Yaklaşık on yıldır uygulanan sigara içme yasağı istenen sonuçları verdi mi? Bu yasağın aksayan yönleri neler? Sigara üreticileri yasağı nasıl karşılıyor? Sigara yasağına karşı halkın tutumu nedir? Bütün bunlara şöyle bir bakmak, yasa ile ilgili yeni düzenlemeler yapmak, alınan sonuçları her açıdan değerlendirmek zamanıdır. Benim bu konu ile ilgili gözlem ve düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Ülkemizde sigaraya başlama yaşı 10 yaşına kadar düşmüştü. Sigara içenlerin büyük bir kısmının sigaraya başlama yaşı 20’nin altında. Yasaktan çok daha önemli olan şey bunun nedenleri. Asıl bu nedenleri ortadan kaldırmak. Ben düzenli sigara içmeye 18 yaşında, üniversiteyi kazandığım yıl, 1981’de başladım. Başlamamın sebebi ise; insanlara büyüdüğümü göstermek ve kolay iletişim kurmaktı. Arkadaşlarımın çoğu da sigara içiyordu.

O yıllarda sigara ile ilgili hatırladığım en önemli ve rahatsız edici olay otobüslerde sigara içilmesiydi. Üniversite için Trabzon’a giderken yaklaşık 30 saat yolculuk yapardık. Bu yolculuk sırasında sigara içmeyenler, özellikle de kadınlar ve çocuklar hayatlarının en kötü yolculuklarını yaşarlardı. Muhabbet koyulaşır, herkes sigaraları yakar, dumandan göz gözü görmez olurdu. Varın siz hayal edin durumun vahametini.

Hele otobüs koltuklarının, kahvehanelerde ki sandalyelerin, evlerdeki perdelerin sigara kokusu yok mu, çekilecek dert değildi. Kadınlar çok fazla sigara içmezdi. İçenlerde evlerde içer, dışarıda içmeleri ayıplanırdı. Ama birçok kadın sanki sigara tiryakisi gibi hastalıklara yakalanırdı. Çünkü evlerde sigara içilir ve aynı odada yatılırdı.

Böylesi zorlukları yaşayan halkımız sigara yasağı gelince hemen benimsedi. Artık dumandan girilmeyen öğretmen odaları, kahvehaneler, otobüsler tarih olacaktı. Oldu da. Hatta sigara içenlerin sayısı da azaldı. Ancak her şey iyi oldu da diyemeyiz. Çünkü istenmeyen birçok durum da oluştu.

Örneğin sigara içen öğretmenler okul önlerine çıkıp gelen geçen halkın ve öğrencilerin gözünün önünde içmeye başladılar. Kahvehanelerde camla çevrili alanlarda sanki açık havadaymış gibi sigara içilmeye başlandı. Kaldırımlar ve her türlü boşluk alanlar sigara alanı yapıldı. Köy kahvehanelerinde ise yasak hiç uygulanamadı. Lokantalar, pastane ve kafelerde de benzer durumlar oluştu.

Denetimler yasağın başında etkiliydi. Daha sonra giderek denetimler etkisini kaybetti. Hatır gönül işleri hatta beklide küçük rüşvetler devreye girdi. Esnaf; arasında, siyasi görüşün bile denetimleri etkilediği konuşuluyor.

Bütün bunlar gösteriyor ki; konu ile ilgili yeni bir değerlendirme yapmak ve yeni önlemler ve denetleme mekanizmaları kurmak gerekiyor diye düşünüyorum.