütün yetkilileri uyarmak istiyorum. Bazı köylerde seçmen sayısından daha fazla oy kullanılmış. Bir köyde seçmenlerin tamamının sandık başına geliyor olması, tamamının geçerli ve aynı partiye oy kullanıyor olması bu seçimlere gölge düşürüyor. O sandıkların başındaki devlet görevlilerini ahlaklı, vicdanlı ve imanlı olmaya davet ediyorum. Allah katında en büyük günah kul hakkı yemektir. Bunun hesabının bir yerde sorulacağının unutulmaması gerekir’ sözlerini kullandı.
’28 Mayıs’ın kazananı Millet İttifakı olacaktır’
‘Devlet ve kamu yöneticileri bu seçimlerden elini çeksin’ diyerek konuşmasını sürdüren Zeybek, ‘Ben zor şartlarda sandık başında görev yapan Millet İttifakı’nın sandık görevlilerine teşekkür ediyorum. Herhangi bir köyde bir ya da iki oy çıktığında, o köydeki muhtarın devlet yöneticileri tarafından o köyde o oyları vereni bana bulun türündeki talimatlarını da şiddetle reddediyorum. Bu bizim millet olma anlayışımıza karşı yürütülmüş en büyük ihanet sürecidir. Herkesin iradesi kutsaldır. Devlet ve kamu yöneticileri bu seçimlerden elini çeksin. Bayburt’ta iki günlük gözlemlerim çok umut veriyor. Kim hangi partiye oy verirse versin Bayburtlular bizim için değerlidir. Asıl olan milletimizin bölünmez bütünlüğüdür. Bayburt’a umutlu gelmiştim, umudum iyice arttı. 28 Mayıs’ta kazananı Millet İttifakı olacaktır’ ifadelerine yer verdi.
Karaoğlu: ‘Bölücü terör örgütüne karşı mücadele etmiş biriyim’
25. Dönem Bayburt Milletvekili ve Millet İttifakı’ndan İyi Parti’nin Bayburt Milletvekili Adayı Karabey Kadri Karaoğlu da seçim süreci boyunca yaşadıklarına değindi. Karaoğlu, konuşmasında şunları söyledi: ‘Seçim sürecinde yaşadıklarımız Türk demokrasisi adına hepimizi yaralamıştır. Ayrıştırma, ötekileştirme herhangi bir ilişkimiz olmadığı halde terör örgütü ile beraber anılmak bizi yaralamıştır. Bu kardeşiniz 43 operasyona girmiş, terör örgütüne karşı mücadele etmiş bir kardeşinizdir. Benim kayınbiraderim sol bacağını Kuzey Irak operasyonunda kaybetmiştir, devletin gazisidir. Ben Cerrahpaşa Ülkü Ocakları’nda teşkilat reisliği yapmış, bölücü terör örgütüne karşı mücadele etmiş biriyim. Beni çok iyi bilen kardeşlerim Bayburt halkı bu konuda kara propagandaya kanmışlar ki durum ortada. Bizim terör örgütü ile bağımız olmadı. Megri megri diye ağlayanlar, Barzanilerin üzerinden konfeti temizleyenler, Habur’da davul zurna ile terör örgütünü karşılayanlar bir oturup düşünsünler. 21 yıldır iktidardalar, yanıldık, kandırıldık diyen de onlar. Bir 5 yıllık iktidar kazanmak için iftira attılar.’
Bayburt Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Murat Okutmuş ise, Zeybek, Kayan, Karaoğlu ve beraberlerinde gelen heyete teşekkür ederek, 28 Mayıs’ta gerçekleşen seçimlerin Türkiye için hayırlı olması temennisinde bulundu.
Ziyarete Milletvekillerinin yanı sıra CHP Bayburt İl Başkanı Adil Uzunhan, İYİ Saadet Partisi Bayburt İl Başkanı Abdulmecit Bekmezci, Deva Partisi Bayburt İl Başkanı Can Kurban Arslan ve parti yöneticileri katıldı.