Hani bazen insanın hayatında her şey üst üste gelir. Mutlaka bunu herkes yaşamıştır. Belki de hayatın kanunu budur kim bilir? Bir çok şeyin üst üste geldiği, ters gittiği dönemlerde her şeyden ümidimizi kesmişken ya müziğe sığınırız ya da filme..
Her şey film aslında. Bir şarkının sözlerinde kendimize ait bir parça, bir filmde başrolün yerinde biz. Kendimizi avutacak, sığınacak bir liman arar haldeyiz. Gidip sığınırız bir filmin kucağına. Çünkü filmler de her ne kadar kurgu olsa da hayattan kesintilerden oluşmaz mı? Aşkı, yalnızlığı, sevgiyi, kavuşmanın verdiği heyecanı, birini kaybetmenin acısını filmlerde yaşatırlar.
İşte biz insanlar da onu izlerken her duyguyu içimizde hissederiz. Yaşadığımız anlar da bizim gözümüzde bir perdede oynamaya başlar filmle beraber. O yüzden sinema salonlarından kendimizi bularak çıkıyoruz. Kendi yaşadığımız duygular için akıyor gözümüzden yaşlar…
Her filmin konusu aynı değil tabi ki! Aksiyonu var, macerası var, aşkı, komedisi, dramı, korkusu var. Bu saydıklarımın hangi birini yaşamıyoruz ki gerçek hayatta? Hatta hepimizin ağzından çıkmış bir söz vardır: HAYATIMI YAZSAM ROMAN OLUR! Bunu dedikten sonra insan şöyle düşünmeden edemiyor. Hayatımızı bir film şeridi gibi gözden geçirdiğimizde, o hayatın ne kadar sönük olduğunu görüyoruz ve cidden kendimize yazık etmişiz diyoruz.
Bize bu hayatta bir rol verilmiş ve mucbur bir şekilde başrolde oynamak zorundayız. Değiştirmek bazen kendi elimizde fakat, bizim için yazılmış bir hayat olduğunu da aklımızdan çıkarmamamız gerekiyor. Şöyle de bir gerçek var ki, bu hayatı bizler bir kere yaşıyoruz. Yani yaşadığımız filmin tekrarı asla olmayacak. Çekim hayataları, hayatımızdan çıkarttıklarımız, sonumuzu getirecek olayları yalnızca bir defa göreceğiz.
Peki hiç düşündünüz mü? Bu filmin hatırlanacağını kılan neler yaptık bugüne kadar. Gerçekler acımasızdır evet, bu yüzden buna göre davranmak gerekir. Doğumu bir kez, ölümü son kez yaşarız. O süreç içinde bulunduğumuz başrol bizim ne şekilde anılacağımızı gösterir.
Ara Güler’in de dediği gibi: Yaşam size verilmiş bir film; her karesini mükemmel bir şekilde doldurmaya çalışın…
Hani bazen insanın hayatında her şey üst üste gelir. Mutlaka bunu herkes yaşamıştır. Belki de hayatın kanunu budur kim bilir? Bir çok şeyin üst üste geldiği, ters gittiği dönemlerde her şeyden ümidimizi kesmişken ya müziğe sığınırız ya da filme..
Her şey film aslında. Bir şarkının sözlerinde kendimize ait bir parça, bir filmde başrolün yerinde biz. Kendimizi avutacak, sığınacak bir liman arar haldeyiz. Gidip sığınırız bir filmin kucağına. Çünkü filmler de her ne kadar kurgu olsa da hayattan kesintilerden oluşmaz mı? Aşkı, yalnızlığı, sevgiyi, kavuşmanın verdiği heyecanı, birini kaybetmenin acısını filmlerde yaşatırlar.
İşte biz insanlar da onu izlerken her duyguyu içimizde hissederiz. Yaşadığımız anlar da bizim gözümüzde bir perdede oynamaya başlar filmle beraber. O yüzden sinema salonlarından kendimizi bularak çıkıyoruz. Kendi yaşadığımız duygular için akıyor gözümüzden yaşlar…
Her filmin konusu aynı değil tabi ki! Aksiyonu var, macerası var, aşkı, komedisi, dramı, korkusu var. Bu saydıklarımın hangi birini yaşamıyoruz ki gerçek hayatta? Hatta hepimizin ağzından çıkmış bir söz vardır: HAYATIMI YAZSAM ROMAN OLUR! Bunu dedikten sonra insan şöyle düşünmeden edemiyor. Hayatımızı bir film şeridi gibi gözden geçirdiğimizde, o hayatın ne kadar sönük olduğunu görüyoruz ve cidden kendimize yazık etmişiz diyoruz.
Bize bu hayatta bir rol verilmiş ve mucbur bir şekilde başrolde oynamak zorundayız. Değiştirmek bazen kendi elimizde fakat, bizim için yazılmış bir hayat olduğunu da aklımızdan çıkarmamamız gerekiyor. Şöyle de bir gerçek var ki, bu hayatı bizler bir kere yaşıyoruz. Yani yaşadığımız filmin tekrarı asla olmayacak. Çekim hayataları, hayatımızdan çıkarttıklarımız, sonumuzu getirecek olayları yalnızca bir defa göreceğiz.
Peki hiç düşündünüz mü? Bu filmin hatırlanacağını kılan neler yaptık bugüne kadar. Gerçekler acımasızdır evet, bu yüzden buna göre davranmak gerekir. Doğumu bir kez, ölümü son kez yaşarız. O süreç içinde bulunduğumuz başrol bizim ne şekilde anılacağımızı gösterir.
Ara Güler’in de dediği gibi: Yaşam size verilmiş bir film; her karesini mükemmel bir şekilde doldurmaya çalışın…
YORUMLAR