Sabah kalktığınızda yaptığınız ilk iş ne? Genellikle lavoboya gider elimizi yüzümüzü yıkarız. Daha sonra kahvaltı yapanlar, kahvaltısını yapar ve ondan sonra koşuşturma başlar işte. Ama öncelikle unutmamak lazım ki herkesten önce uyanıp koşuşturan annelerimiz var. Çalışan insanından tutun, anneden öğrenciye kadar herkes koşuşturma içinde.
Hayat insanlara doğuştan bir şans vermemiştir. Bu fırsatı kendileri çalışıp sonradan kazanmak zorundadırlar. Bu yüzden her insan kendini sürekli çalışmak zorunda hisseder. Mükemmel bir hayat yaşayamasalar bile, yaşanılabilir bir dünyaya sahip olmak isterler.
Peki hiç düşündünüz mü, neden insanların kendilerine ayıracak vakitleri yok? Neden tüm bu koşuşturmaca? Çünkü bu insanlar her şey iyi olsun, aileme rahat bir hayat sunayım diye düşünürler. Kendilerine vakit ayırmak yerine öncelikle sevdiklerini düşünürler.
Böyle bir hayat ne kadar doğru, kendine zaman ayırmamak ne kadar doğru bilemiyorum. Ama tüm bu çabalar insanı biraz yıpratıyor gibi geliyor bana. En son ne zaman rahat bir uyku çektiler acaba? En çok da fedakarlık ettikleri şey bu olsa gerek. Zaman onlar için hızlı bir şekilde ilerler.
Aslında biliyor musunuz? Kendileri de ne kadar çok şey kaçırdıklarının farkındalar. Ama dediğim gibi sevdikleri hep ilk akıllarında bulunan düşünce. Hatta her şeyin yolunda gittiğinin farkında vardıklarına kafalarını kaldırıp gökyüzünü baktıklarında kısa da olsa o anın tadını çıkarmaya çalışırlar.
Şöyle de bir gerçek var ki o sürekli koşuşturma içinde olan insanlar günün birinde istedikleri hayata ulaştıklarında, geriye dönüp bakınca kendileriyle gurur duyacaklar ve iyi ki yapmışım diyecekler. İyi ki yapmışım…
Sabah kalktığınızda yaptığınız ilk iş ne? Genellikle lavoboya gider elimizi yüzümüzü yıkarız. Daha sonra kahvaltı yapanlar, kahvaltısını yapar ve ondan sonra koşuşturma başlar işte. Ama öncelikle unutmamak lazım ki herkesten önce uyanıp koşuşturan annelerimiz var. Çalışan insanından tutun, anneden öğrenciye kadar herkes koşuşturma içinde.
Hayat insanlara doğuştan bir şans vermemiştir. Bu fırsatı kendileri çalışıp sonradan kazanmak zorundadırlar. Bu yüzden her insan kendini sürekli çalışmak zorunda hisseder. Mükemmel bir hayat yaşayamasalar bile, yaşanılabilir bir dünyaya sahip olmak isterler.
Peki hiç düşündünüz mü, neden insanların kendilerine ayıracak vakitleri yok? Neden tüm bu koşuşturmaca? Çünkü bu insanlar her şey iyi olsun, aileme rahat bir hayat sunayım diye düşünürler. Kendilerine vakit ayırmak yerine öncelikle sevdiklerini düşünürler.
Böyle bir hayat ne kadar doğru, kendine zaman ayırmamak ne kadar doğru bilemiyorum. Ama tüm bu çabalar insanı biraz yıpratıyor gibi geliyor bana. En son ne zaman rahat bir uyku çektiler acaba? En çok da fedakarlık ettikleri şey bu olsa gerek. Zaman onlar için hızlı bir şekilde ilerler.
Aslında biliyor musunuz? Kendileri de ne kadar çok şey kaçırdıklarının farkındalar. Ama dediğim gibi sevdikleri hep ilk akıllarında bulunan düşünce. Hatta her şeyin yolunda gittiğinin farkında vardıklarına kafalarını kaldırıp gökyüzünü baktıklarında kısa da olsa o anın tadını çıkarmaya çalışırlar.
Şöyle de bir gerçek var ki o sürekli koşuşturma içinde olan insanlar günün birinde istedikleri hayata ulaştıklarında, geriye dönüp bakınca kendileriyle gurur duyacaklar ve iyi ki yapmışım diyecekler. İyi ki yapmışım…
YORUMLAR