Demokrasinin aklımda kalan ilk tanımı; “Herkesin istediğini özgürce yapabildiği bir rejimdir.” klişesidir. Böyle bir tanım ve topluma yerleşen bu anlayış bilerek mi empoze edildi, bilmem. Ancak bugün yaşadığımız birçok karmaşanın müsebbibi olduğunu düşünüyorum. Ayrıca binlerce yıllık göçebelik ve devlet otoritesinden uzak yaşamda önemli bir etken.

Demokrasi, Antik Yunan’dan beri tartışılan bir yönetim ve yaşayış şekli. Yerleşik düzene geçmiş ve toplu yaşamı seçen toplumlarda despotizme karşı doğmuş bir rejimdir. Yönetim gücünün halkın elinde olması demokrasinin en önemli göstergesidir. Hoşgörü ve özgürlük kavramları da olmazsa olmazlarıdır.

Güç ve özgürlük kavramlarının bir arada olması birçok sorunu da beraberinde getirmektedir. Özgürlük, demokrasinin zorbalığa karşı en önemli vaadidir. Ancak birçok toplumsal yazılı ya da yazısız kural özgürlükleri kısıtlamaktadır. Bunun ölçüsü var mıdır? Özgürlükler nereye kadar kısıtlanabilir? İşte bunlar çatışma konusudur.

Burada, eleştiri ve hoşgörü devreye girer. Özgürlük, fikirlerin hiçbir baskıya uğramadan ifade edilebilmesi ve tartışılabilmesidir. Bu durum toplumların sorunlarına daha kolay çözüm bulmasına ve gelişmesine sebep olur. Ancak aynı zamanda çatışma sebebidir de. Gücü elinde bulunduran çoğunluk hoşgörülü değilse ve eleştiriye tahammülü yoksa toplumsal barış bozulur.

Görüldüğü gibi eleştirel düşünceye sahip olmayan toplumlarda demokrasi, yol açtığı çatışmalarla gelişmenin aksine dağılmaya da sebep olabilir. Sınırsız bir özgürlük olamayacağına göre özgürlükleri kısıtlayan kuralları iyi oluşturmak ve eleştirel düşünceye tahammülü arttırmak hedefimiz olmalıdır.

Kuralları, kanunları herkese eşit uygular, toplumun her kesiminde ve her yerde adaleti sağlayabilirsek işte o zaman demokrasi en iyi rejim olur. Adaletin sağlanması ise halk adına karar veren yargının tam bağımsızlığına ve toplumun doğru bilgilendirilmesine bağlıdır.

Doğru bilgilendirilmeyen toplum neyin doğru neyin yanlış olduğuna karar veremez. O nedenle topluma bilgi ileten kanalların yönetim erkinden bağımsız olarak hiçbir kısıtlamaya uğramadan toplumu bilgilendirmesi çok önemlidir.

Görüldüğü gibi demokrasi zor bir rejimdir. Demokrasi bütün kurum ve kurallarıyla işletilebilirse en iyi rejim olabilir. Ancak işletilemezse o zaman erki elinde bulunduranların zorbalığına dönüşür ki; bu keyfilik toplumu çözülmeye kadar götürür.

Bu gün 24 Temmuz “Basın Bayramı”. Bütün gazetecilerin bayramı kutlu olsun. Her türlü zorluğa rağmen halkı bilgilendirmeye çalışmak taktire şayan. Kolay gelsin… Sağlıcakla.