Babamı geçen yaz kaybettim. Dün gece de rüyamda görünce bu yazıyı yazmaya karar verdim. Babam; vefat ettiğinde 81 yaşındaydı ve son yirmi yılını felçli geçirmişti. Bu süreç bütün ailemiz için çok zorlu ve yorucuydu. Ne demek istediğimi benzer olayları yaşayanlar anlayacaktır. Üzüntü, yorgunluk,  pişmanlık … vs. vs.

Babam; Orman İşletmesinde memurdu. İşi depo bekçiliğiydi. İlkokul mezunuydu.  Sizin anlayacağınız sıradan biriydi. Birçoğumuzdan eksiği var fazlası yoktu. Hayattaki en büyük hayali; bir ev sahibi olmak ve üç çocuğunu okutmaktı.

Ancak bunları küçük bir memur maaşıyla gerçekleştirmesi çok zordu. Ek gelir kaynaklarına ihtiyacı vardı. O da en iyi bildiği şeyi yani çiftçiliği denedi. Çocukluk yıllarımda ilk hatırladığım pamuk yetiştirmemizdir. Daha sonra tütün yetiştirdik yıllarca. Yaz tatillerinde ailecek hep çalıştığımızı hatırlıyorum. Bunun dışında babam; fırsatını bulduğu her durumda yeni şeyler öğrenmek için istekliydi.

Örneğin eski bir mahkumdan balık ağı örmeyi öğrendi. Kendi evimizin inşaatında çalışan sıhhi tesisatçının yanına ki o zaman kırk yaşındaydı, çırak olup işi öğrendi. Usta olduktan sonra kendi başına çalışmaya başladı.

Mesai saatleri dışında; çiftçilik yaparak, ağ örerek, sıhhi tesisatçılık, masörlük vb. çok çeşitli işlerde çalışarak maaşının dışında gelir elde etti. Böylelikle önce ev hayalini gerçekleştirdi. Çocukları olarak bizlerde onun bu gayretine okuyarak karşılık verdik. Çok şükür.

Birkaç cümlede anlattığım yıllar çok ta kolay geçmedi. Rahmetli babam maaşını alır ikiye bölerek yarısını bana diğer yarısını kardeşime gönderirdi. Kendi evinin geçimini ise diğer işlerden kazandıklarıyla sağlardı.

Yıllar sonra üç kardeşte çalışmaya başladığımızda beni ziyarete gelmişti Diyarbakır’a. Bir ay yanımda kaldı. Döneceği gün artık hiçbir sorunum kalmadı, bundan sonra annenle birlikte bu yaşa kadar yapamadığımız şeyleri yapıp, yaşamdan keyif almaya çalışacağız, dedi. Eve vardığının ertesi günü ise yüksek tansiyona bağlı beyin kanaması ile felç oldu.

İşte dostlarım; bu durum benim hayata bakışımı değiştirmeme katkı yapan mihenk taşlarından biridir. Yani demek istiyorum ki; zorluklar karşısında asla yılmayın. Her zaman öğrenilecek, yapılacak çareler hayatın içindedir. Yeter ki isteyin. Ha bir de hayatı asla ertelemeyin.

Teşekkürler babacığım her şey için. Mekanın cennet olur inşallah. Fedakar bütün babaların babalar günü kutlu olsun.