Sosyal medya, hepimizin hayatına hızla girmiş ve bazen de çok yerleşmiş bir platform. Ne yazık ki, bu ortam bazen en büyük eğlencen, en sağlıklı halin, en heyecan verici maceraların, hatta en mükemmel ilişkilerin yalanlarına dönüşebiliyor. Özellikle bizim gibi genç kadınlar için, her gün bir şekilde mükemmel görünme baskısı artıyor. Peki ama sosyal medya paylaşımlarındaki “yıldızlı” hayatlar ne kadar gerçek? Biraz eğlenceli bir şekilde bu soruyu irdeleyelim. İşte karşınızda, sosyal medyanın en büyük 10 yıldızlı yalanı. **
1. Mükemmel Vücut, Mükemmel Hayat!** Hadi itiraf edelim: Sosyal medya influencer’ları, “fit” vücutlarını sergilerken, günde 8 saat spor yapıyor gibi görünüyorlar. Ancak gerçekte, her şey o kadar mükemmel değil. Fotoğrafların arkasında, bazen birkaç haftada bir yapılan “fit” fotoğraf çekimlerinden başka bir şey yok. Düzenli spor yapan bir çoğumuz, iş veya okul gibi sebeplerle zaman bulamıyoruz ve bu çok doğal. Ancak sosyal medyada 0 beden vücutlara bakarken kendimizi yetersiz hissetmemeliyiz. Kimse mükemmel değil! **
2. “Çekiliş Kazandım!”** Her gün sosyal medya hesaplarında gördüğümüz “Çekiliş kazandım, hadi bakalım” türündeki paylaşımlar, biraz rahatsız edici olabiliyor. O kadar çok yarışma ve çekiliş var ki, bazen bu kazançların gerçek olup olmadığını sorgulamak gerekiyor. Birçoğu sponsorlu içeriklerden ibaret; gerçekte, o çekilişler çoğunlukla ya influencer’a ait markaların ürünlerini tanıtmak için yapılıyor, ya da sıradan birer reklam. Her şeyin paraya döndüğü bu dünyada, sosyal medya üzerinden kazandığınız “hediye”lerin aslında bir pazarlama stratejisinden ibaret olduğunu unutmayın! **
3. Mükemmel İlişkiler: Aşk Dolu Anlar** Sosyal medyada her şeyin güllük gülistanlık olduğu ilişkiler paylaşılıyor; tatiller, sürprizler, romantik akşam yemekleri… Hepimiz bazen bu tür paylaşımları görüp “Vay, bu çift ne kadar mutlu!” diye iç geçiriyoruz. Ama gerçek şu ki, ilişkilerde inişler ve çıkışlar yaşanır. Birkaç saniye süren bir fotoğrafın ardında belki de birkaç saatlik bir tartışma olabilir. Sadece yeri geldiğinde bu tür gerçekleri paylaşmak, “mükemmel” olmayan anları da görmek, ilişkiler hakkında daha sağlıklı bir perspektif edinmemize yardımcı olabilir. **
4. Kahve Fotoğrafları ve “Mükemmel Sabahlar”** Instagram’da bir fincan kahve ve masanın üzerinde şık bir kitap, etrafında bir çiçek vazosu… Hepsi “mükemmel bir sabah” yaratmak için ideal görseller. Ancak, kahve içmek ve kitap okumak her zaman bu kadar estetik değil! Çoğumuz kahveye sadece uyanır uyanmaz saldırıyor ve birkaç dakika içinde ofise veya okula gitmek zorundayız. Birçok “kahve blogger’ı” sabah saatlerinin aslında yoğun bir şekilde geçip gittiğini hepimiz unutuyoruz. Yani evet, kahve içmek güzel ama kahvaltıda ne yiyip ne içtiğimiz, sabahları zamanla yarışan bir gerçek değil mi? **
