Yaşadığım mahallede, son zamanlarda başıboş havyan sayısında bir artış oldu. Özellikle de köpek sayısında. Bu durum doğal olarak şikayetlerin artmasına sebep oluyor. Kim haklı kim haksız bilemiyorum ama toplumda anlaşmazlıkların sebeplerinden biri diye düşünüyorum.
Bütün kış boyunca evimin yanındaki parkta bir köpek vardı. Sevimli, cana yakın ve sakin olduğundan bütün mahallece seviliyor ve besleniyordu. Yaklaşık bir aydır başka köpekler de gelmeye başladı. Çoğaldıkça birbirlerinden cesaret alan köpekler araçlara, bisiklet binenlere hatta yürüyenlere bile havlamaya başladı.
Şikayetler artınca mahalle muhtarı belediyeyi arayıp sorunu bildirmiş. İki gün önce görevlendirilen ekip geldi. Mahalleyi ve parktaki köpekleri incelemişler. Hepsinde küpe varmış. Küpesiz yani kontrol edilmemiş köpek var mı diye muhtara sordular. O da yok dedi ve köpeklerin sebep olabileceği tehlikelerden söz etti. Çocuklardan birini ısırabileceğini vurguladı.
Görevlinin verdiği cevap aynen şu oldu: “5199 sayılı Hayvan Hakları ile ilgili kanun ve yönetmelik gereği köpeklere dokunamayacaklarını, birisini ısırması halinde prosedürün uygulanacağını, belediyeye de çok şikayet geldiğini şikayetçilere bunu anlatmasını istedi” ve gitti.
O günden beri düşünüyorum. Tanıdıklarıma soruyorum. Araştırıyorum. Bu sorunun nasıl bir çözümü olur diye. Tatmin edici bir cevabım yok. Baktığınız zaman taraflardan her birinin haklı olduğu yönler var. Ancak ortada bir sorunda var ve bu toplum barışını bozuyor. Komşular birbirleriyle mahkemelik olmaya kadar varan durumlar yaşıyorlar.
Yeni seçilecek belediye başkanlarının çözmesi gereken önemli bir mesele daha. Her yere rant için bina yapmak, güzel caddeler, sokaklar, parklar yapmak insanları mutlu etmek için yeterli değil.
Gelin hep beraber oturup konuşalım. Şehrimizi hayvanlarla adil şekilde paylaşacak çözümler üretelim. Mutlu olalım.
Yaşadığım mahallede, son zamanlarda başıboş havyan sayısında bir artış oldu. Özellikle de köpek sayısında. Bu durum doğal olarak şikayetlerin artmasına sebep oluyor. Kim haklı kim haksız bilemiyorum ama toplumda anlaşmazlıkların sebeplerinden biri diye düşünüyorum.
Bütün kış boyunca evimin yanındaki parkta bir köpek vardı. Sevimli, cana yakın ve sakin olduğundan bütün mahallece seviliyor ve besleniyordu. Yaklaşık bir aydır başka köpekler de gelmeye başladı. Çoğaldıkça birbirlerinden cesaret alan köpekler araçlara, bisiklet binenlere hatta yürüyenlere bile havlamaya başladı.
Şikayetler artınca mahalle muhtarı belediyeyi arayıp sorunu bildirmiş. İki gün önce görevlendirilen ekip geldi. Mahalleyi ve parktaki köpekleri incelemişler. Hepsinde küpe varmış. Küpesiz yani kontrol edilmemiş köpek var mı diye muhtara sordular. O da yok dedi ve köpeklerin sebep olabileceği tehlikelerden söz etti. Çocuklardan birini ısırabileceğini vurguladı.
Görevlinin verdiği cevap aynen şu oldu: “5199 sayılı Hayvan Hakları ile ilgili kanun ve yönetmelik gereği köpeklere dokunamayacaklarını, birisini ısırması halinde prosedürün uygulanacağını, belediyeye de çok şikayet geldiğini şikayetçilere bunu anlatmasını istedi” ve gitti.
O günden beri düşünüyorum. Tanıdıklarıma soruyorum. Araştırıyorum. Bu sorunun nasıl bir çözümü olur diye. Tatmin edici bir cevabım yok. Baktığınız zaman taraflardan her birinin haklı olduğu yönler var. Ancak ortada bir sorunda var ve bu toplum barışını bozuyor. Komşular birbirleriyle mahkemelik olmaya kadar varan durumlar yaşıyorlar.
Yeni seçilecek belediye başkanlarının çözmesi gereken önemli bir mesele daha. Her yere rant için bina yapmak, güzel caddeler, sokaklar, parklar yapmak insanları mutlu etmek için yeterli değil.
Gelin hep beraber oturup konuşalım. Şehrimizi hayvanlarla adil şekilde paylaşacak çözümler üretelim. Mutlu olalım.
YORUMLAR