Biz güzel günlerin geleceğine inandırılmış bir nesilken, şimdi eski günleri özleyen bir nesil olduk…

———————-

İnsan belli bir yaştan sonra geçmişi özlemeye başlıyor. Oysa çocukken o kadar çok isterdik bi bir an önce büyümeyi… Şimdi ise keşke büyümeseydik de hep çocuk kalsaydık dediğimiz günlere denk geldik.

Çocukluk günleriyle özdeşleşen her şey birer anı şimdi hafızamızda. Özellikle eskiden izlenen çizgi filmler, diziler, kullanılan eşyalar ve en önemlisi de aileyle daha samimi hep bir arada olmak eski günlere olan özlemimizi daha da bir arttırıyor. Hep birlikte geçmişe bir yolculuk yapmaya ne dersiniz?

Biz ev güzel koksun diye sobanın üstüne kolonya döken, koyduğumuz mandalina kabuklarının kokusuyla büyüyen nesildik. Şimdi bir bakıyoruz duvarda bilmem kaç dakikada  fıs fıs diye öten alet…

Eskiden yaz aylarında eline minderini, sandalyesini kapan kapısının önüne çıkardı. Herkes herkesle samimi, kimse kimsenin arkasından kötü laf etmez. Sohbetler, o gün neler yapıldı hep anlatılırdı. Kapının önünden geçen herkesle selamlaşılırdı. Şimdi ise aynı apartmandaki karşı komşunun suratını yolda görsen tanımıyorsun.

Bize çocukken yere düşen ekmeği, yerden alıp 3 kere öpüp, 3 kere alnımıza koymamız öğretildi. Şimdi nereye kayboldu o çocuklar? İnsan o çocuklardan hep olsun istiyor Çünkü ekmek öpen çocuk gördüğümüzde hala bir şeylere inanamamızı sağlıyor. İnsanın içindeki saf duyguyu, yufka yüreği görmemizi sağlıyor. Geri dönse o çocuklar keşke… Çünkü herkesin buna ihtiyacı var…

Bakıyorum da şöyle, evler büyüdü. Kocaman evlerde oturuyoruz. Ama bunun karşılığında farkında mısınız aileler küçülüyor. Ufacık çocuğundan tutun zeka seviyesi fazlasıyla arttı. Evet bu güzel bir şey.. Fakat bununla birlikte insanların vicdanları zayıfladı!

Teknoloji gelişiyor. Şöyle bir şey var ki, insanlar onu nasıl kullanacağını tam bilmiyor. Bir de çıkan akıllı telefonlar var tabii. Onlar çıktı çıkalı herhangi bir ortamda muhabbet edemez olduk. Herkes gömüyor kafasını telefonuna hadi bakalım.. Kim aç, kim tok, kimsenin umrunda değil. Çekiyorlar hemen bir fotoğraf düşünmeden internetten paylaşıyorlar.

Akşam ezanı okunmadan evde olmamız gerekirdi. Ama o zamanlar sokaktaki diğer çocuklarla oynamaktan vaktin nasıl geçtiğini anlamaz, eve de gitmek istemezdik. Oysa şuan ki çocuklar oturmuş bilgisayarın başına kalkıp dışarıya çıkmak istemiyor.

Değinilmesi gereken onca eski konu var ki.  Belki eskiden bu kadar çok imkan yoktu ama huzur vardı. Herkes mutluydu. Biz çocukluğumuzda hayatı eğlenerek öğrendik. Kah düştük, kah dizimizi yaraladık, kah yeri geldi dayak yedik… Ama gerçekten hayatın en güzel zamanlarından geçtik diyebilirim.

Soruyorum şimdi sizlere ESKİLER Mİ GÜZELDİ? ESKİDEN Mİ GÜZELDİK?