Emekli olunca bir arkadaşımın tavsiyesi ile belediyenin hobi bahçelerinden bir yer kiraladım. İki aydır zaman zaman bahçeye gidip toprakla uğraşıyorum. Bu uğraşının beni rahatlattığını ve dinlendirdiğini, her geçen gün daha zinde olduğumu hissediyorum. Ayrıca yalnız kalıp düşünme fırsatı da yaratıyor.

Nüfusumuzun yüzde sekseninin şehirlerde yaşadığını düşünürsek hobi bahçeleri günümüz insanı için bir ihtiyaç. Sanayileşen ve şehirleşen ülkemiz insanı; şehir hayatının getirmiş olduğu stres ve yorgunlukla baş etmekte zorlanmaktadır. Bundan kurtulmanın, etkilerini hafifletmenin en iyi yolu herhangi bir hobi ile uğraşmaktır.

Hobi; dinlendirici ve oyalayıcı iş olarak kısaca tanımlanır. Şiir yazmaktan tutun örgü örmeğe kadar, tamir yapmaktan tutun spora kadar birçok örnek verilebilir. Yetenek ve ilginize göre seçeceğiniz bir hobi, hem dinlendirir hem de kendinizi ifade etmenizi sağlar. Kişiyi, topluma açan pencere olur.

İşinde başarılı olmuş birçok insanın çoğunlukla bir hobi ile uğraştığını görüyoruz. Sizce bu bir tesadüf mü? Özellikle stresi fazla olan işlerle uğraşanlar için mutlak gereklidir. Bu gerçeği çok önceden keşfetmiş Osmanlı padişahları.” Payitaht” dizisinde Abdülhamit Han yorgun anlarında saraydaki marangozhanesinde ağaç işi ile uğraşıyor dikkat ettiyseniz. Bunu dışında birçok Osmanlı padişahının çeşitli sanat dallarında usta olduğu tarihsel bir gerçektir.

Eskiden uzun kış gecelerinde annelerimiz, ninelerimiz akşam oturmalarında yün eğirir, kazak örer, vb. işler yaparlardı. Hem günün yorgunluğunu atarlar hem de aileye katkıya devam ederlerdi.

Günümüz insanı ise; çoğunlukla dizi seyrederek yorgunluğuna ve stresine yenileri eklemeye devam ediyorlar. Bir süre sonra da doktora gidip antideprasan ilaçlar kullanıyorlar.

Çocuklarımızın da aynı duruma düşmemesi için mutlaka hobi sahibi olmalarına olanak sağlamak lazım. Bu konuda öncelikle anne ve öğretmenlere iş düşüyor. Belediyelerde bu konuda birçok proje gerçekleştirebilir. Hobi bahçeleri çoğaltılabilir, farklı hobi alanları oluşturulabilir. İşte o zaman gerçekten “Mutlu İnsanlar Şehri” olabiliriz.

Aksi halde hastalık, toplumdan dışlanma, başarısızlık, kişilerle iletişimsizlik vb. birçok sonuç bizi bekliyor. Bunların hepsi bizim için birer fobi. O yüzden diyorum ki; “HOBİSİ OLMAYANIN FOBİSİ OLUR.”