Balkes’in teknik patronu Giray Bulak lafla peynir gemisini yürütmeye çalışıyor..!
Geçen sezondan bu yana kendi kariyer ve konumuna göre en azından şahsım adına kredisini fazlası ile açık tutarak takıma uyguladığı taktiksel yanlışlıkları görmezden geldim.. Ama nereye kadar.?
Sabır sabır, yani bir yere kadar..!
Şimdi Giray Bulak’ın son basın toplantısında söylediklerine geri dönelim.
Ne demişti; ““Biz iyi oyunumuzu yarım kalan Ümraniye maçında da oynadık. Buna yakın oyunu Altay maçında oynadık. Bir kısım bölümünü Afyon’a karşı oynadık. Burada Boluspor’a karşı oynadık. Bizim hiç kimseden bir çekingenliğimiz yok. Bu hafta Giresun’a gidip aynı oyunu oynamaya çalışacağız.
Takıma oyuncu katamayışımız bize pahalıya mal olabiliyor. Rakip 2-3 oyuncusunu çıkarıp takımında farklılık yaratıyor. Bizde kadro derinliği olmadığı için buna pek teşebbüs edemiyoruz. Ama oynanan oyundan memnunum. Bir genelleme yaparsak Altınordu maçında iyi oynadık. Bizim oynadığımız 2 maçın yarım devresi kötüydü. Osmanlıspor maçı ve Elazığspor maçının ilk yarısı. Diğer maçlarda pek iyiydik”
Bulak’a göre Osmanlı maçı hariç neredeyse her maçta çok iyi oynamışız.
Hadi bir oynar kaybedersin, iki oynar kaybedersin. Her maçta iyi oynayıp kaybediyorsan burada bir sıkıntı var demektir.
Nedir o sıkıntı?..
Gol yollarında yokuz..!
Salon futbolu gibi, Hatice mevcut, netice yok..!
Rakip 2-3 oyuncu değiştirip farklılık yaratıyormuş. Senin elin armut mu topluyor Bulak. Sende 3 oyuncu değiştir.. Herkes sahaya 18 kişilik kadro ile çıkıyor. Senin bu söylemin kulübede ‘turşusunu kurmaya çalıştığın’ futbolcularımıza hafiften hakaret değil mi?.
Empati kur bakalım. Yenildiğin bir maçtan sonra; “ Biz oyunu değiştirecek hamleleri dar kadro yüzünden yapamıyoruz” dersen seninle birlikle bu işe emek harcayan futbolcuların bu söyleminden nasıl etkilenir. Şöyle düşünmezler mi “ben tahtaaaa değilim!”..
Balkes’in teknik patronu Giray Bulak lafla peynir gemisini yürütmeye çalışıyor..!
Geçen sezondan bu yana kendi kariyer ve konumuna göre en azından şahsım adına kredisini fazlası ile açık tutarak takıma uyguladığı taktiksel yanlışlıkları görmezden geldim.. Ama nereye kadar.?
Sabır sabır, yani bir yere kadar..!
Şimdi Giray Bulak’ın son basın toplantısında söylediklerine geri dönelim.
Ne demişti; ““Biz iyi oyunumuzu yarım kalan Ümraniye maçında da oynadık. Buna yakın oyunu Altay maçında oynadık. Bir kısım bölümünü Afyon’a karşı oynadık. Burada Boluspor’a karşı oynadık. Bizim hiç kimseden bir çekingenliğimiz yok. Bu hafta Giresun’a gidip aynı oyunu oynamaya çalışacağız.
Takıma oyuncu katamayışımız bize pahalıya mal olabiliyor. Rakip 2-3 oyuncusunu çıkarıp takımında farklılık yaratıyor. Bizde kadro derinliği olmadığı için buna pek teşebbüs edemiyoruz. Ama oynanan oyundan memnunum. Bir genelleme yaparsak Altınordu maçında iyi oynadık. Bizim oynadığımız 2 maçın yarım devresi kötüydü. Osmanlıspor maçı ve Elazığspor maçının ilk yarısı. Diğer maçlarda pek iyiydik”
Bulak’a göre Osmanlı maçı hariç neredeyse her maçta çok iyi oynamışız.
Hadi bir oynar kaybedersin, iki oynar kaybedersin. Her maçta iyi oynayıp kaybediyorsan burada bir sıkıntı var demektir.
Nedir o sıkıntı?..
Gol yollarında yokuz..!
Salon futbolu gibi, Hatice mevcut, netice yok..!
Rakip 2-3 oyuncu değiştirip farklılık yaratıyormuş. Senin elin armut mu topluyor Bulak. Sende 3 oyuncu değiştir.. Herkes sahaya 18 kişilik kadro ile çıkıyor. Senin bu söylemin kulübede ‘turşusunu kurmaya çalıştığın’ futbolcularımıza hafiften hakaret değil mi?.
Empati kur bakalım. Yenildiğin bir maçtan sonra; “ Biz oyunu değiştirecek hamleleri dar kadro yüzünden yapamıyoruz” dersen seninle birlikle bu işe emek harcayan futbolcuların bu söyleminden nasıl etkilenir. Şöyle düşünmezler mi “ben tahtaaaa değilim!”..
YORUMLAR