İçimiz yanıyor! Hangi kelimeyi nerede kullansak bilemiyoruz. Bir kadının göz göre göre öldürüldüğüne mi yanalım, bunun çocuğunun gözü önünde yapılmasına mı?

Bugüne kadar binlerce kadın cinayetine tanık olduk ama o ölüm anına ölmek istemeyişine şahit olmadık hiç birimiz? Belki de ondan mıydı tüm susmalarımız? Neyden korktuk da susmaya devam ettik bugüne kadar? Susarak kendini adam sananlara biraz da bizler cesaret vermedik mi? ARTIK YETER!!!

10 yaşındaki bir kız çocuğu annesinin gözleri önünde öldürülüşünü izliyor. Boğazından akan kanlara ve annesinin feryatlarına birebir tanık oluyor. O kız çocuğunun yerine koyun  kendinizi. Ömrü boyunca o anı o yaşadığı vahşeti unutamayacak! Hiç bir psikoloğun faydası gelmeyecek! Her annesini hatırlamak istediğinde aklına o sahneler gelecek. Sanki film şeridi gibi gözünün önünden akıp gidecek hepsi.

Siz erkekler kadınların sahibi değilsiniz! Kadınları bir mal gibi, kendinize hizmetçi gibi göremezsiniz. Üstelik hayatında hiç bir yeri yoksa laf etme hakkın bile yok! Emine Bulut’a bunu yapan kendini adam sanan boşandığı eski kocası!

Hadi her şeyi geçtim de bizlerin kalpleri ne ara bu kadar köreldi? Elinize kamerayı alıp çekmek aklınıza geliyor da o adi insana engel olmak niye kimsenin aklına gelmiyor o an? İşimize gelmeyen her şeye kör, sağır, dilsiziz! Olmaz olsun böyle dünya!

Bugüne kadar ölen kadınlardan çocuklardan ne istediniz? Kadınları kendinize ait olduğu iddiasıyla öldürmeyi normalleştirecek kadar haysiyetsiz insanlarsınız!! Arkada bırakılan hasarın farkında mısınız acaba? Genç bir kadın “Ölmek istemiyorum” diye bağırırken, yanında evladı “Anne, lütfen ölme” diye çığlık atıyor.

Ölmek istemeyen bir kadının ölümüne yol açıldığı gibi 10 yaşındaki kızın da hayalleri ellerinden alındı. Çocukluğunu, kalbini, bundan sonraki hayatını kim kurtarır? Ama sen haysiyetsiz insan, dava günü geldiğinde giyersin takım elbiseni, takarsın kravatını, alırsın ceza indirimini. Bugüne kadar hangi suçlunun adalette doğru yeri bulduğu söylenir ki?

“Ölmek istemiyorum” Kulakları sağır edercesine, dehşet bir çığlıkla, yüreğimize çığ gibi düşen bir feryat… Ve annesiyle beraber ruhunu mezara koyan bir kız çocuğu… Artık son bulsun dediğimiz kaçıncı cinayet..!