Teknoloji, hayatımızı kolaylaştırmak için tasarlanmış olsa da, gün geçtikçe daha karmaşık ve tehlikeli hale geliyor. Sosyal medya uygulamaları artık hayatımızın her köşesine nüfuz etmiş durumda. Alışverişlerimiz, iletişimimiz, araştırmalarımız ve hatta düşüncelerimiz bile bu platformlarda izleniyor. Ancak bu izleme, sadece bize daha fazla reklam sunmakla sınırlı değil; birçok kişiye göre bizi dinlemek ve hatta izlemek gibi daha karanlık bir boyutu da barındırıyor.
Sosyal medya uygulamaları, çerezler ve takip teknolojileri aracılığıyla kullanıcılar hakkında büyük miktarda veri topluyor. Bu veriler, reklamcıların ve pazarlamacıların hedef kitlelerine daha iyi ulaşmalarını sağlıyor. Ancak bu veri toplama işlemi, bazılarına göre sadece reklamcılara değil, aynı zamanda devletlere ve diğer kötü niyetli aktörlere de kapı açıyor. Kimi insanlar, sosyal medya platformlarının sadece dinlemediğini, aynı zamanda izlediğini ve kişisel mahremiyetimizi tehlikeye attığını düşünüyor.
Dolandırıcılar için ise sosyal medya kullanımı altın bir fırsat sunuyor. Sponsorlu reklamlar aracılığıyla, insanların ilgilendikleri ürünleri veya güncel konuları vurgulayarak, sosyal mühendislik adı altında insanları kandırma tekniği kullanılıyor. Bu taktiklerle dolandırıcılar, banka hesap bilgilerini ele geçiriyorlar ve daha sonra bu bilgileri başkalarına mesaj atarak daha fazla kişiyi dolandırıyorlar. Yasal haklarımızı bilmek ve kötü niyetli aktiviteleri bildirmek önemli olsa da, bu tür dolandırıcılıkların önü bir türlü kesilemiyor.
Bunu göz önünde bulundurarak, bilinçli bir toplum olmak zorundayız. İnternet kullanımımız sırasında dikkatli olmalı, reklamlara veya mesajlara tıklamadan önce linkleri iyi incelemeliyiz. Bu tür dolandırıcılık girişimlerine karşı kendimizi ve sevdiklerimizi korumalıyız.
Teknolojinin Gözümüzün İçine Girdiği Dijital Tehditler
Son 24 saat içinde yaşadığımız üç olay, teknolojinin hayatımıza getirdiği yeni tehlikeleri bir kez daha gözler önüne serdi. Bu olaylar, dikkatsizliğimizin veya bilinçsizliğimizin ne kadar büyük bir risk oluşturabileceğini gösteriyor.
İlk olay, bir arkadaşımın deneyimlediği bir sponsorlu reklamla başladı. Instagram’da gördüğü bir Togg çekiliş reklamına tıkladığında, neredeyse tüm banka bilgilerini girmesi gerektiği bir tuzağa düşmek üzereydi. Neyse ki son anda fark ettik ve tuzak siteyi kapatıp hemen Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Siber Olaylara Müdahale Ekibi’ne (USOM) bu tehlikeli linki bildirdik. Şu an link pasif durumda, ancak bu tür tuzaklara karşı her zaman tetikte olmalıyız.
İkinci olay ise işletmemizin Instagram hesabına gelen bir mesajla gerçekleşti. Gelen mesaj, Şikayetvar gibi görünüyordu ve atan kişi, sanki bir arkadaş gibi davranarak bizi linke tıklamaya ikna etmeye çalıştı. Neyse ki annem hemen bana haber verdi ve incelediğimizde, gelen linkin bir oltalama girişimi olduğunu anladık. Bu tür dolandırıcılık girişimlerine karşı dikkatli olmalıyız.
Üçüncü olay ise Facebook’tan gelen bir sponsorlu elektrikli araba reklamına tıklamakla başladı. Ancak reklama tıkladığımızda, bizi WhatsApp’a yönlendiren bir linkle karşılaştık. Orada, araç için ilan veren kişiyle iletişime geçtik ve bu noktada dolandırıcının kullandığı taktikleri fark ettik. Link, sahibinden gibi görünüyordu, ancak aslında sahte bir tasarıma sahipti. Bu noktada, “param güvende” gibi ifadeler kullanarak bizi aracı satın almaya ikna etmeye çalıştılar. Eğer bilinçsizce hareket etseydik, banka bilgilerimiz çoktan çalınmış olurdu ve işler daha karmaşık hale gelirdi.