5. Her Şeyin Altın Çağı: “Tatiller”** Birçok sosyal medya fenomeninin tatil paylaşımları o kadar mükemmel ki, görseniz sanki dünya sadece onların etrafında dönüyor gibi hissediyorsunuz. Tropik adalarda güneşlenmek, egzotik yerlerde keşif yapmak çok cazip olsa da, biz genç kadınlar çoğunlukla iş, okul veya diğer sorumluluklar arasında böyle kaçamaklar yapmaya fırsat bulamıyoruz. Çoğu zaman tatil, sadece hafta sonu kahvaltıları veya deniz kenarında kısa bir yürüyüş oluyor. Sosyal medyada tatilin “mükemmel” olduğunu görmek, gerçeği yansıtmak zorunda değil. Hepimizin tatili farklı! **
6. Yüksek Sosyal Standartlar: “Mükemmel Hayat”** Birçok genç kadın, sosyal medyada gördüğü “mükemmel” yaşamları kendine hedef alıyor. Oysa gerçekte, işin içinde birçok filtre var. Bazen influencer’lar, sadece Instagram’ın gerektirdiği estetik için her şeyin mükemmel görünmesini sağlarlar. Ne kadar “parlak” gözükse de, bu dünyada gerçek yaşamın da farklı tonları var. Çoğumuz zor zamanlar geçirebiliriz, ama her şeyin her zaman mükemmel olduğunu düşünmek, aslında bizim ruhsal sağlığımıza zarar verebilir. **
7. Sürekli Mutlu Olma İddiası** Sosyal medya, hepimizin her an mutlu olması gerektiği fikrini dayatıyor. Ama gerçekte, hayat inişli çıkışlı. Hepimiz bazen stresli, üzgün ya da bıkkın olabiliriz. Kendinizi başkalarına kıyaslayarak mutsuz olmak, aslında sosyal medyanın dayattığı en büyük yalanlardan biri. Kimse “sürekli mutlu” olamaz, bu tamamen bir illüzyon! **
8. Sağlıklı Yaşam: Mükemmel Diyetler** Sosyal medya sayesinde diyet önerileri ve sağlıklı yaşam tavsiyeleri arasında kayboluyoruz. Herkesin en son çıkardığı sağlıklı yemek tariflerine bakarken, bir an bile düşünmeden yapabiliyoruz. Ancak, sağlıklı yaşam, herkesin bünyesine göre farklıdır. O yüzden herkesin uyguladığı diyetler veya yaşam tarzı, bize uymayabilir. Mükemmel bir “sağlıklı yaşam” paylaşımının ardında, aslında o kadar da sağlıklı olmayan alışkanlıklar da olabilir. **
9. “Anında Ünlü Olmak”** Birçok sosyal medya fenomeni, hızla popüler olup ünlü olabiliyor. Ama çoğu zaman bunun arkasında yıllarca süren emek, şans ve bazen biraz da reklam stratejisi yatıyor. Sosyal medyada ünlü olma hayalleri kurmak, doğal olarak başarmayı zorlaştırabilir. Herkesin ünlü olma yolu farklıdır ve bu bazen çok zorlu bir yol olabilir. **
10. “Her Zaman En İyi Arkadaşlarla”** Sosyal medya, her an beraber olan “en iyi arkadaş” görüntülerine boğuluyor. Fakat gerçek hayatta, dostluklar bazen biraz daha karmaşıktır. Zaman zaman araya mesafeler, sınavlar veya işler girer. Her şeyin mükemmel bir şekilde gösterilmesi, dostluklarımızı daha karmaşık hale getirebilir.
Sosyal medya hayatımıza keyifli bir şeyler eklese de, gerçekte arka planda gördüğümüz her şeyin asla mükemmel olmadığını unutmalıyız. Kendi hayatımızla barışmak ve başkalarının hayatlarına göre değil, kendi değerlerimize göre yaşamak, gerçek mutluluğu getirecektir. Sosyal medyadaki her şey “göz alıcı” olsa da, gerçek ve samimi hayatlar hepimizin içinde.
YORUMLAR