Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya

“Dişin yapısı ve rengi gülümsemeleri etkiliyor”

Ankara Diş Hekimleri Odası

Ankara Diş Hekimleri Odası tarafından düzenlenen Bahar Sempozyumu’nda konuşmacı olarak yer alan Gaziantep Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Derya Gürsel Sürmelioğlu, “İnsanların gülümsemelerini engelleyen en önemli nedenlerin başında kişinin dişlerinin şeklinden ya da renginden memnun olmaması gelmektedir” dedi.

Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleşen etkinlikte konuşan GAÜN Öğretim Üyesi Doç. Dr. Derya Gürsel Sürmelioğlu, diş estetiği, diş sağlığı ve diş tedavisinde yeni yöntemler gibi konu başlıklarına değindi.

İnsanların gülümsemelerini engelleyen en önemli faktörlerden birisinin diş şekli veya rengi olduğunu söyleyen Doç. Dr. Derya Gürsel Sürmelioğlu, “Ön dişlerdeki renk, şekil, pozisyon ve yapısal bozukluklar kişilerin psikolojik durumunu da etkileyen ciddi estetik problemlere neden olabilmektedir. Bu problemleri çözmek için hekimler tarafında sıklıkla tam kron uygulaması tercih edilmektedir. Ancak tam kron uygulaması, dişlerde aşırı madde kaybı ve dişeti dokusunda hasar oluşturabilmekte dahası uzun dönemde diş doku kaybına sebep olabilmektedir” şeklinde konuştu.

Doç. Dr. Sürmelioğlu, “Tedavi öncesi hastanın beklentileri ve yapılabilecek uygulamalar hekimin bilgi ve tecrübesi dahilinde değerlendirilmeli ve en uygun tedavi yöntemi seçilmelidir. Günümüzde gelişen dental materyaller ile yüz estetiğinin ayrılmaz bir parçası olan ön dişler üzerinde kesim ya da aşındırma yapılmadan doğal diş renginde estetik restorasyonlar yapılabilmektedir” ifadelerini kullandı.

Doç. Dr. Sürmelioğlu, “Dişlerdeki pozisyon, şekil ya da aks gibi bozuklukların düzenlenmesinde ilk seçenek mutlaka ortodontik tedavi düşünülmeli ve hasta bu konuda bilgilendirilmelidir. Bu seçeneği tercih etmeyen hastalarda ikinci yöntem minimal invaziv ‘Direkt Kompozit Laminalar’dır. Bu uygulamalar tek seansta yapılmakta olup doğru endikasyon, planlama ve eksiksiz uygulanan klinik aşamalar ile uzun süreli, başarılı tedavilere imkan verir. Bununla birlikte tüm ön dişlerin dahil edildiği uygulamalarda dijital sistemlerden de destek alınarak yüz ile diş estetiğinin kusursuz uyumu ile kişiye özgü gülüş tasarımı yapılmasına da imkan sağlar. Ancak materyal özelliğinden dolayı her hastaya her durumda Direkt Kompozit Laminala uygulamaları yapılamaz. Aksi yapıldığı halde tedavinin kısa sürede başarısız olması kaçınılmazdır” diye konuştu.