Sonuç olarak, sosyal medya üzerinden gelen her türlü bağlantıya dikkat etmeli ve bilinçli bir şekilde hareket etmeliyiz. Tanıdık bile olsa, asla bir linke tıklamadan önce iki kez düşünmeliyiz. Teknolojinin nimetlerinden faydalanırken, aynı zamanda tehlikelerini de göz ardı etmemeliyiz. Unutmamalıyız ki, bilinçli bir şekilde hareket etmek, dijital dünyada en iyi savunma yoludur.
Sosyal medya uygulamaları, çerezler ve takip teknolojileri aracılığıyla kullanıcılar hakkında büyük miktarda veri topluyor. Bu veriler, reklamcıların ve pazarlamacıların hedef kitlelerine daha iyi ulaşmalarını sağlıyor. Ancak bu veri toplama işlemi, bazılarına göre sadece reklamcılara değil, aynı zamanda devletlere ve diğer kötü niyetli aktörlere de kapı açıyor. Kimi insanlar, sosyal medya platformlarının sadece dinlemediğini, aynı zamanda izlediğini ve kişisel mahremiyetimizi tehlikeye attığını düşünüyor.
Dolandırıcılar için ise sosyal medya kullanımı altın bir fırsat sunuyor. Sponsorlu reklamlar aracılığıyla, insanların ilgilendikleri ürünleri veya güncel konuları vurgulayarak, sosyal mühendislik adı altında insanları kandırma tekniği kullanılıyor. Bu taktiklerle dolandırıcılar, banka hesap bilgilerini ele geçiriyorlar ve daha sonra bu bilgileri başkalarına mesaj atarak daha fazla kişiyi dolandırıyorlar. Yasal haklarımızı bilmek ve kötü niyetli aktiviteleri bildirmek önemli olsa da, bu tür dolandırıcılıkların önü bir türlü kesilemiyor.
Bunu göz önünde bulundurarak, bilinçli bir toplum olmak zorundayız. İnternet kullanımımız sırasında dikkatli olmalı, reklamlara veya mesajlara tıklamadan önce linkleri iyi incelemeliyiz. Bu tür dolandırıcılık girişimlerine karşı kendimizi ve sevdiklerimizi korumalıyız.
Teknolojinin Gözümüzün İçine Girdiği Dijital Tehditler
Son 24 saat içinde yaşadığımız üç olay, teknolojinin hayatımıza getirdiği yeni tehlikeleri bir kez daha gözler önüne serdi. Bu olaylar, dikkatsizliğimizin veya bilinçsizliğimizin ne kadar büyük bir risk oluşturabileceğini gösteriyor.
İlk olay, bir arkadaşımın deneyimlediği bir sponsorlu reklamla başladı. Instagram’da gördüğü bir Togg çekiliş reklamına tıkladığında, neredeyse tüm banka bilgilerini girmesi gerektiği bir tuzağa düşmek üzereydi. Neyse ki son anda fark ettik ve tuzak siteyi kapatıp hemen Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Siber Olaylara Müdahale Ekibi’ne (USOM) bu tehlikeli linki bildirdik. Şu an link pasif durumda, ancak bu tür tuzaklara karşı her zaman tetikte olmalıyız.
İkinci olay ise işletmemizin Instagram hesabına gelen bir mesajla gerçekleşti. Gelen mesaj, Şikayetvar gibi görünüyordu ve atan kişi, sanki bir arkadaş gibi davranarak bizi linke tıklamaya ikna etmeye çalıştı. Neyse ki annem hemen bana haber verdi ve incelediğimizde, gelen linkin bir oltalama girişimi olduğunu anladık. Bu tür dolandırıcılık girişimlerine karşı dikkatli olmalıyız.
Üçüncü olay ise Facebook’tan gelen bir sponsorlu elektrikli araba reklamına tıklamakla başladı. Ancak reklama tıkladığımızda, bizi WhatsApp’a yönlendiren bir linkle karşılaştık. Orada, araç için ilan veren kişiyle iletişime geçtik ve bu noktada dolandırıcının kullandığı taktikleri fark ettik. Link, sahibinden gibi görünüyordu, ancak aslında sahte bir tasarıma sahipti. Bu noktada, “param güvende” gibi ifadeler kullanarak bizi aracı satın almaya ikna etmeye çalıştılar. Eğer bilinçsizce hareket etseydik, banka bilgilerimiz çoktan çalınmış olurdu ve işler daha karmaşık hale gelirdi.
Sonuç olarak, sosyal medya üzerinden gelen her türlü bağlantıya dikkat etmeli ve bilinçli bir şekilde hareket etmeliyiz. Tanıdık bile olsa, asla bir linke tıklamadan önce iki kez düşünmeliyiz. Teknolojinin nimetlerinden faydalanırken, aynı zamanda tehlikelerini de göz ardı etmemeliyiz. Unutmamalıyız ki, bilinçli bir şekilde hareket etmek, dijital dünyada en iyi savunma yoludur.
YORUMLAR