Nerede olduğumuzu biliyor muyuz? Bize bir hayat biçilmiş, yaşıyoruz ama bu yaşamın neresindeyiz? Tam ortasında mı, kenarında köşesinde bir yerinde mi? Gün gelir bazı insanlar tarafından dışlandığımız olur. Ve bu durum bizi üzer. O zamanlar kendimizi kenarda köşede görürüz. Oysa her insan kendine göre tam ortasındadır bu yaşamın…

Dünya bizim etrafımızda dönüyormuş gibi bir his verse de çoğu zaman öyle olmuyor. Sadece çocukken öyle olduğunu düşünüyoruz. Çünkü o zamanlar büyüklerimiz pohpohlayarak büyütüyor. Kucaktan kucağa gidiyoruz. Ne istesek iki etmeden yapılıyor. Büyüklerimizin bize oturup kalkmayı öğrettiği ve her şeyin güzel olacağını söylediği günler çoktan geride kaldı. Daha sonra büyüdüğümüzde anlaşılıyor dünyanın etrafımızda dönmediği.

Arada sırada bizleri zorlayan olaylar başımıza gelebilir. Bu sorunlardan iyi veya kötü kurtulmak da sadece bizlerin elinde. Arkamızdan yapılan laflar kulağımıza geldiğinde bir nebze de olsa üzüntü duyuyor insan. Bunun üzerine alınmayı veya hiç takmamayı seçmek de bizim elimizde. Eğer ki takmama yolunu seçip gözümüz kapalı yolumuza devam edersek ne mutlu bizlere…

Herkes sizi sevmek zorunda değil, ama saygı duymak zorundadır. Siz hayatınızı insanlara adasanız bile bir gün arkanızdan size kötülük yapacak biri mutlaka çıkacaktır. Hayatın vazgeçilmez kuralı sanırım bu. Hep kötü kişilikler hayatımızda var olacak. Sizden nefret edenler olsa dahi, olduğunuz gibi davranmanız değişmenizden bin kat iyidir.

Hayatınızdan memnun değilseniz eğer, öncelikle kendinize kızın başkalarını suçlamak yerine. Çünkü insan kendi istediği yerde olmazsa mutsuz olur. Ve kendi istediğiniz yerde olmak da sizin elinizde. Hayatınızın böyle olmasının sebebi, öz iradenizle o an için doğru olduğunu düşünüp aldığınız kararlardır.

Şimdi yaşadığınız hayat ve istediğiniz hayat arasındaki farka bir bakın. Eğer farklıysa tüm kararlarınızı yeniden bir gözden geçirin. Sizinle bu yolda olması gereken şeyler ise, duygu, korku ve zorluklarla mücadele edebilecek kadar cesur olmanızdır.

Şunu unutmayın ki, kötü giden her şeye rağmen ayağa kalkıp savaşmalısınız…