Son günlerde Balıkesir gündemini meşgul eden en önemli konu; Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin mülkiyetinde olan bazı taşınmazların satışı. Sayın Yücel Yılmaz bunun satış değil devir olduğunu söylüyor ama bedel karşılığı yapıldığı için işlemin satış olduğunu belirtmeliyiz.

Satış ya da devir olması siyasi bir tartışma konusu. Muhalefetin bunu kullanması da normal ancak sonuç itibariyle bu taşınmazlar belediyenin mülkiyetinden çıkacak. Ne karşılığı: Maliyeye olan vergi borçları karşılığı.

Benim vatandaş olarak buradan anladığım şu: Belediyenin borçları ödenemez durumda. Durum o kadar vahim ki; yakında temel hizmetler bile yapılamayacak. Dolayısıyla kredi kartlarını ödeyemeyen aile gibi; önce hanımın bilezikleri, sonra varsa dededen miras kalan tarlalar, o da kurtarmazsa oturduğumuz ev satılacak. Durum bu kadar vahim!

İyi güzel de gelirleri muazzam olan, bütçe ve kredi olanakları hayallerin ötesinde olan Büyükşehir Belediyesi beş yılda nasıl bu hale geldi? Bunun sorumluları kim? Tüyü bitmemiş yetimlerin hakkını hoyratça harcayanlar hesabını vermeyecekler mi? Yoksa beş yılda yapılan yatırımların maliyetleri yüzünden mi bu hale geldik? Bu konular mülklerin asıl sahibi Balıkesir halkına anlatılmayacak mı?

O olsaydı satmazdı, şu olsaydı batmazdı, satıştı, devirdi tartışmaları yerine işin doğrusunu halka anlatmak ve bundan sonra böylesi durumlara bir daha düşmemek için yapılacakları konuşmak daha hayırlı olacaktır. Anlaşılmıştır ki deniz bitti. Önümüzde zor zamanlar var. Unutmayalım, kaynaklar kıttır. Hazıra dağ dayanmaz derler. Satışlarla geçici bir rahatlık sağlanacaktır. Ancak daha sonrasında müflis ağa çocukları gibi debdebeli yaşama devam ederseniz işte o zaman hesap veremezsiniz.

Bu zor süreçten kurtulmanın yolu yeni gelir kaynakları yaratmadan geçer. Görevi üzerine alanlar buna kafa yorarlarsa ve harcamaları kısarlarsa satışlar amacına ulaşmış olur. Aksi halde yapılan her lüzumsuz harcama kamuoyunda kırılganlıklara yol açar. İşte asıl o zaman kaybedersiniz.

Sağlıcakla kalın…