Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Fahri Sağlık

RAMAZANA YAKLAŞIRKEN

RAMAZANA YAKLAŞIRKEN

Kültürümüzde Ramazan Ayına Hazırlık Recep Ayı ile başlar. Peygamberimiz (s.a.v) Recep ayı girdiğinde şöyle dua etmiş “Allah’ım! Recep ve Şâban’ı hakkımızda mübarek eyle, bizi Ramazan’a ulaştır.” Bizler de bu duayı sık sık tekrarladık. Yüce Allah dualarımızı kabul etti ki, rahmet, mağfiret ve kurtuluş ayı olan Ramazan Ayı’na çok yaklaşmış bulunuyoruz. “Ayların sultanı” unvanı verilen bu ayın temel bazı hususiyetlerini şöyle özetleyebiliriz.

  • Ramazan Kur’an Ayıdır.

Kur’an-ı Kerimde şöyle buyurulur: “Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur’an’ın indirildiği aydır…” ( Bakara, 185 ), “Ey insanlar! İşte size Rabbinizden bir öğüt, kalplere bir şifa ve inananlar için yol gösterici bir rehber ve rahmet (olan Kur’an) geldi.”  (Yûnus; 57), Sevgili Peygamberimiz de, “Kur’an okuyunuz. Çünkü Kur’an, kıyamet gününde kendisini okuyanlara şefaatçi olarak gelecektir” buyurmuştur.

Yalnız biz bu “oku!” emrini sanki “oku, üfle geç” diye yorumlayarak biraz eksik anlamışız. Önce bu anlayışı değiştirerek yüce kitabımızı tefekkür ve tedebbür ederek (  Bir işin sonucunu başından hesaplama, düşünme anlamında bir terim. ) okumalıyız.

  • Bu ayda Müslümanlara oruç tutmak farzdır.

Kur’an-ı Kerimde şöyle buyurulur: “Ey iman edenler! Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz.”  (Bakara; 183)

İbn Hüzeyme’nin naklettiğine göre Selman (r.a) şöyle anlatmıştır; Rasulullah (s.a.v) bir Şaban ayının son gününde bize şöyle hitap etti:

“Ey insanlar! Yüce ve mübarek bir Ay’ın gölgesi üzerinize bastı ( düştü ). O ayda bir gece vardır ki bin aydan daha hayırlıdır. Allah o ayda oruç tutmayı farz kıldı. Geceleyin ibadet yapmayı (teravih) kılmayı nafile kıldı.

O ayda bir hayır işleyen kimse diğer aylarda bir farz işlemiş gibi olur.

O ayda bir farz işleyen ise diğer aylarda yetmiş farz işleyen gibidir.

O, sabır Ay’ıdır, sabrın karşılığı ise Cennettir.

O, yardımlaşma Ay’ıdır. O ayda müminin rızkı bollaştırılır.

O ayda kim bir oruçluyu iftar ettirirse bu, günahlarının bağışlanmasına ve Cehennemden kurtulmasına sebep olur. Aynı zamanda oruçlunun sevabı kadar sevap verilir. Oruçlunun sevabından da bir şey noksanlaşmaz. ”

Ashap; “Ya Rasulallah! Hepimiz oruçluyu iftar ettirecek bir şey bulamıyoruz” deyince Rasulullah (s.a.v):

“Allah bu sevabı oruçluyu kuru bir hurma ile veya bir yudum su ile ya da bir yudum süt ile iftar ettirene de verir.”

O öyle bir aydır ki; evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu da Cehennem ateşinden kurtuluştur.

O ayda köle ve hizmetçilerinin yükünü hafifleten kimseyi Allah bağışlar ve Cehennem ateşinden kurtarır”. “Oruç bir kalkandır. O halde oruçlu kötü söz söylemesin. Oruçlu kendisiyle çekişip kavga etmek isteyen kişiye ‘ben oruçluyum, ben oruçluyum’ desin…”

  • Teravih, İftar, Sahur ve İtikâf kavramları bu aya mahsus ibadetlerdendir.

Ebû Hüreyre (r.a)’dan şöyle rivayet edilmiştir: Rasulullah (s.a.v)’in Ramazan hakkında şöyle buyurduğunu işittim:

“Kim inanarak ve sevabını umarak Allah rızası için teravih namazı kılarsa geçmiş günahları bağışlanır”

İftar vaktinin fazileti hakkında Rasulullah (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuştur:

“Oruçlu müminin ferahlayıp sevineceği iki an vardır: Birisi iftar ettiği zaman, diğeri de orucunun sevabıyla Rabbine kavuştuğu andır.”

İftar vakti duaların kabul edildiği çok kıymetli bir zaman dilimidir.  Bu fırsat çok iyi değerlendirilmeli ve mutlaka bu vakit dua ile geçirilmelidir.

Sahur bir şükür vesilesidir. Sevgili peygamberimiz; “Sahura kalkın, çünkü sahurda bereket vardır.”, “Sahur yemeğinde bereket vardır. Bir yudum su bile içecek olsanız sahura kalkmayı ihmal etmeyiniz. Çünkü sahura kalkana Allah rahmet eder, melekler de bağışlanmaları için dua ederler.”

Hz. Âişe validemizden şöyle rivayet edilmiştir:

“Hz. Peygamber (s.a.v) Ramazan’ın son on gününde vefatına kadar itikâfa girdi. İrtihalinden sonra da zevceleri itikâfa devam ettiler”.

Müslümanlar için Ramazan ayı, bir zaman diliminin adı olmaktan öte bir şeydir. Ramazan, bir medeniyettir, bir dünya ve ahiret görüşüdür. Sadece, nefsimize ve ağzımıza girene gem vurduğumuz günler değil, ağzımıza girene de çıkana da çok dikkat etmemiz gereken günlerdir. Ramazan yoksulların, düşkünlerin, kimsesizlerin daha çok hatırlandığı ve korunduğu aydır.

Rabbim hepimizi mübarek Ramazan Ayı’na kavuştursun. Ramazanınız şimdiden mübarek olsun. Bu klasik tebrik cümlesini de şöyle anlamalıyız. İçerisinde bin aydan daha hayırlı bir gece bulunan Ramazan Ayı biz desek te demesek te zaten mübarek. Önemli olan biz kendimizi nasıl mübarek yapacağız? Bu tebrik cümlesini “ Ramazanın rahmeti, mağfireti ve bereketiyle kendini mübarek kıl.” Bunu başarabilene Ramazan mübarek olur. Aksi halde bu ay da diğer aylar gibi gelip geçer, haberimiz bile olmaz.

Not: “Mübârek” kelimesi, sıklıkla kutsal, bereketli ve hayırlı anlamlarına gelir. Bu terim, genellikle dini veya manevi bağlamlarda kullanılır ve birinin veya bir şeyin Allah’ın lütfu veya bereketiyle dolu olduğunu ifade eder.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER