+ Burası boş mu amca
– Tabii boş hastaneye kadar gider bu otobüs gel otur. Kaç yaşındasın sen? Bana amca diyorsun ama ben senden küçüğüm sanırım! Saygıdan dolayı oluyor herhalde. Çerkes misin sen?
Bu konuşmaya dün sabah otobüste şahit oldum. Bir Çerkes olduğum için haliyle ilgimi çekti. Övündüm de biraz kendimle. Bunu soran kişi kendisi Çerkes değildi ama biliyordu onların kişilik özelliklerini.
Çoğu insan Çerkesleri pek sevmez. Soykırım dönemine denk gelmedim ama hep düşünürüm ne suçumuz vardı diye. Okuduğum onca kitap arasından da kötü bir yanımız olduğunu görmedim. Ki yaşanılanlar en büyük acıydı Çerkesler için.
Kimileri Çerkesleri eşsiz kültürel zenginlikleriyle tanıyor, kimileri ise sürgünlerle dolu tarihleriyle. Her toplumda saygı vardır biliriz. Fakat artık saygı kaldı mı o da meçhul. Yalnız işte Çerkesler öyle bir toplumdur ki, saygı göstermek istemese bile içindeki duygu bunu ona iter.
Çerkesler saygıyı insan olmanın bir gereği olarak görürler. Arada yaş farklarına çok önem verirler. Biri birinden 4 ay bile büyük olsa ona göre davranılır. Yaşça büyük olanların da küçüklerine ona göre davranma şekilleri vardır. Çerkes kurallarına göre saygıda esas alınan kriter statü değil, insan olmaktır!
Küçükken bir erkeğin önünden geçecek olduğumda annem hep durdururdu. Önce o geçecek derdi. Anlam veremezdim. Erkek hep ön planda tutuluyordu. Şöyle de bir gerçek var ki erkekler de kadınlarını her zaman ön planda tutardı. Koruyup kollarlar, başlarına bir şey gelmesin diye çabalarlardı.
Eve misafir geldiğinde odada oturur vaziyetteysen derhal ayağa kalkılır, o oturmadan oturmazdık. Saygı bize böyle öğretildi. Bir de bu misafirliğin bir gidişi var tabii. Misafir kalkmaya hazırlandığında bizler de onunla birlikte kalkar kapıya kadar eşlik ederdik.
Selam vermek amaçlı uzatılan bir eli geri çevirmek bizim için saygısızlık sayılırdı. Toplumumuzun göremediği bir gerçek var ki saygı insani ilişkilerin olmazsa olmazıdır. Kimseyi sevmek zorunda değiliz ama herkes herkese saygı göstermek zorunda.
Burada size bahsettiğim konu sadece Çerkesler değil, asıl konu saygı! Her insanın içinde olması gereken bir duygu. Çok şükür ki bizim adetlerimizin başrolü.
Çerkesler birbirine ayağa kalkıyor, konuklarını kapıya kadar geçiriyor, uzatılan eli geriye çevirmiyor, herkesin selamını saygıyla alıyor. Ama bilinmesi gereken bütün bu ritülelleri para ve statü için değil, sadece karşıdaki muhatabının da insan olduğunu bildiği için yapıyor.
İnsanlar hayatı boyunca doğaya, insanlara hatta ve hatta akla gelen herşeye saygılı olmak zorundadır. Saygı göstermeyen kişi karşıdan da saygı beklememelidir.
Eski bir Çerkes özdeyişi der ki: Sana saygı gösteren kişi, senin kuyunu kazmaz.
+ Burası boş mu amca
– Tabii boş hastaneye kadar gider bu otobüs gel otur. Kaç yaşındasın sen? Bana amca diyorsun ama ben senden küçüğüm sanırım! Saygıdan dolayı oluyor herhalde. Çerkes misin sen?
Bu konuşmaya dün sabah otobüste şahit oldum. Bir Çerkes olduğum için haliyle ilgimi çekti. Övündüm de biraz kendimle. Bunu soran kişi kendisi Çerkes değildi ama biliyordu onların kişilik özelliklerini.
Çoğu insan Çerkesleri pek sevmez. Soykırım dönemine denk gelmedim ama hep düşünürüm ne suçumuz vardı diye. Okuduğum onca kitap arasından da kötü bir yanımız olduğunu görmedim. Ki yaşanılanlar en büyük acıydı Çerkesler için.
Kimileri Çerkesleri eşsiz kültürel zenginlikleriyle tanıyor, kimileri ise sürgünlerle dolu tarihleriyle. Her toplumda saygı vardır biliriz. Fakat artık saygı kaldı mı o da meçhul. Yalnız işte Çerkesler öyle bir toplumdur ki, saygı göstermek istemese bile içindeki duygu bunu ona iter.
Çerkesler saygıyı insan olmanın bir gereği olarak görürler. Arada yaş farklarına çok önem verirler. Biri birinden 4 ay bile büyük olsa ona göre davranılır. Yaşça büyük olanların da küçüklerine ona göre davranma şekilleri vardır. Çerkes kurallarına göre saygıda esas alınan kriter statü değil, insan olmaktır!
Küçükken bir erkeğin önünden geçecek olduğumda annem hep durdururdu. Önce o geçecek derdi. Anlam veremezdim. Erkek hep ön planda tutuluyordu. Şöyle de bir gerçek var ki erkekler de kadınlarını her zaman ön planda tutardı. Koruyup kollarlar, başlarına bir şey gelmesin diye çabalarlardı.
Eve misafir geldiğinde odada oturur vaziyetteysen derhal ayağa kalkılır, o oturmadan oturmazdık. Saygı bize böyle öğretildi. Bir de bu misafirliğin bir gidişi var tabii. Misafir kalkmaya hazırlandığında bizler de onunla birlikte kalkar kapıya kadar eşlik ederdik.
Selam vermek amaçlı uzatılan bir eli geri çevirmek bizim için saygısızlık sayılırdı. Toplumumuzun göremediği bir gerçek var ki saygı insani ilişkilerin olmazsa olmazıdır. Kimseyi sevmek zorunda değiliz ama herkes herkese saygı göstermek zorunda.
Burada size bahsettiğim konu sadece Çerkesler değil, asıl konu saygı! Her insanın içinde olması gereken bir duygu. Çok şükür ki bizim adetlerimizin başrolü.
Çerkesler birbirine ayağa kalkıyor, konuklarını kapıya kadar geçiriyor, uzatılan eli geriye çevirmiyor, herkesin selamını saygıyla alıyor. Ama bilinmesi gereken bütün bu ritülelleri para ve statü için değil, sadece karşıdaki muhatabının da insan olduğunu bildiği için yapıyor.
İnsanlar hayatı boyunca doğaya, insanlara hatta ve hatta akla gelen herşeye saygılı olmak zorundadır. Saygı göstermeyen kişi karşıdan da saygı beklememelidir.
Eski bir Çerkes özdeyişi der ki: Sana saygı gösteren kişi, senin kuyunu kazmaz.
YORUMLAR